Son yıllarda kalp sağlığının beslenme ile yakından ilişkili olduğu açıklık kazandığını belirten Dirikli, “Eksik ve dengesiz beslenmenin kalp hastalıklarına zemin hazırladığının açık olduğu kadar sağlıklı beslenme kuralları çerçevesinde sağlıklı beslenmenin de engelleyici ve koruyucu bir etken olduğu kesinlik kazanmıştır” dedi.
Kalp hastalıkları için en büyük tehdidin yüksek kan basıncı ve kötü huylu kolesterolün (LDL) yüksek olması olduğunu dile getiren Dirikli, kan basıncı düzenleyicinin ve düşük LDL için izlemesi gereken önemli noktaları şöyle sıraladı;
*Günlük alınınan enerji miktarının ideal kilonuza göre ayarlanmış olması önem taşımaktadır.Fazla kilonuzu ideal kilonuza yaklaştırabildiğiniz kadar yaklaştırmalısınız.
*Günlük alınan enerjinin karbonhidrat, yağ ve protein oranları mutlaka dengede olmalıdır.
*Yemeklerinizi ızgara, kendi suyunda haşlama veya yağsız olarak tüketmeyi tercih etmelisiniz.
*Şeker tüketimini sınırlandırmalı, şeker oranı yüksek içecekler tüketmemelisiniz. Şeker ihtiyacınzı daha çok meyveden veya bitkisel tatlandırıclarla hazırlanan sütlü tatlılardan karşılamalısınız.
*Günlük 1.5-2 lt arası su tüketmelisiniz.
*Günlük tuz tüketimini sınırlandırmalı, yemeklere üzerinden tuz eklememelisiniz.
*Aktif olmak kalp atım hızını da düzenleyecek, vücudunuzun oksijen kullanma kapasitesini artıracaktır.
*İşlenmiş et ürünleri olan salam, sucuk ve pastırma tüketmekten kaçınmalısnız. Bu besinlerin tuz oranları yüksek olmaktadır.