Kıbrıs Türk tarafının müzakerecisi Kudret Özersay, ortak açıklamanın bir referans çerçevesi olduğunu ve Kıbrıs sorununu otomatikman çözmesinin söz konusu olmadığını” söyledi. Kathimerini Gazetesi, Özersay’la gerçekleştirilen söyleşiye tam sayfa yer verirken, tarafların müzakerelerde “esneklik göstermesi” gerektiğine ilişkin sözlerini manşete taşıdı.
Özersay’ın söyleşisinin tam metni gazetede şu şekilde yer aldı:
Soru: Derviş Eroğlu, önerilerinin müzakere masasında kalmaya devam ettiğinde ısrar ediyor. Kıbrıs Rum tarafı hali hazırda bu tezlerle hemfikir olmadığını belirtti. Bu fikir ayrılığı başlangıç noktası olduğu halde müzakerelerde nasıl ilerleme sağlanacak? Yanıt: Her şeyden önce şunu aklımızda bulundurmalıyız: Kıbrıs Rum tarafında bir liderlik değişikliği oldu. Önceden Hristofyas’ın mülkiyet, güç paylaşımı vs. başlıklarındaki görüşlerini biliyorduk. Yeni dönemde, yeni Kıbrıs Rum liderliğinin gerçek niyetini belirlememiz gerekir. Daha fazlasını mı istiyorlar? Daha azını mı istiyorlar? Farklı bir şey mi istiyorlar? Öncelikler listeleri nelerdir? Cumhurbaşkanı Eroğlu açıklamasıyla şunu vurguluyor: Ben aynı Eroğlu’yum. Değişmedim. Kıbrıs sorununa ilişkin kendi görüşlerim var. Kıbrıs Türk tarafı şu mesajları gönderiyor: zaman kaybetmeyelim, bizi çok iyi tanıyorsunuz. Aynı konuda aynı önerileri yapmayalım.
Soru: Yani, ABD’nin, Türkiye’nin ya da başka herhangi bir gücün baskılarından dolayı görüşlerinizi değiştirmeyeceğiniz mesajını mı vermek istiyorsunuz? Tezlerinizin aynı kaldığını mı vurguluyorsunuz?
Yanıt: Çözümün temel ilkeleri ve BM parametreleri ortak açıklamada yer alıyor. Biz bu ortak açıklamayı kabul ettik. Bir referans çerçevesi sağladık. Bundan sonra, bu çerçeveyi zenginleştirmeye çalışacağız. Önemli bir hatadan kaçınmamız gerekir, ortak açıklamanın unsurlarına yeni yorumlar getirmekten kaçınmalıyız. Bu büyük bir tuzak olur. Temel açıklama gibi metinler yapıcı belirsizlik ilkesi temelinde yaratılırlar. Bu metnin Kıbrıs sorununu otomatikman çözmesi söz konusu değildir. Ancak bir çerçeve yaratmaktadır.
İki taraf esneklik göstermeli
Soru: Ortak açıklamayla işimiz bitti, müzakerelere mi odaklanalım demek istiyorsunuz?
Yanıt: Kesinlikle. Bir örnek vereyim. Ortak açıklamada dış politika konusuna değinilmiyor. Kurucu devletler bu alanda nasıl yetkilere sahip olacaklar? Bu unsur ortak açıklamada eksiktir. Kıbrıs Türk tarafı bu konuda ne talep ediyor? Kıbrıs Türk tarafının tezini çok iyi biliyoruz. Ayrıca, Hristofyas’ın kurucu devletlere çok az yetki verdiğini de biliyoruz. Yeni Kıbrıs Rum yönetimi bu konuda daha esnek olmalıdır. Böylece yeni bir al-ver sürecinin başlaması olasıdır. Müzakere masasında her iki taraf ta esneklik göstermelidir. Soru: Nikos Anastasiadis, ortak metni kabul etmeden önce bazı uluslararası hukuk faktörlerinin görüşlerini istedi. Nihai görüş, gelecekte Kıbrıs Cumhuriyeti’nin lağvedilmesinin gündeme gelmeyeceği şeklinde oldu. Bu konu hakkında sizin görüşünüz nedir?
Yanıt: Bu yoruma Kıbrıs Türk Cumhurbaşkanı’nın ve kamuoyunun tepkisi nasıl olacaktır? Bizi düşündürmesi gereken bu olmalıdır. Bence bu tür yorumlar müzakerelere zarar veriyor. Şunu tekrarlamalıyım: Ortak açıklama temelinde özlü sonuçlara varmamız mümkün değildir. Ayrıca hukuki faktörlerin kimliklerini de göz önüne almalıyız. Geçmişte tarafsız bir tutum sergilememişlerdi. Bu isimler Kıbrıs Rum tarafının AB’ye üyeliğine ilişkin de görüş belirttiler. Onlara göre AB’ye üyelik hukuki açıdan doğruydu. Soru: Sıradan Kıbrıslılara yanıt vermeye çalışalım. Çözümden sonra Kıbrıs Cumhuriyeti’ne ne olacak? Çözümden sonra kepenk mi kapatacak?
Yanıt: Kıbrıs Cumhuriyeti’nin devamı olacak mı? Federasyona mı dönüşecek? Bu tür sorulara her iki tarafın da çözümle net yanıt bulması söz konusu değildir. Gerçek şudur: Kıbrıs Rum tarafının kendi ideal çözümünü bize empoze etmesi mümkün değildir. Aynısı bizim için de geçerlidir. Kıbrıslı Rumları müzakere masasında KKTC’yi tanımaya ikna etmemiz mümkün mü? Elbette hayır. Kıbrıslı Rumların da, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni kabul etmemizin söz konusu olmadığını bilmeleri gerekir.
Mülkiyet konusu önemli
Soru: Bugüne kadar Kıbrıs Rum tarafı bazı belirli unsurlar büyük önem verdi. Maraş, Kuzey’e geri dönüş, garantiler vs. Müzakerelerin başlamasının ardından bu konularda neler beklemeliyiz?
Yanıt: Beş başlık var, mülkiyet için bir başlık, vatandaşlık için bir başlık ve diğerleri. Bütün bu başlıklar ayrıntılı olarak müzakere edilecek. Kıbrıs Türk tarafı, tüm bu konuların ve toprak konusunun masada olduğunu vurguluyor. Bu konuları özlü şekilde görüşmek istiyor muyuz? Bunun büyük önemi vardır. Örneğin, yönetim başlığında Kıbrıs Türk tarafı, yeni Kıbrıs Rum liderinin görüşlerini bekliyor. Mülkiyet konusunda Anastasiadis’in görüşleri neler olacak? Hristofyas’tan daha az mı talepte bulunacak? Soru: Önümüzdeki dönemde Maraş konusunda ilerleme beklemeli miyiz?
Yanıt: Bugüne kadar Maraş toprak konusunun bir parçasıydı. Ancak bu tür konuları güven yaratıcı önlemler çerçevesinde görüşebilirdik. Bu önlemler görüşülürken taraflar, karşı tarafın ilgisini bir noktaya odaklama imkanına sahip olacaktır. Bunun olması için karşı taraf ta onay vermelidir. Cumhurbaşkanımız, bu konuda şu ana kadar bize yeni bir öneri gelmediğini açıkladı. Yeni bir öneri olması durumunda Kıbrıs Türk tarafı bunu incelemeye alacaktır.
Garantiler konusu
Soru: Garantiler konusunda tutumunuz aynı mı? Konunun uluslararası bir konferans çerçevesinde halledilmesini önermeye devam ediyor musunuz?
Yanıt: Bu konu hakkında tüm müdahil taraflar görüş belirtmelidir. Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar bu konuda tek başlarına karar vermezler. Diğer yandan da şunu unutmayalım: Bunca zamandır Kıbrıslı Rumlar Türkiye’yle müzakere etmeyi istiyorlar. Temsilcilerinin yaklaşan ziyaretinde (Ankara’ya) Kıbrıs Rum tarafının Türkiye’nin görüşü hakkında bilgi almaya çalışmasını bekliyorum. Soru: Kıbrıs Türk tarafı bazı koşullar koyuyor mu yoksa Kıbrıs sorununun bütün unsurlarını ayrıntılı görüşmeye hazır mı?
Yanıt: Koşullar her zaman tarafların çıkarına hizmet etmezler. Müzakereci olarak, müzakereler öncesinde kozlarımı ortaya koymayı istemem.
“Doğalgazı şimdiden görüşelim”
Soru: Doğalgaz ve petrol çözüm için katalizör olabilir mi?
Yanıt: Yaratıcı bir düşünceyle, müzakerelere olumlu katkı koyabileceklerini söyleyebiliriz. Öte yandan, Kıbrıs Rum tarafı, çözüm olmaması durumda da araştırmaların devam edeceğini söylemeye devam ederse ve uluslararası toplum bu girişime onay verirse, karşı tarafın tutumu uzlaşmaz olur. Bu koşullar altında doğalgaz çözümü kolaylaştırmaz. Kıbrıs Rum tarafı Kıbrıs Türk tarafına doğalgazı kullanarak baskı yaparsa, mümkün olmaz. Böyle bir şeyin olmaması için bu konuya şimdi odaklanmalıyız. Kıbrıslı Türkler de doğalgaz görüşmesinde yer almalıdırlar.
Her yerde seçim var
Soru: Siz burada Kıbrıs’ta müzakere ederken, Türkiye’de, Yunanistan’da ve Kıbrıs’ta da önemli seçimler gerçekleştirilecek. Bu gelişme sizi endişelendiriyor mu? Bu seçimlerin müzakerelere etkisi ne olur?
Yanıt: Türkiye’deki seçimlerin müzakerelere olumsuz bir etkisi olacağını düşünmememiz gerekir. Müzakereleri olumlu da etkileyebilirler. Şu anda seçimlerin müzakerelere etkilerini önceden değerlendirmeyeceğimizi zannediyorum.
Soru: Yaz döneminde Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı seçimi olacak. Birkaç gün önce Sayın Eroğlu, müzakerelerin önümüzdeki 3-5 ay içerisinde tamamlanabileceğini açıkladı. Sizin görüşünüz nedir?
Yanıt: Gelecekteki ortağımızın takvimini beklemeliyiz. Kıbrıs Türk tarafı tek başına bir takvim belirleyemez. Öte yandan teknik açıdan, çözümün önümüzdeki birkaç ay içerisinde bulunabileceğini vurgulamamız gerekir. Bu karşı tarafın niyetlerine bağlıdır. Bu sebepten ötürü müzakerelerde ilk olarak Kıbrıs Rum tarafının niyetlerini belirlemeye çalışacağız. Örneğin ne zaman rahatça müzakere yapabilirler? Müzakerelerde inceleyeceğimiz konular bunlardır.”