Hüseyin ÇİÇEK
Gazimağusa’da 14 Nisan 2016 tarihinde, Adli Şube’de görevli iki polisi ciddi şekilde darp etme suçlaması ile tutuklu bulunan Nesip Ayağ ile Mesut Ayağ, soruşturmalarının tamamlanmasına müteakip dün, teminat maksatlı Gazimağusa Kaza Mahmemesi huzuruna çıkarıldı.
Mahkemeye olayı anımsatan Adli Şube’de görevli polis müfettiş muavini Faysal Güden, zanlıların 14 Nisan 2016 tarihinde, İskele Kaza Mahkemesi’nin derdest emrini icra etmek amacı ile Ayağ Garaj isimli işletmeye giden ve zanlı 1 Nesip Ayağ’ı tutuklamak isteyen iki polisi darp ettiklerini söyledi. Zanlılar hakkında yürütülen soruşturmanın tamamlandığını belirten Güden, zanlıların davalarında hazır bulunmasını temin edebilmek amacı ile üç ayı geçmemek şartı ile Merkezi Cezaevi’ne gönderilmelerini talep etti.
Avukatları, zanlılar tanık kürsüsüne çağırdı
Zanlı avukatı İbrahim Demirtaş cezaevi talebinin farazi ve hayali iddialara dayandığını savunarak tutukluk talebine itiraz etti. İddia edilenin aksine zanlıların olay günü polis tarafından darp edildiğini ve polis subayının hafıza kaybı yaşadığı yönündeki iddianın gerçek olmadığını olayın ciddi boyutlara çekilmek amacı ile böyle bir şahadette bulunulduğunu ileri süren Demirtaş, zanlıları şahadet vermek üzere tanık kürsüsüne çağırdı.
Nesip Ayağ: Biz hiçbir şey yapmadık
Zanlı 1 Nesip Ayağ, olay günü iki sivilin geldiğini ve “Nesip Ayağ kimdir?” diye sorduğunu, kendisinin de “benim” cevabını vermesinin ardından “bizimle geliyorsun” denilerek, elinin büküldüğünü ve arabanın üzerine doğru yatırıldığını söyledi. Ardından abisinin müdahale etmek için geldiğini ve polislerden birinin abisinin göğsüne vurduğunu savunan Nesip Ayağ, daha sonra abisi ile polisin yere düştüğünü ardından ise olay yerinden uzaklaştıklarını söyledi. 11 kardeş olduklarını ve ailenin geçimini makinist dükkanı sayesinde kendilerinin sağladığını söyleyen Ayağ, cezaevine gönderilmeleri halinde ailesinin mağdur olacağını savundu.
Mesut Ayağ: Polis hem küfretti hem saldırdı
Nesip Ayağ’dan sonra tanık kürsüsüne gelen Mesut Ayağ, olay günü sivil iki kişinin geldiğini kimlik göstermeden “Nesip Ayağ kim?” diye sorduklarını ve akabinde kardeşine “Bizimle geliyorsun” dediklerini, kardeşinin telefona sarılması ile küfrederek kardeşinin elini büktüklerini, kendisinin müdahale etmesi ile “seni de götürürüz” denilerek göğsüne yumruk vurulduğunu savundu. Metal bir demirle başına vurulduğunu da iddia eden Ayağ, kardeşi ile beraber darp edilmemek amacı ile kaçtıklarını ve arkalarından polisler tarafından bazı aletlerin kendilerine doğru fırlatıldığını da ileri sürdü. Kimseyi darp etmediklerini aksine kendilerinin darp edildiğini savunan Mesut Ayağ, tedavi olmak için gittiği hastanede de 5 tane polisin yine kimlik göstermeden kendisini alı koyduğunu bir tanesinin ise kendisine tokat attığını savundu. Hastaneye darp edildiği için tedavi amaçlı gittiğini belirten Ayağ, tedavinin ardından polise gidip teslim olmayı düşündüğünü de sözlerine ekledi.
Yargıç: Hafif suçlar kapsamına giren suç türleri
Huzurundaki şahadetler ve zanlı avukatının beyanını değerlendiren Yargıç Hazal Hacımulla, zanlılar hakkına getirilen davaların hafif suç türleri arasında bulunduğunu ve Ağır Ceza mahkemesinin gündeminde görüşülmeyeceğini belirtti.
Yargıç Hazal Hacımulla, cezaevi talebini uygun bulmadığını açıkladı ve zanlıların 10’ar bin TL nakdi kefalet ile KKTC vatandaşı muteber ikişer kefilin 60’ar bin TL’lik şahsi kefaletleri şartı ile serbest bırakılmalarına emir verdi.