Diyalog Gazetesi

Erhürman: Piyasa Nisan’da rahatlar .. Tatar: Maaşlar borçla ödendi ..

KIBRIS

KKTC ve yurt dışında yaşayan Kıbrıslı Türkler; Başbakan Tufan Erhürman ile UBP lideri Ersin Tatar’ın Diyalog TV’deki programına kilitlendi 

 Başbakan ve CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman ile ana muhalefet UBP Genel Başkanı Ersin Tatar ilk kez dün gece Diyalog TV’de Genel yayın Yönetmeni Reşat Akar’ın programında bir araya geldi. Canlı yayını sadece KKTC’de yaşayanlar değil, Türkiye ve İngiltere’de yaşayan çok sayıda Kıbrıslı Türk izledi.

Televizyonlar dışında 11 binin üzerinde insan canlı yayını facebook üzerinden izledi. Programın erişim sayısı 21 bin 100 olurken, 8 bin 700 kişi de yorum ve ifadeleriyle katıldı.
UBP Genel Başkanı Ersin Tatar hükümetin ciddi bir mali kriz içinde olduğunu, Ocak ayı maaşlarını bankalardan 130 milyon lira borçlanarak ödeyebildiğini söyledi.
Başbakan Tufan Erhürman ise, her ay borçlanmaya gidileceği gibi bir durum olmadığını, Nisan ayında gelirlerin artmasını beklediklerini belirtti

Tatar: Zorlama hükümet
Programda ilk sözü alan Tatar, 4’lü koalisyonun zorlama bir hükümet olduğunu, seçimlerde 21 vekil çıkaran UBP’nin dışarda bırakılması için kurulduğunu söyledi. 2019 bütçesine de değinen Tatar, 850 milyon TL açık ile Meclis’ten geçen bütçenin Türkiye ile protokol imzalanmamasından dolayı daha da sorunlu hale geleceğini ifade etti. Tatar, “Protokol olmadığı halde havadan bir bütçe geçirildi” diyerek, kaynak aktarılmaması halinde bütçe açığının 2 milyon TL’ye çıkacağını savundu. 
Turizm başta olmak üzere birçok sektörde ciddi sıkıntılar yaşandığını söyleyen Tatar, “Okullar yapılamıyor. Münhaller açılamıyor. Yarım kalmış projeler tamamlanamıyor” dedi. Tatar, böyle giderse hükümetin bu işi götüremeyeceğini savundu. 
Tatar, hükümetin; Kıb-Tek, Vicdanı Ret, Dome Otel konusunda kendi içerisinde fikir ayrılıkları yaşadığını da söyledi. 
Tatar, “Buna rağmen hükümet devam etsin diye susuyorlar” iddiasında bulundu.
Tatar, Başbakan Erhürman’a neden protokol imzalanmadı sorusunu da yöneltti.

Erhürman: Bazı yanlışlar var
Başbakan Erhürman, öncelikle zorlama bir hükümet olmadıklarını söyleyerek sözlerine başladı. Erhürman, 2018 yılının Temmuz ayında dövizde yaşanan dalgalanma, Türk Lirası’nın değer kaybetmesi nedeni ile ekonomik zorluklar yaşandığını söyledi. Erhürman, 2018 yılı Ağustos ayında enflasyon oranının yüzde 8,2 olduğunu, Türkiye’de ise bu oranın 2,2 dolayında seyrettiğini ifade ederek, “Aynı parayı kullanıyoruz. Bizim Türk Lirası’na müdahale etme şansımız da yok ancak bizdeki enflasyon oranı Türkiye’dekinin çok üstünde. Bu bize bazı şeylerin yanlış gittiğini gösteriyor” dedi.
Erhürman, ithalata bağımlı olunması, özel sektörde yerel istihdamın düşük olması, yerel ürünlerin iç piyasada yeterli bir şekilde kullanılmaması, ara eleman yetiştirilmesi için politikalar oluşturulmamasının ekonomi çarkını kötü etkilediğini dile getirdi.
Erhürman “Sizin bütçenizin çok büyük bir kısmı maaşlara gidiyor. Hayat pahalığı da maaşlara yansıtıldığında bütçe yetersiz kalıyor” şeklinde konuştu. 

Protokol hazır
Erhürman, Türkiye’de 2018 yılı Haziran ayı sonu itibari ile sistemin değiştiğini, kaynak aktarımı yapan Başbakan yardımcısı makamının kaldırıldığını, dolayısı ile kaynak akışında sıkıntı yaşandığını dile getirdi. Türkiye’deki değişim döneminden dolayı mali protokol ile ilgili çalışmaların da uzadığını belirten Erhürman, şunları söyledi:
“Bir buçuk hafta önce Türkiye’den bir heyet geldi. Bir taslak hazırlandı. Hazırlanan taslak tamamen bizim mutabakatımızla yapıldı. Türkiye de siyasi iradesini taslağa yansıtmak istedi. Heyet taslağı alıp Türkiye’ye gitti. Şimdi taslağa son halinin verilmesi gündemde…”

Ben finale bakarım
Erhürman’ın ardından yeniden söz alan Tatar, “Ben finale bakarım” diyerek, “Memlekette yangın var. Kaynak bulunması lazım… Ekonomik çarkları dönmezse ülkenin durumu iyiye gitmez” şeklinde konuştu ve protokolün neden imzalanmadığı sorusunu yineledi. Tatar, hükümetin ocak ayı maaşlarını bankalardan 130 milyon lira borçlanarak ödediğini ifade etti. 
Tatar, protokolün imzalanmaması ile ilgili bazı iddialarda da bulundu. Hükümetin Türkiye’nin öngördüğü reformları yapmaması, tam gün eğitimde farklı görüşlere sahip olunması gibi etkenler sıraladı. 
Tatar, reform öngörülen Telefon Dairesi’nin gün geçtikçe değer kaybettiğini belirterek, devlet-özel işbirliğinde bir yapılanma ile belirlenen kurumlarda reform yapılabileceğini söyledi.

Nisan’da rahatız
Başbakan Erhürman da Türkiye ile imzalanacak mali protokolün taslağının hazırlandığını, süreçte herhangi bir sıkıntı olmadığını dile getirdi. Erhürman, “Türkiye’de 31 Mart tarihinde yerel seçimler olacak. Bu nedenle biraz daha gecikebilir ancak imzalanmaması noktasında bir sıkıntı olmayacaktır” dedi. 
Başbakan Tufan Erhürman borçlanmayla ilgili de “Her ay borçlanmaya gidileceği gibi bir durum yok” dedi. Erhürman, Nisan ayında devletin gelirlerinin arttığını, her yıl böyle olduğunu ifade ederek, “Nisan ayında gelir akışı başlar. Nisan ayı itibari ile rahatlama gerçekleşir” şeklinde konuştu.

Biz yaptık ya siz
Erhürman, şöyle devam etti: “Kamu özel ortaklığına değinecek olursa telekomünikasyonda, limanlarda devlet-özel ortaklığında bir yapılanmaya biz de taraftarız. Zaten bu hükümet programımızda da vardır. Biz şimdi ulaştırma şartnameleri hazırlıyoruz. Ancak siz geldiniz iktidara bir buçuk yıl kaldınız. Bir gıdım adım dahi atmadınız. Sizin Maliye Bakanlığı yaptığınız dönemde de mali protokoller vardı ve bunlar reform öngörüyordu. Siz neden adım atmadınız.
Şu anda vatandaşlık yasası ile ilgili çalışmalar bitmek üzeredir. Kamu Reformu Yasası Meclis’e gönderilmiştir. Belediyelerde reform için kollar sıvanmıştır. Derinya ve Aplıç kapıları açılmıştır. Dövizin yükseldiği müteahitlerin haklı olarak teklif bile atmadığı dönemde Lefke-Doğancı yolu yapılmıştır. 10 yıldır bekleyen Arge yasaları Meclis’ten geçirilmiştir. Tüm bunlar ekonomi ile ilişkilidir ve bir yıllık bir hükümet olmamıza rağmen birçok adım attık. 
Sizin döneminizde 10 yıldır yapılmayanları biz yaptık.

Ben yoktum
Yeniden söz alan Tatar, “Ben o zaman hükümette yoktum” cevabı üzerine Başbakan Erhürman, “Ben 1970 yılında kurulmuş olan CTP’nin tüm geçmişine sahip çıkarım. Ama siz hükümette yokum diyerek kenara çekilemezsiniz. Sizin döneminizde taş üstüne taş konmadı” dedi. 

Dedikodu değil fikir lazım
Erhürman, hükümet ile ilgili zaman zaman ortaya atılan, “Çatırdıyor, düşüyor, bitiyor” iddialarına da değindi. Erhürman şunları söyledi:
“Hükümet ‘dün düştüydü yarın düşecek’ gibi dedikodu yerine muhalefet ile iktidar ülkenin geleceği ile ilgili ortak fikir üretmelidir. Keşke muhalefet dedikodu yerine bize zorluklardan nasıl çıkacağımıza yönelik fikir verse.”
Tatar da “İşte söylüyorum ya. Reform ve devlet-özel işbirliğinde yapılanma bizi kurtarır” dedi. 
Programda üniversiteler konusu da gündeme geldi. Erhürman, geçmişte üniversite izinlerinin gelişi güzel verildiğini, İskele’de okul yokken, bazı bölgelerde yığılma olduğunu söyledi. 
Tatar, “Biz üniversitelerin kurulmasına ön ayak olduk” dedi.
Erhürman, “Verdiniz ama denetim ve kalite önemsenmedi. 20 Üniversiteden sorumlu olan YÖDAK’ın binası, personeli hatta arabası dahi yoktu. Kaliteler de şu anda sorgulanıyor”.
Tatar, “Yılda 800 milyon dolar yani 4 milyar TL getirisi olan sektör ile ilgili bir Başbakanın daha dikkatli konuşması lazım. İlişkilerimize dikkat etmemiz ve ‘kalitesiz üniversitemiz var’ demememiz lazım.” 
Erhürman: “İlk 500’e giren üniversitem olduğu gibi apartman üniversitelerim de var. Açma izninden önce kalite ve denetim dikkate alınmalıydı ve teşviklendirme kaliteye göre yapılmalıydı.”

Kıb-Tek meselesi
Kıb-Tek konusunda da karşı karşıya gelen Tatar ile Erhürman arasında polemik yaşandı. Tatar, kurumda hükümetten habersiz toplu iş sözleşmesi imzalandığını söyledi. Tatar, hiç gerekli olmadığı halde 250 milyon maliyetle yıllık faizi 70 milyon TL tutacak dört jeneratör ihalesine çıkıldığını, enterkonnekte sisteme geçilmesi gerektiğini söyledi.
Erhürman da AKSA’nın 5 yıl sonra sözleşmesinin dolacağını, dolayısı ile enerji üretimi için jeneratör alınması gerektiğini ifade etti. Erhürman, enterkonnekte sistem konusunda da olumlu düşündüğünü, hatta konuyu Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile konuştuklarını söyledi. Erhürman, “Ancak fizibilite çalışmasını görmemiz lazım. Elektrik fiyatları düşecek mi yoksa aynı mı kalacak. Bunu görmemiz gerekiyor. Attığımız taş ürküttüğümüz kurbağaya değsin” dedi.
Tatar, “Bu ülke santral ülkesine dönemez. Filtreleme yoktur. Bakımı milyonlar ister. Turizm ekonomisi olan adamızı mahvederiz. Bu nedenle enterkonnekte bağlanmamız lazım” şeklinde cevap verdi.

İhalesiz olur mu olmaz mı?
Dome Otel konusu da tartışma konusu olurken Tatar, ihalesiz sözleşmesinin uzatılamayacağını, Sayıştay raporu ve Savcılık görüşü olduğunu söyledi.
Erhürman ise “Sayıştay’ın görüşü vardır ancak yasasına göre de görüş veremez. Ayrıca Savcılığın, ihalesiz sözleşmesinin uzatılabileceğine dair görüşü vardır. Ayrıca bugüne kadar bu ülkede bir tane bile sözleşme uzatma işlemi ihale ile yapılmadı. Ersin Tatar’ın da bakanlıkları dönenimde ihalesiz sözleşmesi uzatılan onlarca kanıt getiririm” şeklinde konuştu.

Farklı düşünülebilir
Programın son konusu da Kıbrıs meselesi oldu.
Tatar, hükümet ortaklarının Kıbrıs sorunu konusunda farklı görüşlere sahip olduğunu söyledi. Tatar, “Başbakan başka, yardımcısı başka konuşuyor” dedi. 
Erhürman, geçmiş yıllarda da UBP’nin kendisinden farklı düşünen partiler ile hükümet kurduğunu hatırlattı ve şunları söyledi: “Sayın Dışişleri Bakanı ne zaman Kıbrıs konusunda açıklama yapsa, bunu HP başkanı olarak açıkladığını söylüyor. Kıbrıs sorununun çözüm biçimine ilişkin farklı görüşlerde olabiliriz ancak uyumsuz değiliz. Şimdiye kadar birçok yasal çalışmayı uyum içerisinde Meclisten geçirdik. Geçmiş hükümetlerde birçok yasa tartışma konusu olurken bizde bu yaşanmadı.
Mesele 2017 yılında Sayıştay üyesi seçimi yapıldı. Hükümet Meclisi boykot etti. Polisin emekliliği ile ilgili UBP-DP arasında çatışma çıktı gene geçmedi.”

Rumlarla olmaz
Tatar, Rum tarafının uzlaşmaz olduğunu, federasyon tezinin artık tıkandığını, iki devletli veya konfederasyon çözüm modeli olması gerektiğini söyledi. Tatar, UBP tabanı diyor ki; Rum tarafının yaptıklarından çözüm adresi bellidir. Federasyonun geleceği yok. Bu halkın iradesi farklı yerlere kaydı” dedi. 

Türkiye olmalı
Erhürman da şu şekilde konuştu:
“İki devletten veya konfederasyondan bahsedilecekse toprağı da açmak zorundasınız. Eğer bu iki zeminde çözüm olduğunda toprağın yüzde 29,2 de kalacağını sanan varsa bugüne kadar ki müzakerelerden haberi yok demektir. Eğer iki ayrı devlet derseniz AB vatandaşı olan Kıbrıslı Rum, hukuk çerçevesinde toprağını talep eder.
Biz hem tutarlı olmak zorundayız hem de memleketi ayrıştırmamalıyız. Haklarımızı nasıl en iyi şekilde alabiliriz onu düşünmeliyiz. Ayrıca biz siyasi eşitliğin, Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin olmadığı bir yapıya sıcak bakmıyoruz.” 
Zaman zaman tansiyonun yükseldiği program izlenme rekorları kırarken, Başbakan Erhürman ile UBP Lideri Tatar, yeniden bir araya gelebileceklerinin sinyalini verdi.

Yorumlar (1)

Emin İÇİGEN 6 Yıl Önce

İki Lider arası farkı gördüm Kıbrıs Halkı Bu Koalisyona sahip çıksın Bir İzmirli olarak sözümdür. Mutlu Kalın

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.