Diyalog Gazetesi

“Geceleri uykum kaçıyor”

KIBRIS

Kendisine gelen şikâyetleri Hükümet ile paylaşmaya çalıştığını vurgulayan Eroğlu, vatandaşın şu andaki en büyük beklentisinin ekonomik tedbirlerin alınması olduğunu kaydetti

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu dün, Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı’na bağlı Radyo Vatan’da, Kıbrıs sorunu ve iç politikaya yönelik değerlendirmelerde bulundu.

Derviş Eroğlu, Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı’nda, Sevil Savunma Teşkilat Başkanı Fırat Alakuş tarafından karşılandı.

Konuşmasında, 14 Aralık önerisinin Kıbrıs sorunuyla ilgili taraflarca olumlu bulunulduğuna dikkat çeken Eroğlu, “Ancak günün sonunda Rumlar bunu da reddederek yeni bir kağıt ortaya koydular” dedi.

Kendisine gelen şikâyetleri Hükümet ile paylaşmaya çalıştığını vurgulayan Eroğlu, vatandaşın şu andaki en büyük beklentisinin ekonomik tedbirlerin alınması olduğunu kaydetti. Eroğlu, ekonomide yaşanan belirsizlik ve dövizdeki yükseliş nedeniyle kendisinin de uykularının kaçtığını belirtti.

Kurulacak olan yeni ortaklık devletinin egemen olacağını söyleyen Eroğlu, “KKTC ile Kıbrıs Rum Yönetimi’nin kuracağı ortaklık devleti tabi ki egemen bir devlet olacak ama iki kurucu devletin egemenliklerinin bir kısmını vermesi sonucu bu ortaklık devleti kurulacaktır” ifadesini kullandı.

Derviş Eroğlu, Rum tarafının sık sık BM Güvenlik Konseyi kararlarından bahsettiğini ama bu kararlardan birinin de tarafların ön koşulsuz müzakerelere oturmasından bahsettiğini vurguladı.

Rumların işine gelen Güvenlik Konseyi kararlarını öne sürdüğünü anlatan Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, işine gelmeyen kararları da göz ardı ettiğini belirtti.

 

 

“Talat aday olduğunu dolaylı yoldan söylüyor”

Eroğlu, “İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile fikir teatisinde bulunuyor musunuz sorusunu şöyle yanıtladı:

“3 ay 5 ay içerisinde anlaşma olmayacağını biliyor da aday olacağını dolaylı yoldan ifade etmeye çalışıyor. Tabi herkes aday olabilir. Dolayısıyla adaysa, ben adayım demesi lazım. Bir müzakere olmadan çözüm olmayacağına göre otursak bile Rumların beklentilerini biliyoruz. Hal böyleyken 3 ayda ya da 5 ayda çözüm noktasına gelmeleri mümkün değilmiş gibi hissediyorum. Onların hep bekledikleri, menfaatlerini vereceğimiz şeklindedir. Karşı taraf sadece alma düşüncesindeyse bir anlaşmaya varmak mümkün değildir.”

 

 “CTP’nin benden şikâyeti olmaması gerekiyor”

“Hükümet görüşmecilik görevinizden memnun mu? Özellikle CTP kanadı” yönündeki soruya ise Cumhurbaşkanı Eroğlu, “Bir şikâyetleri olmaması gerekir çünkü iyi niyetle esneklikler gösteren ve sırf bu sorunu çözelim diye esneklik gösteren kişiyim” diyerek yanıtladı.

Anlaşmamın müzakere masasına oturmadan bulunamayacağını ve Rum tarafını masaya çekmek için öneri sunan taraf olduklarını belirten Eroğlu, “Hatta bizim önerimiz; gelin herhangi bir ortak açıklama olmadan masaya oturalım. 6 başlığı tartışalım olmuştur” dedi.

 

“Başbakanın söylemi yanlıştır”

Cumhurbaşkanı şöyle devam etti:

“Başbakan Ankara’da iken açıklama yaptı. Bizim 14 Aralık’ta verdiğimiz öneriye yönelik yaptığım ‘bu bizim son önerimizdir’ açıklamamızın doğru olmadığını söylemesi yanlıştır. Çünkü hep beraberdik. Sayın Davutoğlu buradayken ben Sayın Dışişleri Bakanına ısrarla, bunun bizim son kâğıdımız olup olmadığını sordum. Neden sordum? Çünkü bu kağıt Rum tarafının beklentilerine hizmet eden bir kağıt olmasına rağmen, daha büyük beklentiler içinde oldukları için bunu reddedecek ve başka bir kağıtla cevap verecekti. Öyle de oldu. Kıbrıs sorunuyla ilgili bütün tarafların onayı var. Rumlar bu son kâğıdımızdır dedi. Bunun üzerine biz de öyle dedik. Biz bazı konularda esneklik gösterirken diğer taraftan da kendi haklarımızı gözetecek cümleler koyduk. O dengeyi sağlayarak verdik. Ben Rum’u biliyorum. Bu son kâğıdımızdır dedikten sonra bir yerde durmamız gerekiyor. Yoksa elimiz zayıflar.”

 

Aday olacak mı?

2015’te aday olup olmadığının sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, şöyle devam etti:

 

“Önümüzde yaklaşık 13-14 ay var. Bu süre sonunda ne olur bakmak lazım. Dolayısıyla erkendir. Beni aday olmam yönünde teşvik edenler var. Şu an için hiçbir çalışmam yoktur. Farkındaysanız eski Derviş Eroğlu yok. Eskiden sürekli bir yerlere giderdim. Ama şimdi daha çok müzakerelere konsantre olmuş (yoğunlaşmış) durumdayım.”

 

Salı Yorgancıoğlu, Çarşamba Denktaş...

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, ülkede yaşanan sıkıntıların da sorulması üzerine, her salı öğle yemeğini Başbakan Özkan Yorgancıoğlu; çarşambaları ise Başbakan Yardımcısı, Ekonomi, Turizm, Kültür ve Spor Bakanı Serdar Denktaş ile yemeğe başladığına dikkat çekerek, “Çünkü biliyorsunuz bazı arkadaşlar Hükümet’e gidip de derdini anlatamayacak durumda olabiliyorlar. Bana ulaşmak her zamankinden daha kolaydır” dedi.

Kendisine gelen şikâyetleri Hükümet ile paylaşmaya çalıştığını vurgulayan Eroğlu, vatandaşın şu andaki en büyük beklentisinin ekonomik tedbirlerin alınması olduğunu kaydetti.

 

“Gece uykum kaçıyor”

Hükümet’in geçtiğimiz hafta bazı düşünceleri hayata geçirmeye çalıştığını ama bunların henüz sonuç alıcı olmadığına dikkat çeken Derviş Eroğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bu döviz kurlarının yükselmesi, Türkiye Merkez Bankası’nın almış olduğu tedbirlere rağmen henüz bir düzelme olduğunu söylemek mümkün değil. Hatta Türkiye’de faiz artırılmasına gidildi ama onun da başka sorunları ortaya çıkacak. Çünkü herkes bankada mevduat sahibi değildir. 1 ay içerisinde tedbir alınmazsa vatandaşın daha büyük sorunlarla karşılaşması olasıdır. Bunları hükümetle de paylaştım. Mart’a kadar geçecek sürede halkın sıkıntıları olacaktır. Devletten maaş çekenlerin de olacaktır. Biliyorsunuz eskiden eşel-mobil sistemi vardı ama o da kalktı. Sadece yüzde 7’lik bir artışla, döviz farkından dolayı ortaya çıkacak sıkıyı kapatmak mümkün değildir. Her halükarda bu ekonomik tedbirler vatandaşı psikolojik sıkıntı içerisine itiyor. Bir bıkkınlık ve memnuniyetsizlik var. İlk defa memlekette bu kadar memnuniyetsizlik var. Bu beni korkutuyor. Bir anlaşma olsun da nasıl isterse olsun noktasına vatandaş gelebilir mi diye düşündüğümde uykum kaçıyor. Gerçekleştirdiğimiz bir devlet var ve bu devletin halkı bu noktaya geldiği taktirde bizim müzakere masasında elimiz kolumuz bağlanacak demektir. Böyle olursa masada sadece iddia eden ama arkası boş olan bir lider pozisyonuna düşeceğiz. Onun için bu ekonomik sorunlardan korunmak için adım atılmalı.”

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.