Rum Yönetimi’nin, Doğu Akdeniz’de tek yanlı “Münhasır Ekonomi Bölge” ilan ettiği deniz bölgesindeki güvenlik açığını kapatmak için yoğun bir çalışma içine girdiği bildirildi.
İsrail ile anlaşmaya varıldığı halde, ekonomik kriz nedeniyle iptal edilen destroyer alımının, bu çerçevede yeniden gündeme geldiği haber verildi.
Simerini gazetesi, bu konudaki gelişmeleri “Şimdiki Aklım Olsaydı... İsrail’den Destroyer Satın Alımının ‘Çökmesinden’ Sonra Şimdi Yetişmeye Koşuyorlar” başlığıyla aktardı. Gazete şu anda Rum Yönetimi’nin üst makamlarında sözde ‘MEB’in denetim ve güvenliğinin artırılması gereğini zaruri görmeye başlandığı, ismini açıklamadığı bir kaynağın; bu düşüncelerin, ihtiyaçların yeni olgulara göre güncellenmesi çerçevesinde olduğunu yazdı, özetle şunları ekledi:
“Üst düzeyli bir kaynak, doğrudan teyit etmemesine rağmen, MEB’in denetim ve güvenliğini artırmak için gemi satın alınması gerektiğini Nikos Anastasiadis’in de düşündüğünü ima etti. Kaynak, zamanını ve şeklini belirtmemesine karşın bu yöndeki siyasi kararın top yükün alınacağına işaret etti.
Hava harekâtları merkezi
Öte yandan Fileleftheros “Havacılık Sistemleri Bağlantısı... Mevcut Bütün Kara-Hava telsiz İletişimleri Bağlanacak” başlıklı haberinde, Rum Savunma Bakanlığı’nın, Rum İhale Değerlendirme Makamı tarafından yayınlanan ‘Hava Harekâtları Merkezi’ ile ilgili açıklamasına yer verdi.
Gazeteye göre açıklamada “iletişim protokolleri kullanılarak, Milli Muhafız Ordusu’nun mevcut Erken Uyarı Radarları, Sivil Havacılık Uçuş Kontrol Merkezi radarı ve Milli Muhafız Ordusu’nun elindeki hava savunma füze sistemlerinin radarları birleştirilecek. Kara-hava bütün mevcut telsiz iletişimleri de Hava Harekatları Merkezi’ne bağlanarak, yönetimleri merkezileştirilecek” denildi, devamla şu detaylar aktarıldı:
“Radarların bağlantılarının kurulabilmesi için söz konusu radarın iletişim protokollerinin kullanılması gerekiyor. Cumhuriyeti Kriz Yönetim Merkezi düzeyine kadar dağıtımı yapılacak/iletilecek işlenmiş hava görüntüleri üretilecek ve bunlar, en üst düzeyde karar alınabilmesi için ülkenin askeri ve siyasi liderliklerinin zamanında bilgilendirilmesi, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin sorumluluğu altındaki hava sahasının denetimi, erken uyarı sisteminin ve hava savunma füze sistemlerinin de dahil olduğu hava kuvvetlerinin denetim ve koordinasyonunun sağlanması için kullanılacak.
Hava Harekatları Merkezi’nin kurulması programının (protokoller, frekanslar, işleyiş şekli) içerdiği bilgiler çok gizlidir ve Milli Muhafız Ordusu’nun savaş kabiliyeti ile doğrudan alakalıdır. Programın uygulanmasına, Cumhuriyet’in âli çıkarlarının korunması maksadıyla büyük güvenlik tedbirlerinin eşlik etmesi şarttır.”