Ömer KADİROĞLU
Sınır kapılarının açılmasının üzerinden 20, Annan Planı’nın referanduma sunulmasının üzerinden ise 19 yıl geçti. Geçmişte Annan Planına “evet” veya “hayır” diyenler aynı görüşte birleşiyor. Referandumda “hayır” diyen Rumların Avrupa Birliği’ne kabul edildiğini, “evet” diyen Kıbrıslı Türklerin ise ambargolar altında ezilmeye davam ettiğini belirten esnaf, Annan Planı’nın günümüzde öneminin kalmadığını söylerken, sınır kapılarına dikkat çekti.
Özellikle Lefkoşa’daki Arasta çarşısında faaliyet gösteren esnaf, Lokmacı Sınır Kapılarından geçen gerek Rumlar gerekse turistlerin bölgeyi canlandırdığını belirtti.
Esnaf, başta Lokmacı ve Metehan olmak üzere kapılarda yaşanan sorunların çözülmesi gerektiğini dile getirdi.
Diyalog’a konuşan esnaf, yetkililerin ülke ekonomisine katkı sağlayan kapılara daha fazla ilgi göstermesi gerektiğini dile getirdi.
Ne dediler…?
Sadık Üstüner
“Annan Planı referandumunun 19’uncu yılındayız ve referandumda ‘evet’ denmesine rağmen Kıbrıs Türk halkı ambargolardan kurtulamadı. Annan Planına Türkler ‘hayır’ demiş olsaydı Rumlar da ‘evet’ diyecekti. Çünkü bu böyle planlanmıştı. O günden bu güne sınır kapılarının açılması çok iyi oldu, hatta daha da fazla sınır kapısının açılması gerekiyor. 20 yıldır açık olan kara sınır kapılarının ülke ekonomisine önemli katkıları olmuştur. Annan Planı yeniden referanduma sunulursa şartları görmemiz gerekecek. Ben geçen sefer ‘hayır’ demiştim ancak içeriğini görerek böylesi bir referandumda ne diyeceğime karar vereceğim.”
Ahmet Cabacaba
“Annan Planı referandumunun 19’uncu yılındayız. Rumlar bu plana ‘hayır’ Türkler de ‘evet’ demişti. O günkü şartlarda Rumlardan Allah razı olsun ki ‘hayır’ dediler ve elimizden kanla alınan topraklarımız kalemle gitmemiş oldu. Aynı plan bugün yine referanduma sunulsa o zaman da dediğim gibi ‘hayır’ derim. Halklar arasında bir sorun yoktur. Bu nedenle de sınır kapılarının ülke ekonomisine olumlu katkıları olduğunu düşünüyorum. 20 yıldır açılan kapıların mevcut olanlar iyileştirilmeli ve daha fazla yeni kapının açılması gerekiyor.”
İlker Dağer
“Annan Planına ‘evet’ dediğimiz halde Kıbrıs Türk halkı ambargolardan kurtulamadı. Rumlar bizimle anlaşmak istemediği ve Avrupa Birliği’nin de onları desteklemesi nedeniyle bu ülkede bir çözüm hiçbir zaman olmayacaktır. Bugün aynı plan referanduma sunulursa daha önce ne dediysem o yönde oy kullanırım. Bizim ‘evet’ de ‘hayır’da dememiz bir anlam ifade etmez çünkü Avrupa da dünya da onları dinliyor bizi değil. Sınır kapılarının açılması çok iyi oldu. Bir ülkeye ne kadar turist gelirse ekonomi o kadar canlanır. Mevcut kapıların yanı sıra daha da fazla kapının açılması gerektiğini düşünüyorum. Güneyden gelen her bir kişinin ekonomiye bir artısı olduğunu düşünüyorum.”
Olgun Şila
“Annan Planına ‘evet’ dememize rağmen ambargolardan kurtulamadık. Rumların yaptığını biz yapmış olsaydık veya Rumlar da Annan Planına ‘evet’ deseydi Kıbrıs Türk halkı o zamandan yok olacaktı. O plan Kıbrıs Türkünü yok etmeyi amaçlıyordu. Bu plan yeniden referanduma sunulursa ben o zaman dediğim gibi yine ‘hayır’ derdim. Öte yandan sınır kapılarının açılması tabi ki bizler için önemliydi. Çok sıkıntılı günler geçiriyorduk ve kapıların açılmasıyla biraz rahat nefes aldık. Sınır kapılarını kullanarak Kuzeye geçen gerek Rumlar gerekse turistler ekonomiye katkı sağlıyor. Daha da fazla kapının açılmasının güzel olacağını düşünüyorum.”
Hatice Özerlat
“Annan Planına Türkler ‘evet’ demiş olsa da ambargolardan kurtulamadı. Annan Planına ‘evet’ desek de bir faydasını göremedik. 2003 yılından önce dibe vuran ekonomi sınır kapılarının açılması ile toparlandı ve bugün kara sınır kapıları ülke ekonomisi için önemli bir rol oynuyor. Annan Planı bugün yeniden referanduma sunulsa ben o zaman da dediğim gibi ‘evet’ derim. Tabi planda yer alacak şartlar da önemlidir ve içeriğine göre ‘evet’ derim.”
Özkay Ertayfur
“Rumların ‘hayır’, Türklerin ‘evet’ dediği Annan Planının üzerinden 19 yıl geçse de ambargolardan kurtulamadık. Rahmetli Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş Annan Planına ‘hayır’ denilmesini söylese de biz ‘evet’ demiştik. Buna rağmen ülkede hiç bir şey değişmedi. Bugün aynı plan referanduma sunulursa yine değişen bir şey olmayacağı için bu kez ‘hayır’ derim. 20 yıl önce açılan kara sınır kapıları esnafı ayakta tutuyor. Daha fazla kapının açılması da çok önemlidir. Çünkü bugün ülke esnafını ayakta tutan güneyden gelen Rumlar veya oradaki turistlerdir.”
Ömer Cabacaba
“Rumlar Türkleri hep azınlık olarak gördü ve yok etmek için de elinden ne geldiyse yaptı. Annan Planı tepsiye konulmuş bir altın yumurta gibi Rumlara takdim edildi. Türkler ekonomik sıkıntılar nedeniyle çıkış yolu olduğunu düşünerek ‘evet’ dedi. Biz Kıbrıs’ın tümünü versek bunlar yine ‘hayır’ diyecektir. Bugün Annan Planı yeniden referanduma sunulursa bizim için yıkın olduğunu düşündüğüm için geçen seferki gibi yine ‘hayır’ derdim. Sınır kapıları açılalı 20 yıl oldu. Sınır kapılarının açılması ile iki toplum bir araya gelmeye başladı ve onların buraya gelmesi ekonomik yönden iyi bir durumdur. Oradan gelen ve burada alışveriş yapılmasını sağlayan kapıların her iki tarafa da artısı olduğunu düşünüyorum.”
Mustafa Yüksekbaş
“Normal şartlarda Avrupa birliğinin bizleri desteklemesi gerekiyordu. Annan Planına ‘evet’ dedik ancak faydasını görmedik. Biz referandumda ‘evet’ desek de bu işin faydasını ‘hayır’ diyen Rumlar gördü. Tekrardan referanduma sunulması halinde Annan Planına ‘evet’ veya ‘hayır’ diyebilmemiz için içeriğini görmek gerekecek. Sınır kapılarının açılmasından bu yana 20 yıl geçti ve bu durum piyasaya ciddi katkısı vardır. İç ekonominin hareketliliğini kendi başımıza sağlayamazdık bu nedenle sınır kapıları bu noktada bir artı sağlıyor. Mevcut kapıların düzenlenmesi ve daha fazla sınır kapısının açılması gerektiğini düşünüyorum.”