Diyalog Gazetesi

“Durum vahim”

KIBRIS

Talat, “Dışişleri Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı’nın diğer elemanlarının diplomatik faaliyetlerinin dışlanması tam bir aymazlık örneğidir” dedi

2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Limasol’da meydana gelen olayda ELAM’ın istediğinin olmadığını, konferansın tamamlandığını ve olayın çok farklı çevrelerden tepki gördüğünü ifade etti.

Rum gençleri arasında Kıbrıslı Türklere karşı ötekileştirme eğiliminin daha yaygın olduğunu belirten Talat, karşılıklı olarak okullarda Rumca ve Türkçe derslerinin verilmesi gerektiğini, birbirinin dilini bilenlerin, birbirlerini ötekileştirmeyeceklerini söyledi.

Ofisinden yapılan açıklamaya göre, 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, katıldığı bir TV programında çeşitli konuları değerlendirdi.

Rum tarafından çeşitli kesimlerin, radyo ve basın organlarının kendisini aradığını belirten Talat, ELAM’ın hedeflediğinin tam tersi olduğunu söyledi ve bu örgütün büyük tepki aldığını kaydetti.

Talat, bu tür örgütlerin tecrit edileceğini ve marjinal olarak bir köşede kalacağını kaydederek bunların yapılması halinde ELAM gibi bir örgütün ortadan kalkmayacağını ancak etkisinin azalacağını anlattı.

 

Din adamları diyaloğu sürdürmeli

Kilisenin konumunun sorulması üzerine Talat, eğer bir çözüm olacaksa ve buna kilise destek verecekse bunun çok olumlu olacağını belirtti ve din adamlarının diyalogu sürdürmesiyle bugünkü duruma gelindiğini söyledi.

Kilisenin Anastasiades’e yakın olmasının da bir etken olduğunu belirten Talat, bu çerçevede güven yaratıcı önlemlerin önemli olduğunu ve daha fazla güven yaratmanın çarelerinin aranması gerektiğini ifade etti.

BRT ile RIK’in işbirliği yapabileceğini belirten Talat, başlangıç olarak kültürel miras ve sanat gibi konularda çeşitli ortak programların yapılabileceğini belirtti ve “Güven yaratıcı önlemler bunlardır” dedi.

 

Görüşmeler bir alt düzeye indi

Talat, liderlerin ayda bir görüşmelerinin yeterli olup olmadığı sorusunu yanıtlarken, aslında liderlerin müzakere etmesi diye bir durumun olmadığını, görüşmelerin bir alt düzeye indirildiğini belirtti.

“Çok taraflı görüşme” diye bir şey icat edildiğini, her türlü diplomatik faaliyet, hatta bilgi aktarmanın bile tek bir kişi tarafından yürütüldüğünü söyleyen Talat, “zaman harcamanın başka bir modeli” olarak nitelediği bu faaliyetin Kıbrıs Türk tarafının potansiyeline güvensizlik ve hatta saygısızlık olduğunu anlattı.

Talat, “Dışişleri Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı’nın diğer elemanlarının diplomatik faaliyetlerinin dışlanması tam bir aymazlık örneğidir” diye konuştu.

Başka bir soru üzerine Talat, çözüm için çalıştığı bütün dünya tarafından bilinen bir Dışişleri Bakanı olduğunu belirterek, bu Dışişleri Bakanı’ndan yararlanmanın Cumhurbaşkanı’nın görevi olduğunu söyledi.

 

“Yakınlaşma bile görünmüyor”

Talat, ayda bir görüşmenin bir işe yaramadığını söyleyerek, durumun “vahim” olduğunu savundu ve Haziran’da referandum olasılığı için, “Ne Haziranı? Haziran kapının arkasında. Henüz bir yakınlaşma bile görünmüyor” dedi.

Başka bir soru üzerine 2. Cumhurbaşkanı Talat, al-ver sürecinin ciddi yakınlaşmaların sağlanmasından sonra azalan anlaşmazlıklar konusunda olabileceğini ve bunun bu aşamada mümkün olmadığını anlattı.

Sürecin ne kadar sürebileceğinin sorulması üzerine Talat, belli bir süre şimdiki durumun devam edeceğini söyleyerek “Seçimlere kadar bir sonuç öngörmüyorum” dedi. 2. Cumhurbaşkanı Talat, çözüm yolunda eğer bir sürpriz olursa bunun kendisini çok mutlu edeceğini belirterek, “İnşallah söylediklerim çıkmaz” dedi.

 

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.