Çiğdem AYDIN
Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili propaganda süreci yarın başlıyor. Ancak 19 Nisan’a kısa bir süre kala, adayların seçim bütçeleri henüz netleşmiş değil.
Diyalog muhabirinin görüşlerine başvurduğu adayların birçoğu, seçim harcamaları için gönüllü bağış toplandığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun yakın çevresi propaganda süresince gazete ve televizyonlarda yayınlanacak reklamların dışında diğer tanıtım harcamaları için şu an itibarıyla rakamların netleşmediğini söyledi.
CTP Genel Sekreteri Kutlay Erk ise, 19 Nisan seçimleriyle ilgili olarak bir milyon TL tutarında bir bütçe hazırladıklarını söyledi. Erk bu miktarın içerinde akaryakıt, promosyon, medya ilanları, pankartlar ve diğer harcamaların da dahil olduğunu ifade etti.
Yemek ve çaylar örgütlerin bütçesinden
Erk, seçim bütçesini yaparken ilçelerdeki yemek veya çayların tamamen örgütlerin kendi bütçelerinden olacağını ve seçim süreci ilerlerken kaynak yaratmak gerekirse de yine çay veya yemekli toplantılar yapılacağını kaydetti. Erk, Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin devlet katkısı, milletvekillerinin maaşlarının yüzde 20’si, piyango bilet satışı ve üye aidatlarından oluştuğunu belirtti.
Akıncı: Topladıkça harcıyoruz
Diyalog muhabirinin görüşüne başvurduğu Bağımsız aday Mustafa Akıncı ise seçim harcamalarıyla ilgili rakam vermedi. Tamamen gönüllülerin bağışlarıyla bir seçim kampanyası yürüttüklerini ifade eden Akıncı, “Biz topladıkça harcıyoruz arkamızda iki partinin desteği vardır ve bu iki partinin de maddi katkı sağlayacak bir gücü yoktur” dedi. Seçim bittikten sonra rakamsal olarak ne kadar para harcadıklarını açıklayacağını belirten Akıncı, “Şu an için bir rakam telaffuz etmek doğru olmaz” dedi.
Eroğlu’nun ne harcayacağı daha net değil…
Diyalog muhabirinin elde ettiği bilgiye göre, Cumhurbaşkanı ve Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Derviş Eroğlu’nun propaganda süreci için ne kadar bütçe ayırdığı henüz hesaplanmadı. Derviş Eroğlu’na yakın bir kaynak, henüz net bir rakamın ortaya çıkmadığını kaydetti.
Özersay’a şartlı bağış
Bağımsız adaylardan Kudret Özersay, 19 Nisan seçimleri için vatandaşlardan ‘azami 5 bin TL’ bağış kabul ediyor. Özersay, bu rakamın üzerindeki teklifleri kabul etmiyor.
Diyalog’a konuşan Özersay’ın medya temsilcilerinden Göktürk Ötüken, bugüne kadar yapılan bağışların toplamı konusunda bir şey söyleyemeyeceğini belirtirken, yapılan ve bundan sonra yapılacak olan harcamaların kamuoyuna açıklanacağını söyledi.
Kırdağ: Sosyal medyaya sarıldık
Bağımsız Cumhurbaşkanı adaylarından Arif Salih Kırdağ da seçim propagandasını kendi imkânları ile sürdürdüğünü ifade etti. Daha çok sosyal medya ile propaganda yaptığını aktaran Kırdağ, “Sosyal medyaya ilaveten tarafsız gazete ve kanal vasıtasıyla da sesimizi duyurmaya çalışıyoruz” dedi. Kırdağ şunları kaydetti: “Bu noktada bu yarış koşullarının adil olmadığı bir süreçte elimizden gelenin en iyisini yapmaya çabalıyoruz. Devletin paraları sadece devletteki yasaları kendi menfaatleri kullanan kişilere aktarılıyor. Bu sene sadece 6,6 milyon verileceği ifade edildi. Bu adaletsizlik… Bu demokrasi değildir. Demokrasimizin çarpıklığı burada… Biz demokrasi oyunu oynamaya devam edeceğiz.”
“Tek kişiyim”
Kendisi gibi tek başına mücadele eden başka bir politikacı olmadığını savunan Kırdağ, “Mücadelesini sürdüren tek kişiyim. Bilinçli şekilde halkı uyararak halkı kotarmaya çalışmak, halkın yüzde 45’i sandığa gitmiyor. Bunların oyunu almak için ben varım. Şimdi kendi imkânlarımla karşılıyorum. Sponsor bulursam o sponsorların katkı sağlayacağım” dedi.
Onurer: Özel bir bütçemiz yok
Kıbrıs Sosyalist Partisi (KSP) Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Onurer de Diyalog’a yaptığı açıklamada partisinin fazla bir bütçesi olmadığını dile getirdi. Üyelerden temin edilen aidatlarla propagandanın sürdürüleceğini belirten Onurer şunları kaydetti: “Ayırdığımız özel bir bütçe yok. Zaten bizimki para harcayarak yürütülecek bir kampanya usulü değil. Çok sınırlı, kısıtlı bir bütçe ile sadece yapmamız gereken işleri kapsayacak durumdadır. Alışıla gelmiş seçim kampanyaları olacağını düşünmüyoruz.
Seçim kampanyasının adil olacağını düşünmüyoruz. Sadece bu değil Kuzey Kıbrıs’ta hayatın adil olduğundan bahsedemeyiz. Parası olanın medya ve diğer alanlarda yaşamı belirlediğini düşünüyorum. Halkımızın gücüne inanıyoruz.”