Ufuk ÇAĞA
Tahsin Mertekçi, 1998’de milletvekili seçildiğinde Cumhuriyet Meclisi’nin en genç üyesiydi. Mertekçi’nin milletvekilliği görevi 2003’te sona erdi.
Aynı zamanda Güzelyurt’un sevilen sporcularından olan Tahsin Mertekçi, plansızlık ve programsızlık nedeniyle üretim yapan kesimlerin ‘batmaya mahkum edildiğini’ ifade ederek, “Şunda tam bir tüketici toplumuna dönüştük” dedi.
Diyalog’a konuşan Tahsin Mertekçi, özellikle Güzelyurt bölgesinin tüm siyasetçiler örnek olması gerektiğini ifade ederek, ülkenin bu duruma gelmesinde gelmiş, geçmiş tüm iktidarların sorumlu olduğunu vurguladı.
Mertekçi, kendisine yöneltilen soruları şöyle yanıtladı:
Soru: Siyasete ne zaman başladınız, ne zaman ara verdiniz?
Yanıt:Kendimi bildim bileli, “düşündüğüm her şeyi söyleyebilme adına” siyasetteyim. Ben aslında hayatın her anının siyasetle ilgili olduğuna inanırım. Aktif siyasette 1998 ve 2003 seçimlerinde milletvekili seçilerek mecliste yer aldım. Halen siyasete devam ediyorum.
Emeklilik hakkı elde edemedi
Soru: Siyaset öncesinde ne iş yapıyordunuz, şimdi ne yapıyorsunuz ?
Yanıt: Meclise girmeden önce yaklaşık 12 yıl Güzelyurt Belediyesi’nde memur olarak çalıştım. Miletvekilliği görevim bittikten sonra yaşım genç olduğu için emekli olamadım. Bu tarihten sonra herhangi bir yerde aktif olarak çalışmadım, ailemin sahip olduğu çeşitli işlerle uğraşıyorum.
Soru: Bakmak ile yükümlü olduğunuz kimseler var mı? Kimlerdir? Ne iş yapıyorlar?
Yanıt: Şu anda İzmir’de üniversite eğitimi gören bir kızım var.
Soru: Son zamanlarda ciddi bir sağlık problemi yaşadınızmı?
Yanıt: Hayır, yaşamadım.
Soru: Siyasetten ayrıldıktan sonra dostlarınızın size karşı ilgisi değiştimi? Arayıp soran oluyormu?
Yanıt: Şu anda siyasetten ayrılmış durumda değilim, ben milletvekili iken kimlerle arkadaş isem şu anda da o insanlarla arkadaşlığım devam ediyor. Milletvekili iken gördüğüm sevgi ve saygıyı yine görüyorum, yani herhangi bir şey değişmedi. Ben insanları bir aynaya benzetiyorum, insanlara nasıl bakarsanız kendinizi de öyle görürsünüz.
Soru: Bugünkü siyaseti nasıl buluyorsunuz, yanlışlar nelerdir neler yapılmalıdır?
Yanıt: Ben Güzelyurt Bölgesinde kalıyorum ve bu bölge aslında tüm siyasetçilerimize iyi bir örnek olmalıdır. Eskiden ülkedeki tüm insanlar bu bölgeye imrenerek bakıyorlardı, ancak ülkede iktidar olanların günübirlik politikaları bu bölgenin bu hale gelmesine sebep oldu. Aslında bu örnek şu anda tüm ülke için de geçerlidir.
Özellikle bu bölgede olduğu gibi tüm ülkede üretim yapan kesimler yalnız bırakıldı, üretim yapan kesimlerin önü hiç açılmadı, üretilen ürünlerin satılmasına olanak sağlayan adımlar hiç atılmadı. Yani plansızlık ve programsızlık nedeniyle bu kesimler batmaya mahkum edildi ve şu anda tam bir tüketici topluma dönüştük. Bugün bu ülkede çok küçük bir azınlık haricindeki herkes büyük sıkıntılar içerisindedir, bunun da sorumluları 1974 yılından günümüze kadar hükümet etmiş tüm siyasi partilerdir ve bunların temsilcileridir. Sonuç olarak ülkede iktidar görevi yapanların vizyonsuzluğu, bu ülkeyi bugünkü çekilmez haline getirdi.
Çözüm için hava olumlu
Soru: Kıbrıs sorununun çözümü konusunda ne düşünüyorsunuz?
Yanıt: Kıbrıs’taki çözüm için son dönemlerde özellikle enerji üzerinden birtakım gelişmeler ve olumlu hava mevcuttur. Avrupa ülkelerinin Doğu Bloku ülkelerine olan enerji bağımlılığı tekeline alternatif olabilecek enerji yataklarının Kıbrıs açıklarında bulunması Kıbrıs’ta bir huzur ortamı inşa edilmesi gerekliliğini doğurdu. Eğer bu enerji yataklarının hacmi yeterli miktarda ise ve Avrupa ülkelerini Doğu Bloku ülkelerinde Ukrayna örneği gibi çıkabilecek sorunlarla enerji sıkıntısı yaşama olasılığı varsa bu olumlu hava devam edecek görüşündeyim.
Zaten dünyadaki tüm önemli ülkeler de buradaki enerji kaynaklarından pay alabilmek için bu işe yavaş yavaş müdahil oluyorlar. Aslında bu ülkede kalıcı bir çözüm istiyorsak, Kıbrıs’taki Türk, Rum ve Maronit, Ermeniler gibi azınlıkların ortak kararları doğrultusundaki bir anlaşmaya ulaşmamız lazım, şu anda ise egemen güçlerin bizleri uyumlaştırarak, herkesin kazanabileceği bir anlaşmaya daha yakınız.
“Anlaşmaya tam olarak hazır değiliz”
Soru: Kıbrıs Türk tarafı çözüme hazır mı?
Yanıt: Şu anda bizler bu anlaşma için tam olarak hazır değiliz. Ancak burada önemli olan Türkiye’nin tutumudur. Türkiye’nin son dönemlerde bölgede egemen bir güç olma isteği ve özellikle Yunanistan ile olan sıcak ilişkileri buraya da yansır görüşündeyim. Burada en önemli kelime “diyalog’tur, bizim veya Rum tarafının olası bir anlaşmada görevi, yapılması muhtemel referanduma ‘evet’ demek olacak. Yani, egemen güçler Türkiye ile Yunanistan arasındaki sıcak ilişkilerden de yararlanarak bu işi bitirebilirler.
Soru: Müzakerelerde en önemli sorun ne olacak ve bu nasıl çözülebilir?
Yanıt: Müzakerelerde en büyük sorun mal ve güç paylaşımı konularında yaşanacak gibi görünüyor. 1974 yılından bu güne kadar hem bizde hem de Güney’deki malların değerlerinde çok büyük artışlar oldu. Eğer bu değerler üzerinden bir tazminat belirlenirse, mal konusu da rahatlıkla çözülebilir.
Soru:Çözüm olursa siz ne yapacaksınız?
Yanıt: Çözümün olması durumunda ne yapacağım önemli değil, ben daha huzurlu ve daha kaliteli bir yaşam süreceğime inanıyorum.
Yarın:Tokay Kerem