Diyalog Gazetesi

“Her gecenin bir sabahı var” 

KIBRIS

Karavelioğlu, bankacılık sektöründe alınan önlemleri anlattı, nisan sonu mayıs başı gibi de hayatın yavaş yavaş normale döneceği tahmininde bulundu

Albank Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu üyesi Dr. Ahmet M. Karavelioğlu, tedavisi henüz bilinmeyen bir salgın hastalıkla karşı karşıya olunduğunu ifade ederek, en etkili korunma yönteminin insanın kendini izole etmesi ve sosyal mesafeyi koruması olduğunu ifade etti.
“Önce insan” diyen Karavelioğlu, “Bu süreçte Bankalarımız da, KKTC Merkez Bankası Başkanımız ve Bankalar Birliğimizin yönlendirmeleri ile insan sağlığını gözeterek hizmet verme yönünde 16 Mart Pazartesi gününden beri çalışmalarına 8-12 saatleri arasında devam ediyor” dedi.
Karavelioğlu, şunları söyledi: “Bakanlar kurulumuzun almış olduğu kararlar çerçevesinde ilk etapta faaliyetleri durdurulan şirketlerin çeklerinin öncelikle 30 Mart tarihine ötelenmesi sağlandı. Yurtdışına kesilmiş ve şube bankalarınca işlem gören çeklerle ilgili de aynı önlem alındı. Takas odası kapatıldı, çek takas işlemleri yapılmadı. 31 Mart tarihinde alınan kararlarla çeklerle ilgili, üzerinde yazılı tarih 30 Haziran 2020 ve öncesi olan ve karşılığı olmayan çekler “Poliçeler Yasası Hakkında YGK Tahtında İade Olunur” ibaresi ile iade edilmesinin ve iade edilen bir çekin 90 günden dolmadan tekrar ibraz edilmesinin de önüne geçildi. Çeklerin ve çalışanların maaşlarının ödenmesi amacı ile KGF garantisinde kredi imkanı sağlandı. İhtiyaç duyulduğunda ilave tedbirlerin alınacağı belirtildi.
İş insanlarımız, Bakanlar Kurulu Kararı ile iş yerlerinin kapatılması sonucunda doğal olarak ciro kaybına uğrayacaklar ve likidite ihtiyacı gündeme gelecek. Şu anda herkesin sorduğu soru şu: iş yerleri açılmaya başladığında ne olacak? Cirolar nasıl etkilenecek?
Hava sahamızın uçuşlara kapatılması nedeni ile işlerin bıçak gibi kesildiği Turizm ve öğrencilerin bir kısmının ülkemizi terk etmesi nedeni ile ilerleyen günlerde gelirleri düşecek olan Üniversitelerimizin bu süreçten olumsuz etkileneceği görülmektedir. Düşen nüfusla ve değişen harcama alışkanlıkları ile birlikte giyimden markete, lokantalardan küçük esnafa kadar perakende sektörünün de bu krizden gecikmeli olarak derinden etkileneceği aşikârdır.”

İş insanları ne yapmalı
Karavelioğlu, yaşanan süreçte iş insanlarına bazı tavsiyeler de verdi. Karavelioğlu şunları kaydetti: 
“Çok genel olarak bakacak olursak, bir işletmenin iş hayatında dört yere karşı yükümlülüğü var:
1. Devlete, 2. Bankalara, 3. Piyasaya (Mal/hizmet aldığı firmalara) 4. Çalışanlarına.
Devlet; vergi, sosyal sigorta, ihtiyat sandığı vb. yükümlükleri için erteleme yapacağını açıkladı. Kısacası Devletten baskı yok.
Bankalar; Mart ayı sonunda dönem sonu faizlerinin Haziran ayı sonunda tahakkuk etmesi ve taksit ödemelerinin Temmuz başına ötelenmesi kararı alarak hayata geçirdiler. Bankalardan da kriz süresince baskı gelmeyeceği ortada.
Piyasa; Mal ve hizmet alınan firmalara kesilen çekler. Yıllardır birbiri ile iş yapan firmaların, bu konuyu istişare ile yani birbirleri ile görüşerek, karşılıklı anlayış zemininde çok kolaylıkla çözebileceklerini düşünüyorum. Sonuçta bu işletmeler iyi günde de, kötü günde de birbirlerinden yıllardır mal alıp mal satan firmalar ve bundan sonra da var olmaya devam edeceklerse bu hep birlikte olacak.
Çalışanlar;Bu süreçte en önemli konu Bakanlar Kurulu kararı ile işletmeleri kapanan şirketlerin çalışanlarıdır. Talep eden işletmelerin çalışanlarına (Şirkete değil) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız tarafından bir destek paketi oluşturulmuştur. Firmalara da, personel maaşlarını ödemeye devam edebilmeleri ve işgücü kaybı olmadan bu sürecin atlatılabilmesi için belirli bir dönem geri ödemesiz, KGF faiz destekli kredi imkânları devlet ve bankacılık sektörü işbirliği ile sunulacaktır.
Tüm bu yükümlülükler ve alınan tedbirler birlikte değerlendirildiğinde iş insanlarımızın yapması gereken, devlet ve bankalarımız tarafından kendilerine sağlanacak imkânları firmaları ve çalışanları için dikkatlice, en doğru şekilde kullanmaları ve iş ortaklarıyla/paydaşlarıyla karşılıklı anlayış içinde olağanüstü dönemden en az hasarla çıkmalarıdır. Bu süreçten kimse kar ederek çıkmayacak, burası açık. En az hasarla çıkılması için de hepimizin birbirimize ihtiyacı var.
Hiçbir kötü şey sonsuza kadar gitmez. Her gecenin bir sabahı vardır. Takriben Nisan sonu Mayıs başı yavaş yavaş normale dönmeye başlarken bu virüs kaynaklı krizin, sağlımızın kıymetini, işimizin değerini anlamamıza yardımcı olduğunu düşüneceğiz.” 

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.