Diyalog TV yayınlarının engellenmesi kabul edilemez

Melis GÜNEL

Türkiye Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından Diyalog TV’nin yayınlarının uydudan çıkarılması, Cumhuriyet Meclisi’nin dünkü toplantısında tartışma konusu oldu.
Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Genel Başkanı Erhan Arıklı, TDP genel Başkanı Cemal Özyiğit ve TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli, alınan kararın düzeltilmesini istedi. Angolemli, KKTC Anayasası’nın ilgili maddesini okuyarak “Halkın haber alma özgürlüğü engellenemez” dedi.
RTÜK’ün geçtiğimiz yıl içinde 12 kanala 50’den fazla ceza verdiğini, ancak hiçbirinin uydudan çıkarılmadığını anımsatan Arıklı ise “Kurum çalışanları Türkiye sevdalısıdır” dedi.
Özyiğit de, kanalın kapatılmasının kabul edilemez olduğunu söyledi.

Ne dediler?..
Arıklı: Kapatma kararı çok üzücü
YDP Genel Başkanı Arıklı, Yayın Yüksek Kurulu’nun (YYK) zamanında tedbir almamasını eleştirerek, Diyalog TV çalışanlarının Türkiye sevdalısı olduğuna vurgu yaptı. Arıklı, 2019 yılında tam 12 kanala RTÜK tarafından 50’den fazla ceza verildiğini ancak hiçbirinin uydudan çıkarılmadığını söyledi. Arıklı, “Diyalog TV, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ve Türkiye sevdalılarının çalıştığı bir kanaldır. Bu kanalın uydudan çıkarılarak yayınlarının durdurulması gerçekten çok üzücüdür” ifadelerini kullandı.
Özyiğit: Karar kabul edilemez
Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit de Diyalog TV’nin yayınlarının durdurulmasını eleştirdi, düşünce ve ifade özgürlüğüne inandıklarını vurguladı. Özyiğit “Düşünce, ifade özgürlüğü asla ayaklar altına alınmamalı” dedi. Cemal Özyiğit, “Son dönemde Türkiye’de ağzını açan gazetecilerin tutuklandığı gibi burada da eleştiren birinin yayınının durdurulması asla kabul edilemez” şeklinde konuştu.

Angolemli: Bu bir sansür olayıdır
Toplumcu Demokrasi Partisi Gazimağusa Milletvekili Hüseyin Angolemli de söz alarak önemli bir konuşma yaptı. Angolemli Anayasa’dan bir madde okudu.
“Anayasanın 26’ncı maddesinin ikinci fıkrasında “Devlet basın yayın ve haber alma özgürlüğünü sağlayacak önlemleri alır” Bu çok önemlidir. Dünya basın gününde iki gün önce büyük bir kitle tarafından izlenen Diyalog Tv’nin karartıldığını gördük. Bu karartılma sonrasında gözler yönetime çevrildi. Bu olay bizim ülkemizde olan bir olaydır. Bir sansür olayıdır, ne yaptı bizim yönetimimiz? Başbakan “Mesele bizim dışımızda meydana geldi, bu konuya girmeye gerek yoktur” dedi. Nasıl bir Başbakansın. Anayasa sana basın ve yayın halkın haber alma özgürlüğü için tedbir almalıdır. Bu asla kabul edilemezdir. Burada demokratik değerlere bir dokunuş görmediğini söyleyen Başbakan kararın Türkiye’nin aldığı bir karar olduğunu söyledi. Bu ne demektir? Yayın Yüksek Kurulu bildiri yayınladı ve RTÜK bize haber vermedi, vermesi lazımdı” diyor. Türkiye bizi tek tanıyan kardeş ülkemiz, bize neden haber vermiyor. Bunu Başbakan’ın açıklaması lazım. Neden bize haber vermeden kapattı. Biz Türkiye ile ilişkilerimizi duygusal kuruyoruz ama iş resmiyete gelince ilişkilerin karşılıklı saygıya dayanması gerekiyor. 
RTÜK böyle bir karar alacaksa ilgili Bakana bunu aktaracak. O Bakan da bizim YYK’nın bağlı olduğu Başbakan’da onunla temasa geçerek bu konuda bilgi verecek. İki devlet arasındaki ilişkiler bağlamında çok dikkatli olmalıyız.”
“Önlem almak hükümetin boynunun borcudur”
Angolemli, Diyalog Medya Grubu Genel Yayın Yönetmeni Reşat Akar’ın Başbakan Ersin Tatar’a yönlendirdiği bazı soruları da kürsüde gündeme taşıdı ve bu sorulara yanıt verilmesi gerektiğini söyledi: 
“Diyalog TV’nin Direktörü Başbakan’a sorular soruyor, diyor ki; “Niye bu işi bizim dışımızdadır diye takdim ediyorsunuz? Erdoğan mı bu kararı veren demek istersiniz? O konuya girmeye gerek yok diyorsunuz ama Diyalog bu ülkenin televizyonu değil midir?” Bizim yasalarımız ne diyor, etik olmayan durum varsa, bir takım cezalar vardır. Bunların ortaya çıkarılması gerekiyor. Çok izlenen bir televizyondur Diyalog TV. Coronavirüs ile ilgili yayınlarıyla topluma bilgiler veriyordu. Devlet halkın haber alma özgürlüğünü sağlamalıdır. Böyle bir zamanda böylesi bir karartmayı şiddetle kınamaktayım, hükümetin bu konuda doyurucu açıklamalar yapmasını beklemekteyim. Hükümetin gerekli önlemleri alması boynunun borcudur.”