Kıbrıs Türk İş İnsanları Derneği (İŞAD) Yönetim Kurulu Başkanı Enver Mamülcü, “Önce özel sektörü düşünüp, kamu maliyetlerini azaltma yönünde adımlar atmalıyız” dedi.
İŞAD Yönetim Kurulu Başkanı Mamülcü, 2020 yılına dair değerlendirmelerde bulunarak 2021 yılı için öngörülerini ve KOBİ’lerin yaşadıkları sorunlara yönelik çözüm önerilerini paylaştı.
Covid-19 pandemisinin ve kur-faiz-enflasyon, politik anomaliler sarmalının başta KOBİ’ler olmak üzere tüm iş dünyasını etkilediğini söyleyen Enver Mamülcü, “Dünyada ve ülkemizde 2020 yılı çok zor ve çetin geçti. 2021 yılının bütününde de bu zorluğun izlerini göreceğiz. Ev ödevlerimizi eksiksiz yerine getirdiğimiz takdirde 2022’den itibaren bir hareketlenme yaşayacağımızı düşünüyorum. Bu durumu göz önünde bulundurarak, önce özel sektörü düşünüp, kamu maliyetlerini azaltma yönünde adımlar atmalıyız” diye konuştu.
Covid-19 süreci ile birlikte küresel tedarik zincirinde de ciddi değişimler yaşandığını hatırlatan Enver Mamülcü, “Son aylarda tedarikte sıkıntılar yaşanmaya başladı. Tedarikteki sorunlarla birlikte fiyat artışı da yaşanıyor. Bu da ülkemizin en önemli sorunu piyasada fiyatların yükselmesine üzerinde ciddi bir baskı oluşturuyor” dedi.
Mamülcü, ülkenin bu dönemi doğru ve etkin bir yol haritası ile yeni rekabet senaryolarını da göz önüne alarak planlaması gerektiğine işaret etti.
Mamülcü, “Karar verilmesi gereken ülkemizin yeni ekonomi içerisinde modelleme olarak ezber bozan birçok faaliyetleri Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile serbest bölge modelini uygulama, pahalılığa neden olan gümrük duvarlarını kırarak eğitim, turizm, üretim modellerini tekrardan planlayarak yeni modeli hayata geçirmek gerekir” dedi.
Popülist yönetimden kurtulmalıyız
Bilgi teknolojileri ve dijitalleşme yönünde teşviklerle katma değeri yüksek bir ekonomiye geçilmesi gerektiğini söyleyen Mamülcü şöyle devam etti;
”Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yeni hikayesi ve yeni yolu üretim ekonomisinden geçiyor Markalı, yüksek katma değerli üretim ve yüksek katma değerli ihracatı önceliklendiren, dijitalleşmeye odaklı bir ekonomik modele ihtiyacımız var. Yeni hikâyenin öznesinin hukuk devleti, bağımsız kurumlar, yüksek teknoloji kullanımı ve üretimi ile sürdürülebilir verimlilik temelli politikalar oluşturmalı. Yatırım ortamını iyileştirmek ve güven iklimini yaratmak zorundayız. Bunun için güven veren bir siyasal yapı ve maliye politikasına, ekonominin yapısal dönüşümüne ve ulaşılacak gerçekçi hedefler ile bir yol haritasına ihtiyacımız var. Riskleri ve krizleri, ekonomik ve demokratik reform kalkanı ile dayanıklılığımızı geliştirerek yönetebiliriz. Bilgi teknoloji ve dijitalleşmeye odaklanarak katma değeri yüksek bir ekonomiye geçmek için siyasal istikrara ve üretim planlamasına yönelik popülist yönetim şeklinden bir an önce kurtulmalıyız.”