Aytuğ TÜRKKAN
Merhum Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın adını taşıyacak bir üniversite kurmak amacıyla devletten 200 dönümlük arazi alan Başbakan Yardımcısı Maliye Bakanı Serdar Denktaş’ın oğlu Rauf Denktaş, ortaya çıkan tepkilerden sonra tüm taleplerini geri çekti.
UBP’li bazı bakanların da sert tepki göstermesi nedeniyle, sözkonusu üniversiteyi devletin yapmasını öneren Başbakan Hüseyin Özgürgün’ün, bu yeni gelişme sonrasında rahatladığı ve hükümet krizinin şimdilik atlatıldığı bildirildi.
Rauf Denktaş’ın dün sosyal medyadan yaptığı açıklamaya ilaveten Maliye Bakanı Serdar Denktaş da bir açıklama yaptı.
Diyalog; her 2 açıklamayı de aynen aktarıyor:
Rauf Denktaş’ın açıklaması:
“Biz bu ülkeye, bu halkın kendi ayakları üzerinde durmasına ve bağımsız bir devlet sahibi olmasına inanan ve bu uğurda bedeller ödemiş bir aileyiz. İnsanlar bugün soruyor: Neden Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı ancak “Rauf Denktaş” ismini yaşatacak bir üniversite kurulması koşuluyla bu arazinin devredilmesine izin verdi diye…
Dedem Rauf Raif Denktaş’ın ölümünden önce söylediği en önemli sözlerden bir tanesidir: “Halkım beni Türk Askerini adaya getiren kişi olarak hatırlasın.”
Türk Askeri’nin bu adadan bir an önce gitmesi için yıllardan beri gece gündüz çaba sarf edenler, neden Güvenlik Kuvvetleri’nin ancak “Rauf Denktaş” ismini ölümsüzleştirecek bir kuruma böyle bir destek verdiğini anlayamaz. Anlamalarını da beklemiyoruz zaten. Öngöremedikleri şey ise şudur, kendi partilerine biraz daha fazla oy kazandırmak için yaptıkları hakaretler ve iftiralar bu halkın yüreğindeki Denktaş sevgisini asla ve asla sökemez.
Rauf Denktaş Üniversitesi, onu yaşatmak ve yüceltmek için canla başla çalışacak olanların mücadelesi ve emeğiyle bu ülkenin en kaliteli üniversitelerinden biri olacaktır buna kimsenin şüphesi olmasın. Üniversitenin devlet üniversitesi olacağı yönünde henüz resmi bir karar yoktur.
Biz devlet sahip çıksa da çıkmasa da bu üniversiteyi kuracağız. Bunun için de günlerdir ailemize nefretle hakaretler edilmesine vesile olan 200 Dönümlük araziyle ilgili olarak Rauf Denktaş Üniversitesi ve Denktaş Vakfı olarak tüm taleplerimizi geri çekiyoruz. Bu süreçte “Etik” hasassiyeti yüksek olan tüm siyasi partileri de önce aynaya bakmaya davet ediyoruz, daha sonra da halkımızın vicdanına havale ediyoruz…
Serdar Denktaş’ın açıklaması
“Her şeyden önce şunu söylemek lazım, Rauf Denktaş Üniversitesi’nin eğer bu düşünce hayata geçirilecekse, bir devlet üniversitesi olması bizi sevindirecek bir gelişmedir.
Henüz bu konuda resmi bir karar olmasa da Devletin Kurucu Cumhurbaşkanı’na sahip çıkması güzel bir olaydır. Üniversite projesi yaklaşık beş yıldır oğlum Rauf Denktaş’ın ve Denktaş Vakfı’nın emek vererek üzerinde çalıştığı bir proje olmasına rağmen, meselenin yaklaşan genel seçimler öncesi gündeme gelmesi çeşitli kesimlerin kendi bireysel siyasi hedefleri doğrultusunda şahsımı ve ailemi hedef yapmasına sebep olmuştur.
Zaman kimin ne olduğunu, neyi hangi amaçla söylediğini çok net biçimde herkese gösterdi. Ülkesi için bedeller ödemiş bir adamın çocukları olarak hepimiz itibarsızlaştırma ve karalama kampanyaları içinde büyüdük.
Soyadınızın “Denktaş” olmasının bedellerinden birisi de budur. Bu ülkede neye nasıl reaksiyon verileceği, yapılana göre değil, yapana göre değişkenlik göstermektedir.
Kamu arazilerinin yönetiminde sorumlu DEMM Bakanlığıma bağlı olması nedeniyle, beş yıldır süren projeye arazi tahsisi için imza benim önüme gelmiştir.
Diğer tüm üniversitelere, konaklama tesislerine veya büyük yatırım projelerine devlet nasıl arazi tahsis etmişse oğlum Rauf Denktaş’ın başvurusu da ayni şekilde ele alınmış ve değerlendirmiştir.
Uzun uğraşlar sonunda gerçekleştirilme aşamasına gelen bu büyük yatırıma arazi tahsisi için son imzayı sorumlu bakan benim atmam gerektiği ortadadır.
Bir yanda Kurucu Cumhurbaşkanımız ve babam rahmetli Rauf Denktaş’ın isminin çok önem verdiği eğitim alanında bir üniversiteyle yaşatılacak olması, diğer yandan bu projenin gerçekleşebilmesi için, yurtdışından kaynak bulan, ülkemize getiren; projeyi geliştiren oğlum Rauf Denktaş’ın olması, hem bir çocuk hem de baba olarak, imzayı atmadan önümde duran büyük bir ikilemdi.
Önümde duran proje yasal olarak hiçbir mahsuru olmayan bir projeydi.
Buna ek olarak bu arazi de Güvenlik Kuvvetlerimiz tarafından üzerine Rauf Denktaş üniversitesinin yapılması koşuluyla bakanlığımıza devredilmişti.
Ülkemizde bugüne kadar arazi tahsisi yapılan ne kadar yatırım varsa; ne kadar üniversite varsa; ne kadar 5 yıldızlı konaklama tesisi varsa neredeyse tümü ayni veya benzeri süreçler sonunda devletimizden arazi almışlardı.
Bugüne kadar tahsis edilen veya kiraya verilen arazilerde işleyen sürecin aynisi bu projede de işlemişti.
Sanırım bu kiralamayı neden onayladığım yukarıdaki açıklamalarımla netleşmiştir.
Son 30 yılı aşkın bir süredir, devlet arazilerinin farklı hükümet dönemlerinde yatırımcılara teşvik amaçlı tahsis edilmesi eğer Anayasa’ya aykırı iseydi, bugün seslerini çıkartanlar son 30 yıldır nerelerdeydiler?
Buyurun başvurun Anayasa mahkemesine, devletin bugüne kadar ayni işlemler ve süreçler sonucunda tahsis etmiş olduğu arazilerin tümünü geri isteyelim;
Buyurun beraber gidelim el koyalım tüm üniversitelerimize tüm konaklama tesislerimize tahsis ettiğimiz arazilere.
Oğlum Rauf Denktaş’ın tahsis için yaptığı başvurunun diğer başvurulardan hiçbir farkı yoktu.
Bu olayın ne olduğunu nasıl geliştiğini, yatırım süreçlerini, devletin hangi koşullarda ve ne gibi projelere arazi tahsisi yapabileceğini bildiği halde, bunu fırsat bilerek ailemi hedef alan itibarsızlaştırma kampanyası yürütenlere karşı hiçbir saygım yoktur, olamaz.
Ancak sorumlu olduğum makam itibarıyla oluşan ciddi hassasiyete de saygım büyüktür.
Oğlum Rauf Denktaş’a tahsis edilmesi konuşulan arazinin benim oğlum olduğu için değil diğer yüzlerce yatırımcıya tahsis edildiğiyle şekliyle verileceğini bilmeyen insanlarımızın göstermiş olduğu hassasiyete saygım sonsuzdur.
Oğlum olduğu için değil, dış kaynak bulup tüm toplumun sahipleneceği bir proje yarattığı için arazi tahsisi söz konusuydu.
Bugün geldiğimiz noktada ise oğlum olduğu için arazi tahsisi yapılmayacaktır.
Denktaş soyadını taşıyanların ödedikleri bedeller vardır. Kamusal alanda itibarsızlaştırılmaya çalışılan bizler, bu bedeli seve seve öderiz.
Netice itibariyle Rauf Denktaş Üniversitesi, bizim için bir idealdir ve bu idealin devlet tarafından sahiplenilmesi güzel bir gelişmedir devlet bu projeyi sahiplenmekten vazgeçse de Denktaş ailesi kendi imkanlarıyla bu üniversiteyi her durumda hayata geçirecektir.
Bu süreç içerisinde Rauf Denktaş üniversitesi kurulmasına fikrine, bu projeye destek veren herkese sonsuz teşekkürlerimi iletmek isterim
Kurucu Cumhurbaşkanımızın adına layık bir üniversite muhakkak kurulacaktır.”