Cumhurbaşkanı ve Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Dr. Derviş Eroğlu, sırasıyla Ardahan, Topçuköy, Altınova ve Ağıllar bölgesini ziyaret etti. Eroğlu’na ziyaretlerinde, UBP İskele Milletvekilleri Nazım Çavuşoğlu ve Hamit Bakırcı, DP-UG İskele Milletvekili Hüseyin Avkıran Alanlı, İskele Belediye Başkanı Hasan Sadıkoğlu ve eski milletvekili Mustafa Gökmen eşlik etti.
Derviş Eroğlu, ziyaretleri sırasında hem adaylık sürecini, hem de Kıbrıs konusunda gelinen aşamayı anlattı.
Eroğlu, bu seçimde fazla aday olmasının demokrasinin güzelliği olduğunu belirterek, KKTC’nin demokratik bir ülke olduğunu söyledi.
UBP ve DP-UG’nin adaylığını desteklediğini anımsatan Eroğlu, “Sadece iki partiden değil halkımızın tümünden destek beklentimiz var. Hedefimiz birinci turda bitirmedir. Yaptığımız hesaplara göre de birinci turda sandıktan çıkabiliriz” dedi.
Halkın sayesinde, 1976’dan beri siyasette bulunduğuna ve çeşitli görevlerde halka hizmet ettiğine işaret eden Eroğlu, “Yıllardan beri iktidarda kalarak Kıbrıs Türk halkının yaralarını sardık” diye konuştu. Kıbrıs Türk halkının KKTC’nin çatısı altında huzur ve güven içinde yaşadığını belirten Eroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Etrafımız ateş çemberi. Ortadoğu’daki ülkelere baktığınızda güven içinde yaşamanın ne kadar önemli olduğunu görürsünüz. KKTC ile bu güveni yaşıyoruz. Bir de Türkiye gibi garantörümüz vardır. Bazen diyorlar ki, anlaşma olmazsa sonunda kavga çıkar. Yok. Biz Rumlarla kavga niyetinde değil, anlaşma niyetinde olduğumuza göre anlaşma olursa olur. Arayışımız budur. Anlaşma da olmazsa biliniz ki buna karşı olan Rum tarafıdır. Masaya öyle önerilerle geldiler ki kabul edilebilir değil. O kadar bir toprak istiyorlar ki bize yaşayacak yer bırakmıyorlar. İstemek başka, vermek başka.”
“Mühürü vururken çok dikkatli olun”
Cumhurbaşkanı seçimlerinin diğer seçimlere benzemediğini belirten Eroğlu, “Mührü vururken çok dikkatli olmalısınız” dedi. Bir anlaşma noktasına ulaşmak için önümüzdeki iki yılın çetin geçeceğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“O masada sizin seçeceğiniz Cumhurbaşkanı ve KKTC halkının lideri olacaktır. Dolayısıyla masada tecrübeli bir lidere, soğukkanlı sabırlı bir lidere ihtiyaç vardır. Benim geçmişime bakarsanız, 1976’dan beri siyasetin her aşamasında görev yapmakla beraber özellikle Cumhurbaşkanı olduktan sonra da dış temaslar yaptım. Bunlara bakarak tecrübeli olduğumu söylememe gerek yok. Yıllarca birbirimize güven duyarak çalışmalarımızı sürdürdük. Masada güven duyulan bir kişinin olması fevkalade önemlidir.”