Diyalog Gazetesi

“Endişe verici bir gelişme”

KIBRIS

Dışişleri bakanlığı, GKRY’nin Sondaj çalışmalarını değerlendirdi

Dışişleri Bakanlığı, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) sözde münhasır ekonomik bölgesindeki 9 numaralı parselde sondaj çalışmasına başlamasının görüşmelerin yürütüldüğü bu dönemde endişe verici bir gelişme teşkil ettiğini açıkladı. Bakanlık, gayri yasal arama çalışmalarının KKTC’nin Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’na (TPAO) verdiği ruhsat alanıyla çakışan bir bölgede başlatılmış olmasının ise kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Dışişleri Bakanlığı’nın Enformasyon Dairesi aracılığıyla yaptığı açıklamada, GKRY’nin Doğu Akdeniz’de Kıbrıslı Türklerin ada üzerindeki hakları gözetilmeden gayri yasal hidrokarbon arama faaliyetlerinde bulunmasını eleştirdi. Açıklamada, “Sözde münhasır ekonomik bölgesindeki parseller arasında yer alan 9 numaralı parselde Bahama bandıralı SAIPEM 10000 isimli gemi ile sondaj çalışmasına başlaması, görüşmelerin yürütüldüğü bu dönemde endişe verici bir gelişme teşkil ediyor” denildi.

“Anlamak mümkün değil”
Dışişleri Bakanlığı, güven yaratıcı önlemler üzerinde ısrarla duran Rum tarafının güven sarsan bu tavrını anlamanın mümkün olmadığına vurgu yaptı. Açıklamada, BM Genel Sekreteri tarafından Kıbrıs müzakerelerinde aktif bir rol üstlenmesi beklenen yeni bir özel danışman atandığı ve müzakerelerde yeni bir aşamaya geçildiği bir dönemde, Kıbrıs Rum tarafının 9. parselde sondaj çalışması başlatması ve Mısır ile deniz sınırlarında yer alan hidrokarbon kaynaklarından ortaklaşa yararlanılmasına yönelik çerçeve anlaşması imzalaması “tahrik edici girişimler” olarak nitelendirildi.
Bakanlık, Rum tarafının, çözüm yönündeki irade eksikliğini ve Doğu Akdeniz’de gerginliği tırmandırma politikalarını devam ettireceğini gösterdiğine işaret ederek, açıklamada şu ifadelere yer verdi: 
“GKRY’nin bir oldu-bitti yaratmak suretiyle, tek taraflı tasarruflarla, Kıbrıs adasının iki eşit ortağından biri olan Kıbrıs Türk halkının meşru hak ve çıkarlarını gasp etmesine göz yumulmayacağını önceki açıklamalarımızda da ifade etmiştik. KKTC hükümeti bu yönde gerekli adımları atmaya devam etmektedir. Bu çerçevede, KKTC tarafından TPAO’na arama ruhsatları verilen sahalarda ada kaynaklarının ortak sahibi olan Kıbrıs Türk halkı adına araştırma yapması maksadıyla, Kıbrıs Türk tarafı Türkiye ile işbirliği içerisinde sismik araştırmaya uygun teknik donanıma sahip bir gemiyi bölgeye gönderme kararlılığındadır. Sismik araştırma verilerinin sonucuna bağlı olarak ilgili sahalara sondaj platformu gönderilmesi de öngörülmektedir. Kıbrıs Türk tarafı olarak, ada çevresinde bulunan ve her iki halkın ortak malı olan doğal kaynakların araştırılması, çıkarılması ve işletilmesinin tek yanlı girişimler yerine, kapsamlı çözüme ulaşana kadar, bu alandaki faaliyetlerin tarafların karşılıklı belirleyecekleri bir işbirliği çerçevesinde yürütülmesinin en doğru yol olacağı kanaatindeyiz”
Dışişleri Bakanlığı, 24 Eylül 2011 ve 29 Eylül 2012 tarihlerinde BM Genel Sekreteri aracılığıyla Kıbrıs Türk tarafının yapmış olduğu önerilerin yapıcı bir işbirliğinin çerçevesini teşkil ettiğini yineleyerek, GKRY’ni bu tek taraflı eylemini durdurmaya davet etti. Açıklamada, “Kıbrıs Rum liderliğinin, tek yanlı ve gayrı yasal faaliyetlerden vazgeçerek, iki lider tarafından 11 Şubat tarihinde kabul edilen Ortak Açıklama ile yeniden başlamış olan BM müzakere sürecine, çözümü hedefleyerek odaklanması Kıbrıs Türk tarafının beklentisidir” denildi.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.