Nezire GÜRKAN (TAK)
O bir öğretmen, öğretmen çocuğu. Anne de, baba da öğretmen. Eğitimi anne-baba gibi okulla sınırlı tutmayan yaşam eğitmenlerinden… “Türkçe ağzımda annemin sütüdür” diyecek kadar dil tutkunu. Türkçeyi, Kıbrıs Türkçesini en iyi kullananlardan… Araştırmacı, yazar, editör, aktivist. Şimdilerde 70 yaşında; hala eğitmeye, yazmaya, okumaya, araştırmaya, kadın örgütlerine katkıya devam ediyor. Ben dâhil birçok insan için başucu kitabı gibi…
Gülgün Serdar’ın öğrencisi olma şansım olmadı ama hitap yeteneği, edebiyata tutkusu, ışık saçan duruşuyla hep ilgimi çekti. Zaman zaman dil danışmanım oldu. Röportajlarımı, kitaplarımı yazarken her sıkıştığımda başvurduklarım arasında yer aldı hep; hem dil, hem tarihi bilgi ve isimler bakımından. Ve son olarak röportajlarını yaptığım İş Kadınları Derneği’nin “Girişimci Kadınlar” kitabında editörüm oldu. Beraber uzun mesai yaptık ve doğru bildiğim ne kadar çok yanlış olduğunu bir kez daha gördüm. Edebiyata, şiire tutkusuna, şiirsel anlatımına, insana dokunuşuna tanıklık ettim. Kitapla ilgili zorlu süreçte kriz yönetimi, hayatla ilgili dersleri arasında yer aldı.
Bilindik emeklilerden değil…
Bir 8 Mart’ı, Dünya Kadınlar Günü’nü vesile ederek röportaj yapmak için anlaştık ama Gülgün Serdar’dan randevu almak, röportaj için yeterli zamanı bulmak pek de kolay olmadı. 70 yaşında, emekli ama bilindik emeklilerden değil. Günü, haftası saat saat programlanmış. Hemen hemen tüm kadın örgütlerine katkı yapıyor, araştırıyor, yazıyor, editörlük yapıyor. Bugüne kadar çoğunluğu Kıbrıs Türk edebiyatı ile ilgili 5 kitap yazmış. Onlarca kitabın editörü… Makaleler yazıyor.
İki sosyal aktivite arasında 2-3 saatlik röportaj için evinde buluştuk. Anne-babasının hatıralarıyla dolu evinde… Babanın gramofonu, taş plakları; annenin udu, 1900’lerden kalma fotoğraf makinesi evinin başköşesinde.
“Gün” yaşam için…
1944 Lefkoşa doğumlu Gülgün Serdar’ın (Necati) hayatının ilk 5 yılı da bu köyde, Pergama’da geçti. Babanın mesleği nedeniyle…
İkiz ağabeyleri Güngör ve Görgün’ün ardından ailenin tek kızı. 3 çocuğun adlarındaki kafiyenin “Gün”lerin de manası varmış. “İlk iki çocuğunu salgın hastalıklardan kaybeden annem ‘gün görüp yaşamamız’ için isimlerimizde GÜN kelimesinin yer almasını istemiş…”
Ağabeyi Güngör (Günkan) bugünlerin Taşınmaz Mal Komisyonu Başkanı. Görgün Günkan ise Almanya’da…
DR. Küçük nikâh şahidi…
Lefkeli bankacı, Osmanlı Bankası Müdürü Necdet Münir Serdar ile 1968’de evlenir. Nikâh şahitliğini Dr. Fazıl Küçük ve teyze çocuğu, eski başbakanlardan Osman Örek yapar. Lefke’ye yerleşirler eşinin işi nedeniyle. Ve Gülgün Serdar Lefke Gazi Lisesi’nde öğretmenlik yapmaya başlar. 13 yıl… 1974’ü burada yaşar. Bölgedeki kurtuluş mücadelesine; Baf bölgesinden, dağlardan kaçarak gelen Türklerin yaşadıklarına tanıklık eder.
Tek çocuğu Hidayet de 1976’da Lefke’de doğar.
Üniversitelere Kıbrıs Türk Edebiyatını taşıdı
Emekliliğinin ardından talep üzerine Yakın Doğu Üniversitesi’nde yarı zamanlı ders vermeye başladı. Kıbrıs Türk Edebiyatı ders olarak ilk kez üniversiteye girdi. Bir süre sonra Doğu Akdeniz Üniversitesi’nden de benzer talep geldi, orayı da reddetmedi. Böylece emekliliğe rağmen çalışmaya devam etti, ta ki 2001’e kadar.