Diyalog Gazetesi

Geçişler rahat olmalı

KIBRIS

Diyalog’a konuşan Vergi Şampiyonu Tahir Topal, güneyden gelenlerin piyasaya para akıttığını belirterek, sınır kapılarında önlem alınmasını istedi

 Çiğdem AYDIN 

KKTC’de 3 yıl süreyle ‘Şahıslar Vergisinde’ ilk sıraya yerleşen iş adamı Tahir Topal 
“Gece rahat uyumak istiyorsak, devlete karşı yükümlülüğümüzü yerine getirmemiz gerekiyor. İnsan önce dürüst olacak” dedi. 
Diyalog’un sorularını yanıtlayan Topal, KKTC’de ekonomik kriz yaşanmakla birlikte, son zamanlarda güneyden gelen Rumların piyasaya para akıttığına dikkat çekti. Topal, sınır kapılarında geçişlerin kolaylaştırılmasını tavsiye ederek, krizin fırsata çevrilmesinin önemini vurguladı.
Topal Diyalog’un sorularını şöyle yanıtladı:

Soru: Şahıslar Vergisi’nde birinci sırada yer aldınız, nasıl bir duygu?
Topal: Hem şirket hem şahsım hem de aile olarak gurur duyuyoruz. Motivasyonumuzu ve çalışma azmimizi diri tutan bir duygu bu. İşin sırrı enerjiye bağlı… İnsan enerjisini hiçbir zaman eksiltmemeli, her zaman dinamik olmalı. Tabi ki bu dinamiklik ve enerji bize çok eskilerden geliyor. Biz bir aile grubundayız ve aileden başlar her şey. Bu bizim aile kültürümüzden gelen bir durum ve gün geçtikçe de taçlanmaya başladı. Küçük yaşlardan verilen bir iş kültürümüz var. “Doğru ağaç eğrilmez.”
İllaki vergi rekortmeni olmak için değil, çalışanlarımızla aile olarak hizmet veriyoruz. Buraların sahibi gibi değil yöneticisi gibi davranıyorum.
Personellerimize bu şekilde söylüyor ve bu şekilde çalışıyoruz. Vizyonumuz güler yüzlü ve pozitif olmak. Her şeyden önce dürüst olmak gerekiyor. Bu da bize gurur veriyor.

Soru: Peki vatandaşa ve iş adamlarına ne tür tavsiyeleriniz var?
Topal: İlk önce işletmelerin doğru olması için doğru muhasiplerin olması gerekir. İşletmeleri iyi yönettiren insanlarla çalışmak şarttır. Tabi ki vergi vermek hepimizin görevidir, vicdan ile de alakalıdır. Doğru yoldan gidilmesi gerekir. Eğer bir yatırımcı küçük bir işletme açacak olsa mutlaka yapılacak işin sevilen bir iş ve doğru lokasyonda olunması çok önemlidir. En çok dikkat edilmesi gereken konulardan biri de bana göre dürüstlüktür.
Ayrıca doğru analizler yapmak ve çok heyecanla hareket etmekte önemlidir. 
Ancak aceleci olunmamalıdır. Artık bir markalaşma sürecine girildi ülkemizde, bu nedenle de kişisel değil global düşünmek gerekiyor. Piyasalar artık rekabetçi bir pozisyonda ve tüm bunlara dikkat etmek gerekiyor. 

Soru: İş hayatına nereden başladınız nereye geldiniz?
Topal: Ailem ticaret ile uğraşıyor, oradan gelen bir iş ahlakı ve enerji var. Ben de ticaret ile uğraşmaya başladım. Sağ olsun ticaret hayatına başlarken en büyük desteğim de eşim Emine Hanım oldu. Ne zaman bir adım atmaya kalksam hep arkamda durdu.
Çocuklarım ve şimdi de torunlarımın güzel enerjisi de ticaret hayatımda yaşadığım sorunları da yok ediyor. Ayrıca önce örnek olmak gerekiyor. Devlete karşı yasal yükümlülüklerimiz ve hayatımızın her alanında örnek olmamız şarttır. Sadece akıllı ve enerjik olmak yetmez, bu vasıfları bir şekilde taçlandırmanız gerekiyor. 
Bana göre dürüstlük en güzel taçtır. Bildiğiniz işi yaparsanız başarısız olmanız için bir gerekçe yoktur ama bütün bunları yaparken dürüstlüğünüz de olmalıdır. Çok zengin olabilirsiniz, çok paranız olabilir ama dürüst değilseniz hiçbir işe yaramaz. 

Soru: Döviz kurlarının artışı nedeniyle yaşanan krizi atlattınız? 

Topal: İnişli çıkışlı durumlar yaşıyoruz. Bunlar oluyor belli dönemlerde, 2000’li yıllarda da olmuştu. İnsanların tedbir alması gerekiyor. Bu duruma en güzel örnek sanırım ‘Durumsal durum’ değerlendirmesi yapıp ona göre kararlar almaktır. 2018 Haziran -Temmuz aylarında ard arda döviz yükseldi. Bazı krizler de oluştu. Bu süreçte oturduk tüm birimlerimizle toplantılar yaptık, kendi içimizde çalışmalar gerçekleştirdik. Önce çalışanlarımızın motivasyonunu koruduk, çünkü herkes tedirgindi. Bu krizde dedik ki, toplumun alım gücünü korumalıyız. Bu süreçte Güney Kıbrıs’tan kuzeye geçen Rumlar ve piyasaya döviz bırakanlar krizi atlatmamızı sağladı. Buna ‘Durumsal durum’ diyorum ben. Biz krizi fırsata çevirdik ama kendi vatandaşımızın alım gücünü etkileyecek şekilde zam yaparak değil, güneyden gelen Rumların alışverişlerinden yararlanarak yaptık.
Güneyden gelenler kafelerde oturuyor, akaryakıt alıyor, alışveriş yapıyor, yemek yiyor vs.. Bana göre bunları fırsata çevirmek için iyi bir planlama olması gerekiyor. 

Soru: Peki Sınır Kapılarında yaşanan sıkışıklık konusunda ne düşünüyorsunuz? 
Topal: Zamanında yüz kişiye göre yollar, kapılar yapıldı ama bugün bin kişi geçiyor. Peki ne yapmak lazım; o zaman duruma göre durumsal bir girişim yapılmalı. Bu insanlar kuzeye geçip döviz bırakıyorlar. Kazanan sektörler de devlete vergisini veriyor. Bana göre yetkililer ‘kazan kazan’ şeklinde düşünmeli ve çözüm üretmeli. Kısacası bence devlet özel sektör mantığı ile yönetilmeli. Çünkü para bırakan insan beklemek istemez. Para harcayan insan karşılığında rahatlık ister, hizmet almak ister… Düzeltilmesi gereken bazı şeyler var yapılacak diye umut ediyorum. 

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.