ABD, Fransa ve İngiltere’nin Güney Kıbrıs’taki büyükelçileri, Kıbrıs’taki son gelişmeleri değerlendirirken, gerilimden kaçınılması ve müzakerelerin yeniden başlaması yönünde mesajlar verdi.
Fileleftheros, ABD’nin Güney Kıbrıs’taki Büyükelçisi John Koenig’in açıklamasında, müzakerelerin mümkün olan en kısa zamanda yeniden başlaması üzerinde yoğunlaştığını, Türkiye’nin yeni Navtex yayımlaması konusuna değinmekten ısrarla kaçındığını yazdı.
Gazeteye göre, her iki tarafı da gerilimi artıracak eylem ve söylemlerden kaçınmaya çağıran Koenig, “Zaman, olumlu bir sonuç lehine işlemiyor” dedi, uluslararası unsurun müdahil taraflarını, müzakerelerin yeniden başlaması yönündeki çabalarını hızlandırmaya ve BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin çalışmalarına destek vermeye çağırdı.
Kıbrıs Türk ve Rum taraflarını irade ortaya koymaya ve karşılıklı anlayışa çağıran Koenig, “Müzakerelerin kesilmesinin üzerinden 3 aydan fazla zaman geçti” vurgusunu yaptı.
İngiliz Yüksek Komiserliği, Doğu Akdeniz’deki durumdan endişe belirterek, “Kıbrıs Cumhuriyeti MEB’inde süregelen gerilim bizi endişelendiriyor. Bütün müdahilleri, müzakerelerin süratle yeniden başlaması ve başarıyla ilerlemesi için BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Eide’nin çabasına aktif destek vermeye çağırıyoruz” ifadesini kullandı.
Navtex’in gerilimi tırmandırma tehlikesi
Türkiye’nin son yayımladığı Navtex’in “gerilimi tırmandırma tehlikesi içerdiğini” iddia ederek, taraflara, kışkırtıcı eylem ve söylemlerden kaçınma çağrısında bulunan Yüksek Komiserlik, İngiltere’nin sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin, MEB’indeki zenginliği kullanmadaki egemenlik haklarını” tanıdığını belirterek, “Bu zenginliğin Kıbrıs’taki bütün toplumların menfaatine değerlendirilmesi gerektiği tutumunu koruyor” dedi.
Fransa’nın Güney Kıbrıs’taki Büyükelçisi Jean-Luc Florent, Kıbrıs müzakere prosedürüne daha çok zarar verebilecek veya bölgede gerilimler yaratabilecek faaliyetlerde bulunulmaması gerektiği görüşünü ortaya koydu. Fransa’nın, sözde “Kıbrıs’ın doğal zenginliğini araştırma ve kullanmadaki egemenlik hakları” ile ilgili tezlerin değişmediğini söyleyen Florent, “Bu da Ada’nın bölünmüşlüğüne son verecek bir çözüm başarıldığında, bütün Kıbrıslıların çıkarına olacak” dedi.
Florent, ülkesinin müzakere prosedürüne güçlü destek verdiğini belirterek, AB ilke ve kurallarına ve BM çerçevesindeki uzlaşılmış parametrelere saygı gösterecek bir çözümün ancak müzakerelerle bulunabileceğine işaret etti.