Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Başkanı Mehmet Ali Talat, “KIB-TEK’i özelleştiremeyecekler... Grevler kapıdadır” dedi.
Talat, Diyalog TV’de yayınlanan Detay programına katılarak, Aytuğ Türkkan’ın sorularını yanıtlarken UBP-DP hükümetinin programında yer alan bazı maddelere eleştiri getirdi.
Talat, hükümet programında Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (KIB-TEK)’nun üçe ayrılıp özelleştirilmesinin yer aldığını anımsatarak bunu yapmanın mümkün olmadığını söyledi. Türkiye ile imzalanacak olan ekonomik protokolde de Türkiye’nin dağıtım ve tahsilatın özelleştirilmesini istediğini belirten Talat, “Bunu yapmayacaklar çünkü daha önce de yapılmak istendi çalışanlar greve gitti ve yapılmadı. Yine aynı olacak. Grev kapıdadır ve bunu yapamayacaklar” dedi.
Parti içerisinde yaşanan tartışmalar konusunda “CTP evrim geçirdi” diyerek milletvekillerine mesaj verdi.
Yaşanan tartışmalara örnekler vererek açıklık getiren Talat, CTP’lilerin Avrupa Birliği (AB) üyeliği istediğine dikkat çekerek “Mesela AB bize ‘Telekomünikasyon Dairesi’ni devlet kurumu olmaktan çıkaracaksınız’ diyor, o zaman bunları tolere etmemiz gerekir” dedi.
CTP büyük bir evrim geçirdi
26-27 vekil sayısıyla hükümetin uzun ömürlü olmasının mümkün olmadığını ifade eden Talat, erken seçim beklentisi içerisinde olduğunu söyledi. CTP’nin içinde yaşanan tartışmaların seçimdeki etkilerinin sorulması üzerine Talat, parti içinde yaşanılan tartışmaların sağlıklı olduğunu ifade etti.
Talat şunları söyledi:
“Söylemlere değil eylemlere bakalım. Yani bugün CTP’nin bankaları ve sigortaları devletleştirelim politikasından bugün gelinen şartlardaki kamu-özel ortaklığına “doğru zeminde olduğu takdirde- destek verme politikaları kıyasladığınızda görürsünüz ki CTP büyük bir evrim geçirdi. Kimse bizim eskiye dönmemizi önermiyor. Doğuş Derya da bunu önermiyor, sanmıyorum. Dolayısıyla düşünceler arasında büyük uçurum filan yok. Dünya koşullarının ve Avrupa Birliği koşullarının ne kadarını tolere edebiliriz tartışmaları yaşanıyor.”
AB mi, Telekom’un devlette kalması mı?
Mehmet Ali Talat, Avrupa Birliği üyeliği isteniyorsa, oradaki politikaların da bilinmesi gerektiğini ifade ederek telekomünikasyonda kamu özel ortaklığına yeşil ışık yaktı, parti içerisindeki tartışmalarda tarafını belli etti.
AB bize diyor ki “siz Telekomünikasyon Dairesi’ni devlet kurumu olmaktan çıkaracaksınız, o bir şirket olacak ve ona para veremeyeceksiniz. Biz AB üyeliği istiyoruz değil mi, girdiğimizde de bunu yapmak zorundayız yani. Bu neo liberal bir politika değil mi, evet öyledir. Ama bizim için hangisi daha önemlidir. CTP’liler AB’yi istediğine göre bunları tolere edecek, benimseyecek sonuçta. Beğenmeden de AB’ye girebilir. Bu politikayı beğenmiyorum ama AB dayattı da diyebilir aynen Türkiye dayattı dediğimiz gibi… Mesele budur. Bunlar partide ciddi bir sorun olarak görülmemelidir, fikir üretimi iyi bir şeydir. CTP böyle bir partidir, fikir üretir, tartışır.”
Sağlıksız tartışmalar… “Eski CTP’lilerin CTP uzmanlıkları…”
Talat, parti içerisindeki fikir tartışmalarını gayet sağlıklı gördüğünü sağlıklı olmayanın kişisel tartışmalar olduğunu ifade ederek bu konuda yaşanan sıkıntılara değindi. “Parti içi meselelerin sokakta tartışılmasıdır sağlıklı olmayan. Falan bakan yanlış yaptı, filan ilçe örgütünün başkanı şunu yanlış yaptı, genel başkan değişmelidir, başkası olmalıdır, genel sekreter değişmelidir gibi konuların basında sosyal medyada tartışılmasıdır sıkıntı. Sosyal medyada yapılıyor bu zaman zaman, ben bunu onaylamıyorum. Kavga edenler kişisel kavga içerisindedir, budur kötü olan! Birden bire bu tartışmalar sosyal medyaya, medyaya taşınır. Bir çok insan geçmiş parti deneyimlerinden hareketle basın da onların CTP uzmanlıklarından faydalanır ve böylece parti içi konular tartışılır hale gelir. Bunun önüne geçmeye çalışıyoruz. Parti disiplini çok önemlidir.
Adaylık konusu… “Henüz istişare halindeyim”
Bu tartışmaların ilk kurultaya yansıyıp yansımayacağına ve adaylık konusundaki düşünceleri sorulan Talat, “Henüz istişare halindeyim” diyerek cevap verdi. Talat, “Ben geçmişte 9 yıl başkanlık yaptım. Her kurultay öncesi arkadaşlarımla istişare ettim. Yine aynısını yapacağım. Ben zaten illa nihayi kalayım diye gelmedim. Partide kavgalar tartışmalar huzursuzluk vardı, misyonum bunu düzeltmekti. Tamamen olmadı henüz ama büyük ölçüde aştık. Şimdi bunları değerlendiriyorum. Ben kısa süreli bir başkanlık için geldim bu göreve. Zaten istemeden geldim, çok istendi, çok ısrar edildi. Bunları konuşup değerlendireceğiz ve bir karar vereceğiz.
Varis Erhürman mı?
Tufan Erhürman’ın başkanlıkta adının geçtiğinin hatırlatılması üzerine Talat, “Ben Tufan ile de görüşmüştüm, yine görüşüyorum… Onunla konuştum, başkalarıyla da konuşacağım tabii…” dedi.
Talat, “Ben kendimi CTP ile buldum, siyasi görüşlerim burada oluştu, partiye bağım çok üst düzeydedir. Herhangi bir hırsım yoktur” diyerek görev almama olasılığına da açık kapı bıraktı.
Türkeş’ten Talat’a ziyaret
Türkiye Başbakan Yardımcısı ve Kıbrıs İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Tuğrul Türkeş, İkinci Cumhurbaşkanı ve CTP Genel Başkanı Mehmet Ali Talat’ı ziyaret etti. Türkeş'e, Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Derya Kanbay da eşlik etti.
Talat’ın ofisinde gerçekleşen görüşmede konuşan TC Başbakan Yardımcısı ve Kıbrıs İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Tuğrul Türkeş, birkaç aydır Kıbrıs’ı ziyaret edemediğini anımsatarak, ziyaretleri çerçevesinde ilk olarak Cumhurbaşkanı Akıncı’yla görüştüğünü ve müzakerelerle ilgili bilgi aldığını söyledi.
Türkeş, siyasi partilerin çalışmalarıyla ilgili de bilgi edinmek için ziyaretler gerçekleştirdiklerini belirterek, dün de yeni kurulan hükümete hayırlı olsun ziyareti gerçekleştirdiğini, Talat’ı da ziyaret ederek siyasi değerlendirmelerini dinlemek istediğini belirtti.
“Çözümden ben hala umutluyum”
Mehmet Ali Talat da, son zamanlarda Güneyde gerçekleşecek seçimler nedeniyle, her ne kadar onlar kabul etmese de Kıbrıs konusunda bir yavaşlamanın söz konusu olduğunu ifade ederek, uluslararası ilginin de Anan Planı dönemindeki gibi olmasa da, farklı boyutlarda yüksek olduğunu söyledi.
Şu anki durumun güneydeki seçim geçilerek Rum tarafının konuya iyice konsantre olmasına bağlı hale geldiğini belirten Talat, ”Ben hala umutluyum, 2016 kritik yıl” dedi.
Kıbrıs konusunun yanı sıra kısa süre önce bir de hükümet değişikliği yaşandığını hatırlatan Talat, “Değişikliği diyorum çünkü bu hükümet bir kriz yaşamadan bozuldu. Bir gün sabah uyandık UBP biz hükümetten çekiliyoruz dedi ve yeni hükümet arayışına girdi.”