Girne Akçiçek Hastanesi’nde tek dâhiliye uzmanı olarak çalışan ve Aralık ayında iş yoğunluğundan dolayı sağlığının bozulduğunu, istifa edeceğini duyurarak gündeme gelen Dr. Özcan Hüdaverdi, geçtiğimiz günlerde yaptığı ikinci paylaşımda “Ne değişti” diyerek isyanını sürdürdü.
Hüdaverdi, isyanından sonra hastane şartlarında bir değişim olmadığını, hayatlarından ödün veren sağlık çalışanları olarak halktan da hiç destek görmediklerini ifade etti.
İş yoğunluğundan dolayı sağlığının bozuk olduğunu, muayeneye gelen bazı hastalara yetişemediğini belirten ve özür dileyen Hüdaverdi’nin sesine bu kez Kıbrıs Türk halkı kulak verdi.
Hüdaverdi’nin “Destek görmedik” feryatları üzerine sosyal medya üzerinden örgütlenen halk, “Dr. Özcan Hüdaverdi yalnız değildir! Akçicek Hastanesi hepimizindir! etiketiyle platform oluşturdu.
Oluşturulan facebook sayfasına bir günde 600 kişi üye olurken, platformda yazılan mesajlarda sağlığa, doktorlara ve hastanelere yeterli ilginin gösterilmediği belirtiliyor.
İsyan etmişti
Dr. Özcan Hüdaverdi’nin Aralık ayındaki paylaşımı:
“Çok üzülerek yazıyorum.
2008 Ocak ayından itibaren Girne Dr. Akçiçek hastanesinde kendimden çok ödünler vererek elimden geldiği kadar tüm hastalarımıza yardımcı olmaya ve şifa bulmalarını sağladım.
Bin şükür ki binlerce yüreğe dokundum ve alnımın akı ile yürüdüm…
5 gündür tek dahiliye uzman hekimi olarak elimden geldiğince hizmet vermekteyim.
Dahiliye branşı Akçiçek Hastanesinde temel branş görevi yapmakta, çünkü ilgili branşların olmaması üzerine diğer branşlara da dahiliye hizmet vermektedir.
Kontrolsüz bir biçimde artan nüfusa karşı, yıllardır dahiliye branşının eksik olması ve günün sonunda bu şekilde tek doktor olarak hizmet vermek şahsen tüm sağlığım bozulmuş durumdadır.
Ağır şartlarda görevimi tek başıma bu şekilde bozulmuş sağlığım ile sürdürmem mümkün olmayacağını ve çok üzülerek Girne Dr. Akçiçek Hastanesi’nden ayrılmayı düşünüyorum…”
Ne değişti?
Hüdaverdi’nin Şubat ayı paylaşımı:
İsyanımdan sonra ne mi değişti??
Hiçbir şey değişmedi!
Hasta olarak bana ayaktan muayeneye gelip yetişemediğim ve çevirdiğim herkesten çok özür diliyorum.
Akçiçek Hastanesinde nöbetçi doktor eksikliğinden dolayı haberler oldu, manşetler oldu.
Sağlık çalışanları olarak hayatlarından ödün veren bizler halktan hiç destek görmedik, aksine kolumda serum alırken muayeneye gelen hastaların cevabı “E biz ne olacağız, ne yapacağız ?” demesi cabası..
Mahalle başı mobbese döşeyen zihniyet, halkının sağlığını, eğitimini düşünmüyorsa eğer diyecek hiçbir sözüm yok.
Zorlu mesleki hayatımda eve hep yorgun ve aileme bakamayacak kadar sinirli geldiğim günler oldu.
6 günde 3 gün nöbetçiyim ve gün başı 36 saat mesai yapıyoruz. İdarecilerde ‘idare et’ desinler...
Sözün bittiği yerdeyiz.
Kendi hayatımdan çok ödünler vererek hizmet verdim. İleri derece crohn hastası olarak almış olduğum tedavilerden, bir keresinde anaflaktik şoka girdim ve öldüm... Dr. Yonca Hanım, Dr. Ece Hanım, Dr. Nadire Hanım beni hayata döndürdü ve ertesi gün işime devam ettim.
Benim isyanım… Sağlığımıza sahip çıkalım…”