Aytuğ TÜRKKAN
Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay Diyalog Gazetesi’nin son günlerde gündeme taşıdığı süt ve süt ürünleriyle ilgili iddiaları değerlendirirken, gerekli önlemlerin alınmaması ve denetim yetersizliği yüzünden kanser hastalıklarındaki artışlara ve ölümlere dikkat çekti.
Özersay “Tarımsal ilaçların kullanımı, hayvanların yediği gıdalar ve bunun süt ürünlerine yansıması. Bir de süt ürünlerinde kullanılan bir takım maddeler… Ama bunların ötesinde sebze meyveyle ilgili denetim olmadığını hepimiz biliyoruz. Bu devletin birinci görevi olması lazım. Sebze ve meyvenin soframıza gelmesine kadar ciddi bir sertifikasyon sistemine ihtiyaç var” dedi.
Detay programına konuk olan Özersay; Diyalog’un yayınlarında süt üretimi ile ilgili ciddi iddiaların ortaya atıldığını belirterek, Sağlık veya Tarım Bakanlığı’ndan herhangi bir doyurucu açıklamanın gelmediğine dikkat çekti.
“Bu konuda bir sıkıntı varsa ilgili bakanlıkların bir tedbir aldığını da görmedik” diyen Özersay, süte bazı bitkisel maddeler koyarak daha ucuza üretim yapıldığına ilişkin iddialar olduğunu iddia etti.
“Bu iddialar maalesef bizi şaşırtmıyor” diyerek denetimsizliğe vurgu yapan Kudret Özersay, “Denetim olmadığı yerde çok sayıda benzer olaylar oluyor ve olacaktır da” dedi.
Sütte planlama yok
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun Diyalog TV’deki açıklamalarını anımsatan Özersay, “Sayın bakan süt üretimi plansız bir biçimde büyütülmüştür. Ben bu sorunu yaratmadım, kucağımda buldum” diyor… Ben mi yarattım o zaman? Sayın bakan daha önce de bakandı… Sayın bakan, bakan olmadığı dönemde de kendi partisinden bakanlar olmadı mı? Oldu… E kime fatura ediyorsunuz o zaman?” diye sordu.
“Süt çalıştayı yaptılar ama bir eylem planı ortaya koyulmadı, sadece durum tespiti yapıldı” diyerek eleştirilerini sürdüren Özersay, “Sayın bakanın ortaya koyduğu plansızlık, şu anda da maalesef devam ediyor” diye konuştu.
Pahalı satıp, ucuza alıyorlar
Küçükbaş hayvancılığa katkı yapılması gerektiğini söyleyen Özersay, “Bunun yerine büyük baş hayvana teşvikler verildi, süt teşvik edildi. Şimdi hem üretici hem de imalatçı olan kesimler sütü belli bir rakamdan verip daha sonra devletten daha düşük bir rakama aldılar, ürünü imal ettiler, dönüp bir de ihraç ederken navlun bağlamında da destek aldılar. Var mıdır böyle bir yapı?” diye sordu.
Özersay, “Bu yapı mutlaka değişmelidir” dedi.
Sadece sütte değil, gıda güvenliği konusunda ciddi problemler olduğunu söyleyen Özersay, “Ama hellim gibi bu coğrafyaya özgü bir ürünü bu derecede denetimsiz bırakırsanız, hellimin AB’deki tescilini de geçtim, bir süre sonra hiçbir şey yapamayacağız. Çünkü tescil noktasında ortaya konan sınırların çok altında kaldığımızı görebiliyoruz” diyerek bu konuya da dikkat çekti.