Diyalog Gazetesi

‘Garantiler iptal edilmeli’

KIBRIS

Anastasiadis’in partisi DISI tarafından Ulusal Konseye sunduğu ‘Milli belgeye’ göre, Türk askeri ve TC kökenli göçmenlerin adadan gitmesi öngörülüyor

Rum Ulusal Konseyi’nin ilk günkü toplantısında DISI tarafından sunulan ‘Milli belge’, 1960 anlaşmalarından kaynaklanan garantörlüklerin ortadan kaldırılmasını öngörüyor.
DİSİ Başkanı Averof Neofitu, KKTC ve TC’deki seçimler bağlamında Kıbrıs sorunundaki son gelişmeleri değerlendirdi ve Kıbrıs sorunundaki hareket çerçevesi ve istenilen çözüm şekliyle ilgili 13 sayfalık “Milli Belge” sundu. Belgede, “Türk askerinin ve TC kökenli KKTC vatandaşlarının adadan ayrılması, Garanti Anlaşmaları’nın dışlanmasının müzakerelerin özlü meselesi ve nihai çözüm anlaşmasının ayrılmaz parçası olması gerektiği” görüşüne yer verildi.
DİSİ belgesinde Rum tarafının garantilere alternatif olarak, Garanti Anlaşmaları’nın AB-NATO işbirliği çerçevesinde Avrupa garantileriyle değiştirilmesini önerebileceği savunuldu.
AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu partisinin görüşlerini sunarken “stratejinin görüşülmesi başka, taktik başka” dedi. 
Stratejinin, hedef olduğunu, hedefin de değişmediğini söyleyen Kiprianu taktiğin ise gelişmelere göre değiştiğini anlattı. Çözümün içeriğinden ne anlaşıldığını “uluslararası hukuk temelinde federasyon” olarak açıklayan AKEL Genel Sekreteri, bugünkü olgulara da değindiği konuşmasında “konumumuz güçlenmedi, aksine Türkiye’nin konumu yükseldi. Müzakerelerin yeniden başlaması için bir yöntem bulunmalı ama prosedüre sürüklenmeden veya taviz vermeden” dedi.

Papadopulos tepkili

DİKO Başkanı Nikolas Papadopulos, Anastasiadis’in izlediği politika bağlamında Kıbrıs sorununda son yıl içerisinde şekillenen durumu değerlendirdiği konuşmasında görüş birliklerine (bu noktada Rum Yönetimi eski Başkanı Dimitris Hristofyas’ın tepkisini çekti), Ortak Açıklama’ya ve özlü müzakere yapılmamış olmasına değindi. 
Türkiye’nin konumunun yükseldiğine işaret eden Papadopulos, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in 5 Ocak tarihli (müzakere masasına doğal gazı koyduğu) açıklamasını “ciddi bir taviz” olarak niteledi. DİKO’nun görüşleriyle ilgili belgeyi bugün sunacak olan Papadopulos konuşmasında, partisinin Kıbrıs sorununda nasıl ilerlenmesi gerektiğine dair görüşlerini aktardı.
EDEK Başkan Vekili Marinos Sizopulos partisinin, dün sözlü aktardığı tezlerini bugün yazılı sunacak. Dünkü konuşmasında Rumların KKTC’deki mallarının korunması ve Rumların Taşınmaz Mal Komisyonu’na başvurularını caydırmak için bir birim kurulmasını önerdi. Sizopulos ayrıca TMK aracılığıyla bugüne kadar yapılan alım-satımların “yasa dışı” ilan edilmesi olanağının hukuki açıdan incelenmesini de istedi. EDEK Başkan Vekili bölgede hidrokarbon bulunmasıyla şekillenen yeni jeostratejik olguların değerlendirilmesi gerektiği görüşünü de ortaya koydu.

Anayasa uzmanı istedi

Ekologlar ve Çevreciler Hareketi Başkanı Yorgos Perdikis uluslararası bilim düzeyinde bir “Stratejik Planlama Birimi” kurulmasını, bölgesel güvenlik dinamiğinin ve çakışan çıkarların araştırılmasını istedi. Teşhis analizi (SWOT) metoduyla faaliyet planı hazırlanmasını da öneren Perdikis, Güney Kıbrıs’ın, özellikle MEB ile ilintili, askeri savunma kabiliyetinin artırılmasını, coğrafik konumun ve hidrokarbon yataklarının jeopolitik avantaj olarak değerlendirilmesini istedi. 
Güney Kıbrıs’ta yürürlükte olan Anayasa’nın, 1960 Anayasası’ndan başlayarak uluslararasında tanınan ilkeler, Avrupa ilkeleri ve uluslararası anayasa hukuku temelinde değiştirilmesini öngöre bir plan oluşturulması için uluslararasında tanınmış anayasa uzmanları atanmasını da önerdi. Anayasa uzmanlarının önerilerinin değerlendirilmesi ve etnik toplumlardan (Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türkler) ve dini gruplardan sivil toplum örgütlerinin de katılımıyla görüşülmesini istedi.
Vatandaşlar İttifakı Başkanı Yorgos Lillikas, Kıbrıs sorununda şekillenen olguların değerlendirildiği ve bir de strateji önerdiği kalın bir dosya sundu. Sözde “işgali devirecek ve uluslararası hukuku restore edecek bir hedef belirlenmesini” istedi. 
Stratejinin bir dizi nihai hedefe hizmet etmesi gerektiğini söyleyen Lillikas, bu hedeflerin Rum Yönetimi’nin sahip olduğu imkanları, jeopolitik ve jeoekonomik olguları ve her zaman gelecekteki değişim perspektiflerini dikkate alması gerektiğini anlattı. “Çaba, Kıbrıs sorununa, modeli ne olursa olsun, bulunacak bir çözümle varmak istediğimiz hedeflerin belirlenmesidir” diyen Lillikas, sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin çözümden sonra da “Kıbrıs Devleti olmaya devam etmesi gerektiğini” savundu.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.