Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Yunanistan Başbakanı Kiriakos Mitsotakis arasında sürdürülen yapıcı diyalog ve yakınlaşmanın Kıbrıs sorununun çözümüne de olumlu etki yapması bekleniyor.
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, anavatanlar arasındaki olumlu adımlara dikkat çekerek bunun bölgede barış, iş birliği ve istikrar açısından önemli olduğunu belirtti.
Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay da New York’taki üçlü görüşmeye dikkat çekti ve siyasal çözümle ilgili düşüncelerini paylaştı.
Özersay “Son dönemde Türkiye ile Yunanistan arasında yoğunlaşan diyalog süreci ve yaklaşan ABD seçimleri de dikkate alındığında gayrı resmi de olsa, taraflar arasında ortak bir zemin bulunmuyorsa da bu görüşme önemlidir” dedi.
Erhürman ne dedi
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Kıbrıs çevresinde önemli gelişmeler yaşandığına dikkat çekti. Erhürman, Türkiye ile Yunanistan arasında başlayan diyalog sürecine değinerek, bölgede barış, iş birliği ve istikrar açısından olumlu adımlar atıldığını belirtti.
Erhürman, kişisel sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, şunları kaydetti:
"’Ülkeyi yöneten’ arkadaşlar ‘Meclis Başkanlığı seçimi’ oyunlarıyla meşgulken, çevremizde çok önemli gelişmeler yaşanıyor.
6 Ekim tarihinde Yunanistan Dışişleri Bakanı ‘Türkiye ile görüşüyoruz. Münhasır ekonomik bölge konusunda anlaşmaya varabiliriz’ dedi.
12 Ekim tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'a sorulan, ‘Yunanistan Başbakanı Miçotakis, deniz yetki alanlarının belirlenmesi için fırsat doğduğunu ve cesur adımlar atılması gerektiğini söyledi. Belki Dışişleri Bakanımızın onların Dışişleri Bakanıyla da bu konuda görüşmeleri olabilir. Siz özellikle Mısır'la devam eden görüşmeler, bu görüşmelerin yanına Yunanistan'da da böyle bir sürecin eklenme olasılığını nasıl değerlendiriyorsunuz?’ sorusu üzerine, ‘Türkiye ile Yunanistan, tarihsel bağları bulunan iki komşu ülkedir. İyi komşuluk esası iki ülkeye de kazandıracak formülün anahtarıdır. Türkiye ile Yunanistan ilişkileri, bu esas ekseninde inanıyorum ki daha güzel günlere doğru ilerliyor... Deniz ve hava sahası yetki alanlarının uluslararası hukuka uygun olarak belirlenmesini öteden beri istiyoruz. Bölge ülkeleri olarak ancak diyalog ve iş birliğiyle güvenlik ve istikrarı artırabilir, çatışma risklerini azaltabiliriz’ yanıtını verdi.
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan'ın Kasım ayı başında Yunanistan'ı ziyaret edeceğine dair basında haberler yer aldı.
Bölgede diyalog, istikrar, sürdürülebilir barış ve iş birliği açısından çok önemli gelişmeler bunlar.
Bu kadar fasariyanın, ‘ayın oyun maskaralığın’ içinde ciddi işleri gözden kaçırmayalım.”
Özersay: Takip edilmesi gereken önemli bir görüşme
HP lider Özersay ise New York’taki gayrı resmi üçlü görüşmenin belirli bir gündemle yapılmıyor olsa da önemli olduğunu, bazı açılardan olumlu bir atmosfer imkanı sağlayabileceğini belirtti. Özersay, “Son dönemde Türkiye ile Yunanistan arasında yoğunlaşan diyalog süreci ve yaklaşan ABD seçimlerinin de dikkate alındığında gayrı resmi de olsa, taraflar arasında ortak bir zemin bulunmuyorsa da bu görüşme yakından takip edilmesi gereken bir görüşmedir” dedi.
Özersay, garantörlerin de katılımıyla yapılması muhtemel 4+1 görüşmesinin modalitesinin ve içeriğinin bu görüşmede muhtemelen ele alınacağını dile getirdi. Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Özersay, açıklamasının devamında şunları belirtti: “Türk tarafının iki devletli çözüm derken tam olarak neyi kastediyor olduğu net değildir, en azından farklı taraflarca farklı şekilde anlaşılmaktadır, yorumlanmaktadır. Bu konu açıklığa kavuşturulmadığı, ortaya konulan bu politikanın altı henüz doldurulmadığı için de konunun Kıbrıs Rum liderliği tarafından istismar edilmesine imkan yaratılmış olmaktadır. Üstelik biraz da bu belirsizlik nedeniyle “bu politika hayata geçer iki devletli çözüm olursa Kıbrıslı Türkler AB vatandaşlıklarını yitirecekler” bile denilmektedir. Oysa Kıbrıslı Türklerin AB vatandaşlığını değil herhangi bir çözüm, mevcut statüko bile ellerinden alamamıştır, bu saatten sonra da birey olarak Kıbrıslı Türklerin AB vatandaşlığını kimse kolay kolay ellerinden alamaz. Gayri resmi üçlü görüşmeyi Kıbrıs Türk tarafının bu konuyu netleştirmek için bir fırsata çevirmesi, pozisyonunu (özellikle Cenevre’de ortaya koyduğu ve sonra unutulan bazı unsurları) hem görüşme sırasında hem de görüşme ertesinde basına yapılacak olası bir açıklamada anlaşılır şekilde izah etmesi gerektiğini düşünüyorum.”
Tutuklamalar gündeme alınmalı
Özersay, görüşmede Güney Kıbrıs’ın mülkiyetle ilgili yaptığı tutuklamaların da ele alınması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti: “Yapılacak olan görüşmede mülkiyet ve benzeri nedenlerle Kıbrıs Rum tarafının başlattığı ve bizi baskı altına almayı hedefleyen tutuklamaların da gündeme gelmesi gerektiğini düşünüyorum. Ortak bir zemin olmasa da aranızda diyalog süreci olmalı bir yerden başlamalısınız diyenlere bu türden tutuklamalar artarak devam ederken taraflar arasında sağlıklı bir diyaloğun olamayacağı hatırlatılmalıdır. Kıbrıs Türk tarafının özellikle Genel Sekreter’in mevcudiyetinde bunu anlatabilmesi gerektiğini düşünüyorum.”
Turkish Power 2 Ay Önce
Namık Kemal ne demiş rüya gören …… yesin dünya Ortadoğu kaynıyor ne uzlaşması ittirin gidin