Hüseyin ÇİÇEK
Gazimağusa’ya bağlı Yeniboğaziçi bölgesinde, 27 Aralık 2013 tarihinde işlendiği iddia edilen Ahmet Aybak cinayeti ile ilgili sürdürülen davanın duruşmasına dün devam edildi.
Sanıklar İbrahim Maraşlı ile Mustafa İlhan Tuncay’ın yargılandığı davanın dünkü duruşmasında, soruşturmayı yürüten polis müfettiş muavini Ömür Dalkıran, sanık 1 İbrahim Maraşlı’nın avukatı Yunsal İlhan tarafından sıkı şekilde istintak edildi.
Maktulün gömülü bulunduğu çukur içerisinde bulunan saçın emare yapılmamasının büyük eksiklik olduğunu iddia eden İlhan, konu saçın maktul veya sanıklar haricinde üçüncü bir şahsa ait olabileceğini savundu.
“Aybak zehirlenerek öldürülmedi”
Olay yerinde bulunan enjektörün iğnesinin ucunda DNA analizi yapılmadığını savunan İlhan, bunun da büyük bir eksiklik olduğunu öne sürerek, maktül Aybak’ın iddia edildiği gibi metomil veya başka bir zehir türü ile öldürülmediğini savundu. Dalkıran ise maktulün kesinlikle metomil ile zehirlenerek öldürüldüğünü söyledi.
“Müvekkilimin söylediklerini dikkate almadınız”
Müvekkilinin ifade vermek istediğini savunan Dalkıran, ancak müvekkilinin söylediklerinin polisin işine gelmediği nedeni ile dikkate alınmadığını iddia etti. Dalkıran ise sanığın soruşturma boyunca ifade vermeyi reddettiğini söyledi.
Müvekkilinin sınır kapısında yakalandığı 1 Şubat 2014 tarihinde, İngiltere’ye araba satın almak için gideceğini iddia eden İlhan, müvekkilinin aynı gün 1 kez daha Güney Kıbrıs’a geçtiğini savunarak, “Niyeti kaçmak olsa geri dönmezdi” şeklinde konuştu. Dalkıran ise sanık İbrahim Maraşlı’nın Kuzey Kıbrıs’a geri döndükten sonra sanık 2 Mustafa İlhan Tuncay’ın yakalandığını öğrenmesi üzerine apar topar Güney Kıbrıs’a geçmek üzere Akyar Sınır Kapısı’na gittiğini ve burada yakalandığını söyledi. İlhan, ayrıca, müvekkilinin aracında bulunan Sterlin banknotlarında bu amaç ile araçta olduğunu iddia etti.
Maktul başka biri tarafından öldürüldü
Maktul Ahmet Aybak’ın mahkeme huzurundaki sanıklar tarafından değil üçüncü bir şahıs tarafından öldürüldüğünü savunan İlhan, polisin tahkikatını genişletmediği için suçu mahkeme huzurunda bulunan sanıkların üzerine yıkmaya çalıştığını savundu. Ayrıca sanık 2 Mustafa İlhan Tuncay’a vaadlerde bulunarak suçu müvekkilinin üstüne yıkmaya yönelik kurgu yapıldığını öne süren İlhan, huzurdaki meselede dolandırılan kişinin sanık 2 olduğunu, müvekkilinin dolandırılmadığını savunarak, müvekkilinin maktulü öldürmesi için hiçbir nedeni olmadığını iddia etti. Mesai saatinin sona ermesi ile beraber Gazimağusa Ağır Ceza Mahkeme Heyeti Başkanı Kıdemli Yargıç Düriye Elkıran davayı duruşmaya devam edilmek üzere 17 Mayıs 2016 tarihine ertelediğini açıkladı.