Ömer KADİROĞLU
KKTC’de akaryakıt ve tüp gaz fiyatlarının artması sonrasında, hemen tüm tüketim maddelerinde dikkat çekici artışların yaşandığına dikkat çeken vatandaşlar, hükümetin acil önlem almasını istiyor.
“Aldığımız maaşla evin ihtiyaçlarını karşılayamaz duruma geldik” diyen vatandaşlar, piyasanın denetimsiz bırakılmasından yakındı. Diyalog’a konuşan vatandaşların görüşleri şu şekilde oldu:
Tahsin Özkan:
Yapılan zamlardan sonra aylık alışverişlerimizdeki fark çok büyük. Daha önce yaptığımız alışverişlerimizde ihtiyaçlarımız ne ise onu alıyorduk ancak şimdilerde en ucuzu nerede veya en ucuz hangi marka diye arıyoruz. Son olarak tüp gaza ve akaryakıta zam yapıldı. Başka ülkelerde akaryakıta ödenen litre fiyatı ile bizde ödenen litre fiyatı arasında çok büyük bir fark var. İngiltere’de bulunan bir vatandaş örneğin yakıtın litresini 1 liradan alırken biz neden 2 liradan alalım. Burada büyük dengesizlik var. Tamam, yakıtı da tüp gazı da yüksek fiyattan alalım ancak karşılığında ne hizmet alacağız? Benzine zam yapılıyor devlet vergi alıyor ancak aldığı vergileri bize hizmet olarak vermediği için vatandaşlar da isyan ediyor. Bununla ilgili çok düşünmeye gerek yoktur. Yetkiliysen bu konularda optimum düşünmesi lazım. Her geçen gün alım gücümüzü kaybediyoruz. Eğer sen 1’e alıp 10’a satıyorsan bu işleri hesapsız kitapsız yapıyorsun demektir.
Yasin Tut:
Son yapılan zamlarla birlikte alım gücümüz daha da düştü. Piyasadaki temel ihtiyaçlarımıza zaten her gün artış yapılıyor bir de tüp gaz ve akaryakıta zam yapılınca aile bütçemiz olumsuz etkileniyor. Ben 4 çocuk babasıyım tek başıma inşaatta çalışıyorum ve hayatımızı idame etmekte zorlanıyoruz. Bu zamların oluşu çok kötü oldu. Ben ayda en az 3 tüp gaz kullanıyorum ve bugünkü artışlı haliyle 420 lira sadece tüp gaz için istiyoruz. Başka yerlerden kısıp buralar harcamaya başlayacağız yâda eski usule dönüp odun ateşi yakıp yemeklerimizi yapacağız. Bu noktada devlet yetkililerinden beklentimiz hayatı daha kolay yaşayabileceğimiz bir hale getirmeleridir. Ben günlük olarak 100-150 lira alıyorum ve çok zor bir süreçten ailemle birlikte geçmeye çalışıyoruz.
Sezan Artun:
Devlet devlet olmadığı için iç meselelere de hakim değildir. Bütün bu yaşananlar devleti idare edenlerin sorumsuzluğudur. Bu yapılan zamlar herkesin aile bütçesini olumsuz etkiler. Zaten alım gücünü kaybeden insanlar tüm gaz ve yakıt zammı ile karşılaştılar. Başkalarından komut alarak yapılan işler böyle sonuç verir. Hiç bir şey yapamayacakları için de bir beklentimiz artık kalmamıştır.
Halil Esendağlı:
Yapılan zamlar nedeniyle aylık alışverişimizde ihtiyacımız olanların artık yüzde ellisini alabiliyoruz. Belki Pandemi döneminde girdi maliyetlerinde çok yükselmeler oldu ancak bizde de çok eksiklikler vardır. Ülkemizin denetim eksikliği var. Bu denetim eksikliği çok önemlidir. Yetkililere buradan iletmek istiyorum denetimlerini Lütfen yapsınlar. Tamam, Serbest Piyasa ekonomisidir ancak bir yerde 5 olan Diğer yerde eğer on ise denetimsizliktendir. Bu denetimleri artırmaları Gerek Ticaret Dairesi gerek Ekonomi Bakanlığı bu konuda en erken bir zamanda hızlı bir şekilde hareket etmesi gerekir. Buraya gelen meyve sebze bakliyat ve her türlü yiyecek içeceğimizin kontrolleri daireler tarafından yapılıyor. Tüp gaza 33 lira akaryakıta 1 lira zam yapılması da bir devletin politikasında da bir nevi eksikliktir. 6-7 ay öncesine tedarikçi firmaların devlete tüp gazın seyrinin yükseleceğini belirtmelerine rağmen devlette insanlarımıza her ay bir tüp zammı yapmak istememesi sonucunda bir anda yüklü bir zam oldu tabi bu durum nedeniyle zaten alım gücü düşen vatandaşlar daha da fazla mağdur oldu. Ulusal Birlik Partisi kurultayı sonrasında yeni bir hükümet çıkar ortaya ve halkın ekonomisinin daha düzgün daha ileriye götürebilecek biri ekonomik yapıyı canlandırıp halkımız daha rahat yaşam seviyesine ulaşmasını sağlar.
Durali Güçlüsoy:
Denetimlerin rutin olarak ve iyi bir şekilde yapılması gerekiyor. Birçok işletmede görüyoruz ki etiket sisteminden vazgeçilip, döviz kurlarına göre fiyatları o anki döviz kuruna göre değiştiriyor. Bu durum da alım gücünü kaybeden vatandaşların daha da zora girmesine üzerine bir de tüp gaz ve akaryakıt artışı gelince halk olarak çok daha kötü bir duruma düşülüyor. Akaryakıt ve tüp gaza yapılan artış bizden kaynaklı olmasa da bu yükselişi dengede tutan fiyat istikrar fonundaki (FİF) bütçenin tükenmesi nedeniyle bütün zam tüketiciye yansıtılıyor. Fonda para olsaydı yapılacak zam daha az olur ve halk zora girmezdi. İki yıllık bir corona süreci sonrasında böylesi bir piyasa artışını halk kaldıramaz duruma geldi. Ben de toplumun bir parçası olduğumdan ben de aldığım ihtiyaçlarımın daha azını alabiliyorum.
Osman Karagözlü:
Yapılan zamlarla birlikte alışverişlerimizde aldığımız ihtiyaçlarımız yüzde elli etkilendi. İhtiyacımız olanın artık yarısını alabiliyoruz. Tüp gaza bir anda 33 lira akaryakıta da 1 TL artış yapılması halka daha da zor bir geçinmeye neden oluyor. Ben ayda 3-4 tüp kullanıyorum şimdi kış geliyor ve tüp gaz kullanımımız daha da artacaktır ancak bu zam hepimizi zorlayacaktır. Her zam yapıldığında ihtiyaçlarımızı daha az almak durumundayız. Şu an başka yerlerden kısarak tüp gaz ihtiyacımızı karşılayacağız. Yetkililerden bu noktada hiçbir beklentimiz yok çünkü yaptıkları hiçbir şey yoktur…
Necati Pulyacı:
Yapılan zamlarla birlikte yaptığımız alışverişlerimiz her geçen gün daha da azalıyor. Halkı düşünmeyip tek dertleri seçim olan siyasilerden halkın yararına olacak çalışmalar bekliyoruz. Tüp gaza bir anda 33 lira akaryakıta 1 TL zam yapılması bizleri daha da zora soktu. Ben Tatlısu’da kalıyorum 100 lira benzin koyarak Lefkoşa’ya geldim sanırım dönüşte bir 100 lira daha benzin almam gerekecek. Yaşanan bu sorunları çözmelerini bekliyoruz. Asgari ücrete son yaptıkları artışı da yaptıkları zamlarla sıfırladılar. Bu gidişle eskiden olduğu gibi ateş yakıp yemeklerimizi ateşte pişireceğiz.
Hasan Yücelen:
Yapılan zamlar herkesi olumsuz yönde etkiliyor. İnsanların alım gücü her geçen gün düşmekte ve bunun en büyük etkeni ise üretim olmaması ve dövize endeksli alışverişler yapılmasıdır. Burada fiyatları aşağıya çekmek gibi bir durum olmadığı için yapılacak yegâne çözüm alım gücünü yükseltmektir. Alım gücünü yükselterek halkı rahatlatabilirler. Su andaki yapıyla bunun olması mümkün olamayacağından sabırla bekleyeceğiz. Yurt dışından gelen ürünlere devletin korkunç bir vergi yükü var. Devlet başka gelir kapıları yaratır ve bu ihtiyaçlar üzerindeki gelir kapısı kapanır o zaman halk belki biraz rahatlar.