Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, 1974’ten bugüne kurulan sistemin Rumlardan kalan taşınmaz malları ve Türkiye’den gelen parayı gayri adil şekilde dağıtmak üzerine kurulduğunu belirterek, bunu değiştirecek ilerici kadroların ve birikimin CTP’de olduğunu vurguladı. Erhürman, “Bu yozlaşmış sistemi değiştirmek için çalışıyoruz” dedi.
CTP, kurultayın ardından geçen beş aylık dönemi değerlendirmek ve yeni yol haritasını partililerle paylaşmak için genişletilmiş ilçe toplantılarına başladı.
CTP’den yapılan açıklamaya göre, ilki Girne’de gerçekleştirilen toplantıda Genel Başkan Tufan Erhürman, gelişmeleri aktararak üyelerin sorularını yanıtladı. Toplantıya geniş katılım sağlanırken Girne İlçe Başkanı Mehmet Kale Kişi yaptığı açılış konuşmasında, partinin yeni bir dinamizm yaşadığını, kadroların hazırlıklarını tamamlamak için gece gündüz çalıştığını, üyelerin bu dönemde çok daha aktif olması gerekeceğini söyledi. CTP’nin ülkede yeni düzeni tesis etme gibi bir yükümlülüğü olduğunu vurgulayan Kişi, “Kapımızın önünü, evimizin içini, önce mahallemizden başlayarak düzenleyecek, temizleyecek, ödevimizi yapacağız” dedi.
Erhürman: Zamanın çoğu sokakta geçiyor
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman üyelere seslendiği konuşmasına, göreve geldiği günden itibaren yapılan çalışmaları özetleyerek başladı. Ne yapılmaya çalışıldığına ilişkin bir çerçeve çizen Erhürman, Kıbrıs sorununda mümkün olan en kısa sürede kapsamlı çözüme ulaşılması ve içeride yeni politikaların, programların, projelerin oluşturulması ve hayata geçirilmesi için çalıştıklarını belirtti.
Zamanın çoğunun sokakta, köylerde, üreticilerle, hayvancılarla, tarımcılarla, örgütlerle geçirildiğini söyleyen Erhürman, yurttaşlarla doğrudan doğruya temas kurarak yeni politikaları geliştirmekte olduklarını vurguladı.
Turizm öncü sektör olmalı
Partide mutfağı oluşturduklarını, birçok alanda belirlenen koordinatörlerle komitelerin politika oluşturma çalışmalarını sürdürdüklerini kaydeden Erhürman, bu beş aylık süre içinde yoğun olarak yeni ekonomi politikası üzerinde çalıştıklarını aktararak, turizmi öncü sektör olarak belirlediklerini ve diğer sektörleri bunun etrafında yapılandırmakta olduklarını ifade etti.
Üretim hayati öneme sahip
Üretim politikalarının bu dönemde hayati öneme sahip olduğunu kaydeden Erhürman, “Mantıklı, makul planlar ortaya koyduğumuz noktada üretimi de, ürünlerimizin kalitesini de artırabileceğiz, ürünlerimizi çeşitlendirebileceğiz, ürettiğimiz her şeyi satabileceğiz. Turizmi doğru planlayacağız, çeşitlendireceğiz, özelde eko-agro turizme, genelde alternatif turizme ağırlık vereceğiz, turizmi on iki aya yayacağız, elde edilen geliri artıracak ve diğer sektörlerin de turizmden kazanmasını, elde edilen gelirin adil paylaşılmasını sağlayacağız” dedi.
Temmuz’da gerginlik yaşanmaması için…
Müzakerelerde yaşanan gelişmeleri de aktaran Erhürman, önümüzdeki iki buçuk aylık süreçte görüşmelerde önemli mesafe kaydedilmesi gerektiğini ve Temmuz ayında doğal gazla ilgili sondaj çalışmalarının başlayacağını belirtti. Temmuz’da bir gerginliğin yaşanmamasını sağlamak gerektiğini, bu konuda iki lidere büyük görev düştüğünü kaydeden Erhürman, Şubat 2018’de Güney Kıbrıs’taki başkanlık seçimlerini de hatırlatarak, önümüzdeki Temmuz ayını geçer geçmez Anastasiadis’in kendi seçimlerine konsantre olacağını düşündüklerini belirtti.
“Sistemi değiştirecek olan ilerici CTP kadrolarıdır”
Yarın seçim varmış gibi bugünden herkesin “karıncalar gibi” çalışmasını da isteyen Erhürman, güçlü bir hükümet için Meclis’e çok güçlü girmeleri gerektiğini söyleyerek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bugün var olan bu adaletsiz yapı ve bundan doğan kültür, hepimizi etkisi altına almışsa aslında bunun üzerinde 1974’te kurulan ve halen devam eden ekonomik düzenin ciddi etkisi var. Bu modelin içerisinde malı ve parayı üleşmekten başka bir şey yok. Bu yapı ‘ben kısa yoldan ötekileri arkada bırakarak nasıl köşeyi dönerim’ zihniyetini yarattı. Ve bu zihniyet her yere bulaştı. Şimdi aslında bu zihniyeti terk edip başka bir yere doğru gitme zamanıdır. Onun da yolu, yeni bir ekonomik model üzerinden konuşmaya başlamaktır. İşte turizmi ve üretimi merkeze alan o ekonomik model üzerinde çalışıyoruz.”