Ömer KADİROĞLU
İrsen Küçük Ortaokulu’nda okuyan bir kız öğrencinin okula türbanlı gitmesi sonrasında başlayan tartışmaların devam etmesi, vatandaşların huzurunu kaçırdı. Hükümetin ’Disiplin Tüzüğünde’ değişiklik yapması sonrasında gündemin değiştirilmesine tepki gösteren vatandaşlar, ilgili taraflara uzlaşı çağrısı yaptı.
Ne dediler?..
Sevilk Akarca
“Türbanlı öğrenci ile başlayan içteki gerilim devam ediyor. Bu yaşanan krize ben karşıyım. Bu içte yaşanan gerilim Kıbrıs sorununun çözümünde elimizi zayıflatır mı bilmem ama Kıbrıs sorununun çözüleceğine yönelik bir inancımın kalmadığını söyleyebilirim. Bu noktada siyasilere çok iş düşüyor ancak onlar sadece kendi ceplerine bakıyor. Seçim zamanı halkın sorunlarını dinlerler ancak seçim bittikten sonra kimse oralı olmuyor.”
Dilek Yusufoğlu
“Bu sorunun bu kadar uzaması bence çok gereksiz bir şeydir. Onaylamıyorum ancak bu işin bu kadar büyümesine karşıyım. Okullarımızda o kadar çok problem var ki onlarla ilgilenmeleri gerekiyor. Okula türbanla gidilmesine karşıyım. Benim oğlum devlet okulunda okuyor ve konteyner sınıflarda ders alıyor. Çocukların okullarda konteyner sınıflarda ders alması bence daha önemli bir sorundur. O nedenle türban krizinin bu kadar uzatılması gereksizdir. Bu yaşanan sorunlar Kıbrıs sorununun çözümü noktasında elimizi zayıflatır. Bu olayların yaşanması ayrımcılığa neden olmaktadır. Barış isteyen bir toplumuz ve barış içinde yaşamak istersek bazı konulara göz yummamız gerekiyor. Siyasilerin çoğu konuda çok etkili olmadıklarını düşündüğüm için pek bir şey beklemiyorum. KKTC siyaseti zaten kendi kararlarını almıyor.”
Emirali Tatlıdil
“Türbanlı öğrenci ile başlayan gerginlik devam ediyor. Bu sorun hayat pahalılığını ve hataları gizlemek için yaratılmış bir gündemdir. Öğrendiğimiz kadarıyla bu çocuk yıllarca okula başı açık gitmiş. Din sadece baş örtmekle değildir. Din insanları, toplumları bir birine bağlayan bir öğedir. Herkesin kendine göre bir inancı ve dine bağlılığı vardır. Önemli olan bunu gündeme taşıyıp da insanları bir birleri ile kavga ettirmemektir. Öyle bir noktaya geldi ki “Kıbrıslılar ve diğerleri” diye ayrıştırılma yaratılıyor. Kıbrıslıların ayarları ile fazla oynamasınlar çünkü biz başka türlü bir insanlarız ve günü geldiğinde ölçülü ve adaplı bir şekilde sorunların karşısında durmasını biliyoruz. Artık bu türban konusu konuşulmamalıdır. Kıbrıs sorunu yıllardır vardır ve böyle de devam edecektir. Siyasilerin yaptığı en güzel şey politika yapmaktır. O nedenle bunlardan benim bir beklentim yoktur.”
Zarif Genç
“Hepimiz çok üzgünüz ve söyleyecek söz bulamıyorum. Ben her zaman olaylara empati yaparak bakıyorum. Nasıl bu günlere geldik ve bu günleri yaşıyoruz artık beynim almıyor ve çok üzülüyorum. Bu güzelim ülkenin bu günlere gelmesi üzücüdür. “Kıbrıslı Türkiyeli” tartışması beni çok üzüyor. Ben yıllarca Türkiyeli komşularım ve iş arkadaşlarımla birlikte çok güzel günler geçirdim. Çocukken babamı görmeden büyüdüm. Babalarımız bu ülkeyi savunurken bizler büyüdük ama bu günleri görmek hiç hoşumuza gitmiyor. Bize bu günleri yaşatanlara ve bu sözleri söyleyenlere çok kırgınım. Kıbrıslı Türkiyeli demeden barış içinde yaşayalım istiyorum. Bu gergin ortam Kıbrıs sorununun çözümü noktasında elimizi zayıflatmaz. Bugün büyük ilkeler istedikleri ülkede istedikleri zaman barışı da kavgayı da yaratabiliyor. Bu noktada siyasilere tavsiyem artık bu ülkedeki oy gailesini bir kenara bırakmaları ve halkın refahı için çalışmalarıdır.”
İnci Karaderi
“Türbanlı krizi ile başlayan gerginliğin devam etmesi bence çok çirkin bir durumdur. Müslümanlığı açık kapalı olarak değerlendirmemek gerekiyor. Bu güne kadar Kıbrıs’ta böyle bir şey yaşanmadı ve bu yaşanan gerginliğin bilinçli yapıldığını düşünüyorum. Bu yaşanan gergin ortam Kıbrıs sorununun çözümü noktasında elimizi zayıflatır diye düşünüyorum. Bizim dışa karşı fikir ve özgürlük olarak savaş vermemiz gerekiyor. Bu noktada yetkililerden beklentimiz artık halkın sesini duymalarıdır.”
İbrahim Palmer
“Türbanlı öğrenci ile başlayan gerginlik hala devam ediyor. Bizim ülke laik bir ülke ve kimse kimsenin kıyafetine karışmaz ancak öğrencilerin siyasete alet edilerek 18 yaşından küçük çocukların türban takması pek de hoş değildir. Bu yaşananlar Kıbrıs sorununun çözümü noktasında elimizi zayıflatmaz. Özellikle siyasilere, yaşananlardan dolayı önerim anayasaya uymalarıdır. Anayasamız açıktır ve bu tepkilerin normal olduğunu düşünüyorum.”
Ahmet Akarca
“Türbanlı öğrenci ile başlayan içteki gerilim devam ediyor. İki tarafın da oturup da bu sorunu çözmeleri gerekiyor. Bu sorun Kıbrıs sorununun çözümü noktasında elimizi zayıflatmasa da tarafların oturup bir şekilde orta yolu bulmaları gerektiği düşüncesindeyim.”
Doğru Söz 23 Saat Önce
Çocuklar 18 yaşına gelene kadar türban kılıfı ile baskı altına alınamaz, kişiliklerini yobazlar şekillendiremez. Bu tartışma konusu bile olamaz.