3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs müzakere sürecinde “Kıbrıs Türk halkının hayalleriyle oynanmaması ve müzakere masasında konuşulan gerçeklerin halka açıklanması gerektiğini” kaydetti.
Eroğlu, Kıbrıs’ta bir anlaşma bulunana kadar KKTC devletine sahip çıkılması gerektiğini de belirterek, Kıbrıs Türk halkının geleceği için garanti ve ittifak anlaşmalarının devam etmesi gerektiğini vurguladı.
Verilen bilgiye göre, Eroğlu, Radyo Güven’de yayınlanan “Haftanın Analizi” programına katılarak, Kıbrıs müzakerelerine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Eroğlu, Cumhurbaşkanlığı dönemindeki müzakerelerde “Mülkiyet” konusunun 6-7 ay Rumlarla tartışıldığını ifade ederek, Rumların “Öncelik mülkiyet sahibinindir” şeklindeki görüşünü kendisinin reddettiğini, çünkü “birinci hak Rum’undur” diyerek, Türklerin mallarında söz sahibi olamayacaklarının kabul edilemeyeceğini söyledi.
“Rumlar sadece istemeyi bilir…”
Rumların sadece “istemeyi” bildiklerini ifade eden Eroğlu, müzakere masasında çok dikkatli olunması gerektiğini, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin hem “görüşür” gibi davranıp, hem de oyalandığını kaydederek, Rumların yıllardan beri müzakere masasında oturup görüşür gibi, anlaşma ister gibi dünyaya karşı oyun oynadığını ve Kıbrıs Türk tarafını oyaladığını belirtti.
“Garantörlük tartışma konusu olamaz…”
Yunanistan Dışişleri Bakanı ve Rum yetkililerin “Garantiler kalksın, modası geçti. Son Türk askeri gitmeden anlaşma olmaz” şeklindeki açıklamalarının bulunduğunu dile getiren Eroğlu, “Nasıl bir anlaşma yapılırsa yapılsın, garantörlük hakkının kalkmasının söz konusu olamayacak” dedi.
“Mülkiyet, global ele alınmalı…”
Müzakerelerde görüşülen “Mülkiyet” konusunun tek tek değil, global olarak ele alınması gerektiğini ifade eden Eroğlu, şu anda oluşturulan Mal Tazmin Komisyonu’nun da bunları tek tek ele almaya başlasa bile en az 50 – 60 yıl süreceğine dikkat çekti. Eroğlu, çözüm için finansal bir kaynağın bulunacağının söylendiğini ancak bunun kolay olmadığını da kaydetti.
“2016’da çözüm mümkün görülmüyor”
Mayıs 2016’dan önce çözümün olmasının mümkün görülmediğini belirten Eroğlu, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin her istediğini alacak şeklinde kendi içinde seçim kampanyaları yürüttüklerine de dikkat çekti. Eroğlu, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin içte başka, dışta başka siyaset yürüttüğünü kaydetti.
Kasım ve Aralık aylarının Kıbrıs’ta oldukça yoğun geçeceğine işaret eden Eroğlu, 4 büyük ülkenin dışişleri bakanının adaya gelmesinin önemli olduğunu belirterek, bu ziyaretlerin “Kıbrıs’ta bir anlaşma isteriz” şeklinde mesaj vermek için olacağını ancak dış yetkililerin yapacakları ve söyleyeceklerinin sadece “Görüşün, konuşun ve anlaşın” demekten başka bir şey olmayacağını kaydetti.