Cumhurbaşkanlığı, bazı Kıbrıs Rum yetkililerinin, Kıbrıs Türk tarafından Suriye kaynaklı petrol sızıntısına dair bilgi paylaşılmadığı yönündeki iddialarını yalanladı.
Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Suriye kaynaklı petrol sızıntısına dair bilgi paylaşımı sadece Kıbrıs Rum tarafıyla değil, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve BM Barış Gücü Misyon Şefi Elizabeth Spehar'la da paylaşılmıştır. Bazı Kıbrıs Rum yetkililerce yapılan açıklamalarda tarafımızdan bilgi paylaşılmadığına dair sarf edilen ifadeler asılsızdır” denildi.
Açıklamada, Suriye kaynaklı petrol sızıntısının ülke sahillerini tehdit eder şekilde yaklaşıyor olduğu bilgisinin, Kıbrıslı Rum Müzakereci Andreas Mavroyannis tarafından 30 Ağustos Pazartesi günü saat 11.48'de Cumhurbaşkanı Özel Temsilcisi M. Ergün Olgun'a iletildiği ve bu bilginin başta Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Dışişleri Bakanlığı olmak üzere ilgili Bakanlık ve kurumlarla derhal paylaşıldığı aktarıldı.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın bu ciddi gelişme üzerine ortak bir eylem planı oluşturmak için Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'la konuyu ele aldığının belirtildiği açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Yapılan görüşmede Türkiye Cumhuriyeti’nin ilgili birimlerinin petrol sızıntısını takip etmekte olduğunun anlaşılması üzerine iki ülke ilgili Bakanlıklarınca derhal bir eylem planı oluşturulması kararı alınmıştır.
Başbakanlığımız bünyesinde bu doğrultuda oluşturulan kriz masası da çalışmalarına başlamış, hem gözlem hem de müdahale konusunda iki ülkenin imkan ve kabiliyetleri doğrultusunda ilgili Bakanlıklarımızca oluşturulan ekipler ilk müdahale hazırlıkları için bölgeye intikal etmiştir. Buna paralel olarak Cumhurbaşkanımız başkanlığında bir uzmanlar grubu çalışma yaparak değerlendirme ve önerilerini ilgili birimlerle paylaşmıştır.”
“Bilindiği üzere, Anavatan Türkiye Cumhuriyeti'yle koordineli bir şekilde petrol sızıntısına karşı büyük bir mücadele verilmekte olup alınan tedbirler yanında Cuma günü çalışmalara katılacak yüksek kapasiteli iki Türk atık toplama gemisiyle petrol sızıntısını çevreye daha fazla zarar vermeden toplama çalışmalarına ara vermeksizin devam edilecektir.”
Rum yetkilinin iddiası neydi?
Rum basınında yer alan habere göre; Rum Tarım Bakanı Kostas Kadis, olası deniz kirliliği konusunda KKTC’yi bilgilendirdiğini ve Rum Yönetimi tarafından kontrol edilmeyen bölgede oluşacak herhangi bir kirlilik durumuna yardımcı olmak konusundaki niyetini en net şekilde ortaya koyduğunu” öne sürdü. Kadis, “Ne yazık ki yardımcı olmak konusundaki niyet ve isteklerinin şu ana kadar yanıt bulmadığını ve KKTC makamlarından herhangi bir bilgilendirme ve yanıt almadıklarını ve alarm durumunda kaldıklarını” belirtti. Haravgi gazetesi “Petrol Sızıntısı Uzaklaşıyor- Rum Kesiminin Yardımı İki Sebepten Dolayı Gerekli Görülmedi” başlıklarıyla yayımladığı haberinde, İki Toplumlu Çevre Teknik Komitesi’nin Kıbrıslı Rum Eş Başkanı Mihalis Loizidis’in, kirliliğin türü konusunda Kıbrıs Türk tarafından bilgilendirme beklediğini yazdı. Loizidis’e göre kirliliğin Kıbrıs’tan uzaklaştığının görüldüğünü kaydeden gazete, Loizidis’in, kirliliğin Apostolos Andreas’ın yakınlarından geçtiğini ve Kıbrıslı Türklerin şu ana kadar petrolün türü ve kirliliğin boyutu konusunda bir fikre sahip olmuş olacaklarını belirtti.
Kısa süre içerisinde bilgilendirme beklediğini yineleyen Loizidis, dünden itibaren İki Toplumlu Çevre Teknik Komitesi’nin Kıbrıslı Türk Eş Başkanı Salih Gücel’le başlayan temaslarına da atıfta bulundu.
En nihayetinde iki sebepten ötürü Rum kesiminin yardımının gerekmediğinin görüldüğünü dile getiren Loizidis, ilk olarak, Kıbrıslı Türklerin acil bir durum olarak addedilmesi için kirliliğin yeterince yakın olduğunu düşünmediklerini, ikinci olarak ise Türkiye’nin gönderdiği araçların yeterli olduğuna karar verdiklerini ekledi.