Limasol yakınlarında 15 ağustos 1974’de topluca katledilen 83 Taşkent, Terazi ve Tatlısu’dan 34 şehit, yeni inşa edilen Taşkent Şehitliği’nde düzenlenen devlet törenin ardından toprağa verildi.
Aralarında çocukların da bulunduğu 34 şehide ait kalıntılar, aile yakınları tarafından, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı mensuplarından şehitlere ait fotoğraflar ve tabutun sarılı olduğu bayraklar teslim alındıktan sonra son yolculuğuna uğurlandı. Defin işlemi Taşkent Şehitlerini Anma Töreninin ardından gerçekleştirildi.
Törene, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu eşi Meral Eroğlu, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, TC Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça, K.T. Barış Kuvvetleri Komutanı Korgeneral İsmail Serdar Savaş, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral İlyas Bozkurt ve Ana Muhalefet Partisi UBP adına Özdemir Berova da katıldı.
Törenin başında Şehitliğin açılışı gerçekleştirildi. Açılışı Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile birlikte, Taşkent Muhtarı Durmuş Aşındır, Şehit Yakını Ahmet Serkanlar ile 15 Ağustos’ta gerçekleştirilen katliamdan tek kurtulan Suat Kafadar yaptı.
Dualarla uğurlandılar
Anıta çelenklerin konulmasının ardından, saygı duruşunda bulunuldu ve saygı atışı yapıldı, daha sonra İstiklal Marşı eşliğinde Bayraklar göndere çekildi. Konuşmaların ardından kılınan Cenaze Namazını müteakiben şehitler toprağa verildi. Törenin ardından Taşkent Şehitleri Müzesi de ziyarete açıldı. Müzede 34 şehidin öldürülürken giydiği kıyafetler, söz konusu dönemde çıkan gazetelerden kesitler sergileniyor. Taşkent, Terazi ve Tatlısu köyünden toplanarak katledilen 83 kişiye ait kemik kalıntıları, Kayıp Şahıslar Komitesi tarafından yürütülen 1963-1964 ve 1974’te meydana gelen trajik olayların sonucunda kayıp olarak listelenen şahısların gömü yerlerinden çıkarılması, kimliklerinin belirlenmesi ve iade edilmesi çalışmaları kapsamında, Güney Kıbrıs’ta Yerasa ve Pareklişa bölgelerinde yapılan kazılarda bulunmuştu Törenden önce 10 şehide ait kalıntılar, şehit yakınlarının bulunduğu bölgelere defin edilmişti, geriye kalan 39 şehide ait kalıntılar ise kimlik tespitinin tamamlanmasının ardından defin edilecek.
Erdağlı: Acılardan hiçbir şey eksilmedi
Taşkent Kayıp Yakınları Komitesi adına konuşan Erdinç Erdağlı, törenin geçmiş yıllardaki anma törenlerinden çok daha anlamlı ve unutulmayacak tören olacağını belirtti ve “Tıpkı 1974 15 Ağustos’u gibi. Bu tarih Taşkent halkı için hep acı anılar ve gözyaşı ile hatırlanmaktadır. İntikam duygusunun ve ırkçılığın kalplerini taş, gözlerini kör ettiği silahlı Rum güçleri, Taşkent, Terazi ve Tatlısu köylerinden silah zoruyla topladıkları 83 kardeşimizi Limasol yakınlarındaki iki farklı bölgeye götürerek acımasızca kurşuna dizmişlerdir” dedi. Aradan geçen uzun yıllara rağmen şehit yakınlarının acılarından hiçbir şey eksilmediğini belirten Erdağlı, “Aileler, yakınlarının şehit olduklarını bilmelerine rağmen içlerinde yine de bir gün geri dönebilecekleri umudunu hep taşımışlardı. Şehitlerinden geriye kalan, kimselere vermeye kıyamadıkları elbiselerini, ayakkabılarını ve ufak tefek şahsi eşyalarını hala daha evlerinin bir köşesinde özenle saklamaktadırlar. Bugün bayraklarla sarılı, sıra sıra şehitlerimizi gördükçe beslenen umutların bittiğini, artık her şeyin gerçeğe büründüğünü kabulleniyoruz” dedi.
Eroğlu: Anıları taze tutmak lazım
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Taşkent Şehitleri Anma ve Taşkent Şehitliği Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, aradan 40 yıl geçmesine rağmen acıların bugün gibi taze olduğunu söyledi. Hüzünlü bir tören için toplandıklarını kaydeden Eroğlu, “Taşkent şehitlerimizi bir kez daha anıyoruz.
Onlar için yapılan Şehitler Anıtı’nın açılışını gerçekleştiriyoruz.Aslında şehitlerimizin her biri bizim kalbimizde, beynimizde birer anıttır” dedi. Eroğlu, tarihin tekrar etmemesi, acılı günlere geri dönüş olmaması, onların yaşadıklarını yaşamamak adına anılarını taze tutmak ve geçmişten ders çıkarmak gerektiğini belirtti. Kıbrıs Türk halkının Rumlarla gayet iyi geçindiğini, Kıbrıs Türklerinin, özellikle de Türk Mukavemet Teşkilatı’nın da en az Rumlar kadar suçlu olduğunu söyleyenlerin doğruları ifade etmediğini kaydeden Eroğlu, “Biz bugün olduğu gibi dün de, Kıbrıs’ta barış, huzur olsun, herkes, kendi milli ve dini aidiyetine uygun yaşasın diye büyük gayret gösterdik. Ama olmadı” dedi.