Diyalog Gazetesi

Her tarafta sorun var

KIBRIS

İki dönem milletvekilliği yapan Dr.Yüksel Tüccaroğlu “Müzakerelerin ileri safhasında kendi evimizin içini düzeltmeliyiz” dedi

Çiğdem AYDIN

 KKTC Meclisi’nde 2 dönem milletvekilliği yapan Dr. Yüksel Tüccaroğlu; Kıbrıs sorununun çözümünü amaçlayan müzakerelerin ilerlediğine dikkat çekerek “Bu aşamada evimizin içini temizlemeliyiz” dedi.
Tüccaroğlu, her tarafta bir sorun yaşandığına dikkat çekerek, kurumlarımızın çalışamaz hale geldiğini ifade etti.
Tüccaroğlu, Diyalog’un sorularını şöyle yanıtladı:
Soru: Siyasete ne zaman başladınız ne zaman ara verdiniz?..
Yanıt: 1975 yılında siyasete sürüklendim. Çok popüler bir cerrahtım ve beni siyasete girmem için çok zorladılar. Önce Halkçı Parti’yi (HP) kurduk. Daha sonra 1976’da milletvekili seçildim ve 1981 yılına kadar vekillik yaptım. 1978 yılında TKP’ye geçtim orada siyasi yaşamımı sürdürdüm.
1981 seçimlerinde çok büyük oyunlar döndü ve bir gecede sandıklara bir şeyler yapıldı ben 34 oyla seçimi kaybettim. Daha sonra doktorluğa döndüm.
1985 seçimlerine ise UBP’den katıldım ve vekil oldum. 1990 seçiminde de Eroğlu ve yandaşlarına karşı çıktım. Önce 6’lar hareketini başlattık ve bu hareket nedeniyle liste dışı kaldım seçime giremedim. Bilakis politikadan soğudum. Eşim de UBP kadın kollarındaydı.
Soru: Siyaset öncesinde ne iş yapıyordunuz, şimdi ne yapıyorsunuz?..
Yanıt: Cerrahtım. Özel bir kliniğim vardı Sarayönü’nde... Ayrıca Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde de çalışıyordum. Politika insanın mesleğini ne yazık ki dağıtıyor. Politikaya girmem hayatımın en büyük hatası oldu. Yaptığım tahsilin karşılığını alamadım.
Tıp kitabı oldum
Soru: Ciddi bir sağlık sorunu yaşadınız mı?
Yanıt: Çok ciddi bir rahatsızlık geçirdim. 14-15 sene önce beşli py pass ameliyatı oldum. 4 yıl önce kalpte tam blok sistemi çöktü. Bunun için de pil ve stand takıldı YDÜ Hastanesi’nde. 5 ay önce de yurt dışında özel bir hastanede 3 stand daha takıldı. Şu anda iyiyim. Belimde kireçlenme sorunu var. Kısaca tıp kitabı gibi adam oldum.
Soru: Siyasetten ayrıldıktan sonra dostlarınızın size karşı ilgisi değişti mi?
Yanıt: Arayıp soranım vardır, dostlarım beni hiç yalnız bırakmadı. Gerektiğinde ben de onları ararım. Kimseyle de beni siyasetten şutlayanlar dahil olmak üzere kavgalı değilim. 
Siyaset çok geriledi
Soru: Bugünkü siyaseti nasıl buluyorsunuz?
Yanıt: Gittikçe boş olan bir siyaset vardır. En iyi siyaseti 1976 yılında meclise girenler yaptı. O dönemde hemen herkes milletvekilliğinin bilincindeydi. Özellikle 80 ve 90 seçimleriyle düzen bozuldu. 1990 yılında anti demokratik bir yasa geçirildi ve ben o dönem hukuk ve siyasi işler sorumluluğundan istifa ettim. Bu geçirilen yasa Seçim ve Halk Oylaması Yasası idi. Bu sayede hep UBP’liler seçildi.
Bunun dışında milletvekilliği çıkarlarının ön planda olduğunu görüyorum. Halkın çıkarları düşünülmüyor.
Soru: Sizce KKTC’nin en önemli sorunları nedir? 
Yanıt: Bana göre KKTC ileri derecede görüşmeler yapılırken kendi evimizin içini düzeltmemiz lazım. Aman çözüm olsun da yan gelip yatalım mantığı ile hareket etmek doğru değil. Şimdi böyle yapılıyor. Sorunsuz tarafımız kalmadı. Kurumumuz kalmadı en büyük sorun sorumsuzluktur. 
Çözüm en büyük arzum
Soru: Kıbrıs sorununun çözümü konusunda ne düşünüyorsunuz?..
Yanıt: En büyük arzum çözümdür. Çünkü Kıbrıs sorunu çözülürse her iki toplumun da menfaatine olacaktır. Kıbrıs Rum Yönetimi’ne hiç güvenim olmadığını da söylemeliyim. Kıbrıs sorununun çözümünü daima çıkmaza sokan taraf Rumlardır ve bizi azınlık görüyorlar. Bu yüzden bugünkü süreçte de pek ümidim yoktur.
Soru: Nasıl bir çözüm olması gerekiyor sizce?
Yanıt: Bence iki ayrı devlet temelinde bir çözüm olmalıdır. İki ayrı, fakat üstte bir yönetim olmalıdır. İki eşit ve egemen devlet temelli olmalıdır. Konfederasyondan yanayım. Muhakkak Kıbrıs Türklerinin de egemen olacağı bir çözüm şekli olması gerekir. Ben Rumlara güvenmediğim için fanatik olmasam da iç içe yaşamayı arzu etmiyorum.
 Soru: Kıbrıs Türk tarafı çözüme hazır mı?
Yanıt: Çoktan arzuluyor. Kıbrıs Türk tarafı hazırdır ama Rum tarafı çözümü engellemektedir. Bizlerle bir arada yaşamaya hazır değildirler. Bunu Avrupa Parlamentosu seçimlerinde yaptıkları garagözlükten de izledik.
Soru: Müzakerelerde en önemli sorun ne olacak?
Yanıt: Bana göre en büyük sorun Rumların uzlaşmaz katı tutumudur. Türklerle egemenliği paylaşmak istemiyorlar. Ve bizi azınlık statüsüne koymak istemeleri en ciddi sorundur. Bizden nefret ediyorlar. Belleklerinden Türk düşmanlığını atamadılar.
Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.