Doğuş Özokutan ÇİFTÇİOĞLU-(TAK)
Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit, partisinin önümüzdeki dönemde daha net tutumlar ortaya koyacağını söyledi.
TAK muhabirine konuşan Özyiğit, altı yıldır yürürlükte bulunan parti tüzüğünün bazı eksiklikleri olduğunu ve değiştirileceğini belirterek, 2014’ün Şubat ya da Mart ayında Tüzük ve Program Kurultayı yapılacağını belirtti.
TDP’yi kitle partisi haline getirmeye çalıştıklarını anlatan Özyiğit, lider eksenli yapıdan uzaklaşılacağını ifade etti.
Özyiğit, TDP için sosyal demokrat eksenin ana eksen olduğunu ancak bu özü kaybetmeden genişlemek durumunda olduklarını ifade ederek, “Güvercinlere yuvaya dönün çağrısı yapıyoruz” dedi.
TDP’nin Kıbrıs Sorununun çözümünde Birleşmiş Milletler parametrelerinin dikkate alınmasını istediğini kaydeden Özyiğit, iki bölgeli, iki toplumlu, federal bir yapı oluşturulması gerektiğini söyledi.
Paketlere hayır denilecek
1974’den bu yana ülkedeki yöneticilerin “idareyi eline alma girişiminde bulunmak yerine Türkiye ile iyi ilişkiler kurmaya ve emir almaya alıştıklarını; toplum iradesini Ankara’daki hükümetlere devrettiklerini ve oradan gelen dayatmalara boyun eğdiklerini” öne süren Özyiğit, iktidar olmaları halinde paketlere hayır diyeceklerini kaydetti.
“KKTC ile TC’nin kopmaz bağları var”
TDP’nin Türkiye ile ilişkilere önem verdiğini ifade eden Özyiğit, “KKTC ile TC’nin kopmaz bağları vardır ama bu ilişkiler eşit düzeyde karşılıklı saygıya dayalı bir zeminde yeniden şekillenmelidir. TDP ana-yavru anlayışını reddetmektedir” diye konuştu.
Sivil demokratik bir düzen kurulması taraftarı olduklarını ifade eden Özyiğit, TDP’nin askerliğin bir çözüm sürecinde kademeli olarak kaldırılmasından yana olduğunu vurguladı.
“Kendi ayakları üzerinde duran bir yapı”
Partinin yeni Genel Başkanı Cemal Özyiğit, kendi döneminde TDP’nin daha net tutumlar ortaya koyacağını anlattı. “Ülkenin ve dünyanın gelişen ve değişen koşullarına göre kendimizi adapte etmemiz gerekir sosyal demokrat eksene bağlı kalmak koşuluyla söylemlerimizi geliştirip netleştirmek durumundayız” diyen Özyiğit şöyle devam etti:
“Kıbrıs konusu, sivil demokratik düzen, Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkiler, kendi ayakları üzerinde duracak bir ekonomi yapının oluşturulması, eğitim, sağlıkla gibi sistemlerle ilgili duruş halk tarafından daha iyi anlaşılacak şekilde ortaya konacak.”
“BM parametreleri dikkate alınmalı”
TDP’nin Kıbrıs sorununa barışçı bir çözüm bulunması taraftarı olduğunu dile getiren Özyiğit, çözümde Birleşmiş Milletler parametrelerinin dikkate alınması gerektiğini söyledi. İki bölgeli, iki toplumlu, federal bir yapı oluşturulması gerektiğini belirten Cemal Özyiğit şöyle devam etti:
“Son dönemde görüyoruz ki iki tarafta da egemen zihniyet kafasının gerisindekileri karşı tarafa empoze etmeye çalışıyor. Biz samimi olunması gerektiğini düşünüyoruz. Arzumuz tek egemenlik, tek uluslararası kimlik, tek vatandaşlık ilkelerinin hayata geçmesi. Belirlenmemiş ve devredilmemiş yetkilerin de kurucu devletler tarafından egemence kullanılması.
Bize göre oluşacak yapıda Matrixbet her iki kesimin de özerk yapıları olmalı. Güvenlik güçleri merkezi otoriteye bağlı, denetim ve gözetim yapabilecek şekilde oluşturulmalı. Federal yapı oluşturulduktan sonra yapılacak düzenlemelerle ayrılıkçılara örgütlenme zemini oluşmasına izin verilmemeli. Oluşacak yapının bölünmemesi teminat altına alınmalıdır."
“Farklı görüşler var”
Kıbrıs konusunda Kıbrıs Rum Yönetimi’ne verilecek ortak açıklama metniyle ilgili UBP, Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler (CTP/BG) ve Demokrat Parti Ulusal Güçler (DP/UG) ile ortak anlayışa varıldığı yönünde açıklamalar olduğunu söyleyen Özyiğit “Ancak gördük ki UBP ve DP/UG’nin ortak metinden farklı açıklamalar yaptı” diye konuştu.
Ortak metinle ilgili daha önce basına yaptığı bazı açıklamaların çarpıtıldığını söyleyen Özyiğit, TDP’nin Cumhurbaşkanı Eroğlu’na değil, Kıbrıs Türk tarafının Birleşmiş Milletler aracılığıyla Kıbrıs Rum kesimine sunduğu belgeye destek verdiklerini belirtti.
“Endişemiz geri adım atılması”
“Endişemiz bu belgeden geri adım atılmasıdır” diyen Özyiğit, UBP, DP/UG ve Cumhurbaşkanı’nı ortak metinle ilgili tutarsız açıklamalar yapmakla suçladı.
Kıbrıs Rum tarafı ile Kıbrıs Türk tarafının Kıbrıs sorunun çözümüne ilişkin ciddi görüş farklılığı bulunmadığını söyleyen Özyiğit şöyle devam etti:
“İki tarafta diretiyor”
“İki taraf da birbirine sen benim görüşümü kabul et diyor. Biz, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin inisiyatif üstlenmesi ve bir an önce iki lideri masaya davet etmesini bekliyoruz. Aradaki gelgitlerin sona ermesini ve ufak tefek kelime oyunlarından vazgeçilmesini; yeni yılın ilk günlerinde ortak metnin deklare edilerek kısa süre içinde sonuç alınmasını istiyoruz.”
“Geçici onuncu madde kaldırılmalı”
Geçici onuncu maddenin bir an önce kaldırılmasını ve anayasanın süratle sivilleşmeye olanak sağlayacak şekilde revize edilmesini arzu ettiklerini dile getiren Özyiğit, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Son dönemde bu açıdan adımlar atıldı ancak süreç içerisinde devam etmedi. Biz bundan rahatsızız ve bir an önce Anayasa’nın revize edilmesinde ısrarlıyız. Anayasa’nın 162’nci maddesinin değiştirilmesine de karşıyız. Bize göre Anayasa değişiklikleri mutlaka referanduma sunulmalı.”
“Kurumların başında kendi vatandaşımız olmalı”
Sivil demokratik bir düzen kurulması taraftarı olduklarını ifade eden Özyiğit, şunları anlattı:
“Kurumların başında kendi vatandaşlarımız olmalıdır. Bu bizim için son derece önemli. Polis ve itfaiye sivile bağlanmalıdır. Kamu görevlilerine siyaset yasağı kalkmalıdır. Kamu görevleri siyasi olarak kendilerini ifade edebilmeli ancak siyasallaşmamalı, siyasal olarak hareket etmemelidir.Son dönemde yaşanan Kamu Hizmeti Komisyonu (KHK) sınav şaibesi ve ıslak imza olayları KHK’nın yapısının demokratikleşmesi gerektiğinin göstergesidir. KHK’da ülkenin çeşitli kesimlerinin ve akademisyenlerin temsil edileceği bir anlayış oluşturulmalıdır.”
“Askerlik kademeli olarak kaldırılmalıdır”
TDP’nin askerliğin bir çözüm sürecinde kademeli olarak kaldırılmasından yana olduğunu dile getiren Özyiğit, süreç içerisinde ülkenin askersizleştirilmesinden yana olduklarını kaydetti.
Bu süreçte askerliğin profesyonelleşmesinin önemli olduğunu ifade eden Özyiğit, “Bu çerçevede tüm bu adımlar atılana kadar askerliğin kademeli olarak olabildiğince minimum süreye kadar azaltılması ve vicdani ret hakkının bu haktan yaralanmak isteyen kişilere sağlanması gerekiyor” dedi.
Özyiğit askerlik sorunu ve işsizlik nedeniyle yurt dışına öğrenime giden çok sayıda gencin ülkeye dönmediğini belirtti.