Türkiye’de, bir afet anında kesintisiz görev yapabilme olanağı sunacak Bölgesel Deprem ve Tsunami İzleme-Değerlendirme Merkezi (BDTIDM) düzenlenen törenle açıldı.
Törende konuşan, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mustafa Erdik “Kaynaklanacak bir tsunami Türkiye'nin Gökova Körfezi'ni, Kıbrıs'ı, Lübnan'ı ve Libya'yı etkileyecek durumdadır” dedi.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mustafa Erdik, Kandilli Rasathanesi'nin belirlediği yıllık deprem sayısının yaklaşık 25, 26 bin civarında, 1999 depreminde bu sayının 3,4 bin civarında olduğunu aktardı. Erdik, en önemli çalışmalarından birinin Marmara ve İstanbul'da yapıldığını kaydederek şunları söyledi:
"Biliyorsunuz burada büyük bir fay hattı var. Bu fayda deprem beklentisi içindeyiz. Bunun için de İstanbul'un hazır olması lazım. Bugün size şunu açıklıkla söyleyebilirim. İstanbul ve Marmara'daki depremle ilgili bilgi birikimleri, dünyadaki her bir kentten çok daha iyidir. Belki bizimle biraz yarışabilecek Tokyo vardır. Bunun dışında İstanbul’la bilgi birikimi açısından baş edebilecek başka bir ülke veya şehir olduğunu sanmıyorum."
Erdik, bu kapsamda Marmara Bölgesi'nde çalıştıklarını kaydederek, "İstanbul'daki en önemli çalışmalarımızdan bir tanesi de tüm Marmara için düşündüğümüz erken uyarı sistemidir. Bunu kullanan en önemli kurumlarımızdan bir tanesi İGDAŞ'tır" dedi.
“Bin istasyonan bilgi toplanacak”
Erdik, "Merkezin esas görevlerinden biri Doğu Akdeniz bölgesinde meydana gelecek olan tsunami olayları hakkında bölge ülkelerine erken ve doğru bilgi sağlamak, erken uyarı sinyali vermektir" dedi.Ama aynı zamanda deprem algılama sistemini de tüm bölgeye yaydıklarını kaydeden Erdik, "Bu açıdan gerek komşu ülkelerde gerekse ülkemizde olan depremler hakkında en doğru ve hızlı ve bilgiyi anında vermeye çalışıyoruz" diye konuştu.
Erdik, deprem ve tsunami izleme merkezinin teknolojiyle donatıldığını ifade ederek, merkezin yaklaşık bin istasyondan canlı olarak bilgi toplayıp, değerlendirebilecek kapasiteye sahip olduğunu anlattı.
Aynı zamanda binanın yeşil bina olarak tasarlandığını dile getiren Erdik, "Kendi otonom elektrik sistemi var. Deprem sonrasında devamlı faaliyeti olacak. Binanın altında deprem yalıtım sistemi vardır. Yani bir deprem sırasında deprem hareketleri binaya ulaşmayacaktır. Zemin sallanacak fakat bina sabit duracaktır. Bu da burada çalışan teknisyen arkadaşlarımızın ve cihazların emniyetli bir şekilde görevlerine devam etmesini sağlayacaktır" diye konuştu.
"Türkiye'nin geçmişinde tsunami var"
Erdik, tsunaminin önemli konulardan biri olduğunu, Türkiye'nin özellikle son 2 bin yıldan bu yana büyük tsunami olaylarına maruz kaldığını ifade ederek, şöyle devam etti:
"Hatta 1509 depreminde İstanbul'da meydana gelen tsunaminin surları bile aştığı söylenir. Tsunamiler daha çok deprem sonrasında meydana gelecek heyelanlardan kaynaklanıyor. Ama bugün bölgenin önemli tsunami kaynakları özellikle Girit'in güneyindeki dalma batma zonudur. Buradan kaynaklanacak bir tsunami Türkiye'nin Gökova Körfezi'ni, Kıbrıs'ı, Lübnan'ı ve Libya'yı etkileyecek durumdadır. Bizim görevimiz aslında büyük deprem oluşumlarını denizde takip edip, arkasından gerekli durumlarda tsunami sinyallerini, ihbarlarını ve bilgilerini sağlamaktır."
Okan Üskalkan 3 Yıl Önce
Düzenli olarak okuduğum tek köşe yazarı Metin Münir. Elimde imkan olsa 7 8 yaşlarından itibaren Türkiyedeki bütün çocuklara, genclere Münir in yazılarını okuturdum. Bu bağnaz insanlarla dolup taşan ülkede belki bir şeyler değişirdi.