Diyalog Gazetesi

“Devede tüy”

KIBRIS

Ticaret Odası Başkanı Deniz, “Bizden alınan ürün, Rum Tarafının 8 milyar Eeuro’luk genel ithalatının yüzde 0.06’sı” dedi

 Fezile A. ÖKSÜZ

Kıbrıs’ta çözüme ulaşıncaya kadar Kuzey Kıbrıs ekonomisinin kalkınmasına yardımcı olacağı gerekçesiyle 2004’te AB tarafından uygulamaya konan Yeşil Hat Tüzüğü’yle yapılan ihracat yıllardır yerinde sayıyor.
2004’ten beri uygulanan tüzük çerçevesinde yapılan ihracat, zaman zaman artsa da son 10 yıldır genel olarak yıllık 3-4 milyon Euro civarında seyrediyor. KKTC’nin gerçekleştirdiği ihracatın yaklaşık yüzde 4’üne denk gelen Yeşil Hat Ticareti’nin Güney Kıbrıs’ın 8 milyar Euro’luk genel ithalatının sadece yüzde 0.06’sına denk geliyor.
Yeşil Hat Ticaretini, “Devede kulak dahi değil, tüy” olarak gören Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) Başkanı Turgay Deniz, Rum liderliğin açık ve net şekilde destek vermediği tüzüğün, kapsamı genişletilse dahi, psikolojik engellerden dolayı pek gelişeceğini düşünmüyor. Deniz, “Ekonomimizin kalkınmasına yardım edilecekse, Doğrudan Ticaret Tüzüğü’nün işler hale gelmesi gerekir” inancında.
Turgay Deniz, Yeşil Hat Tüzüğü’nün uygulayıcısı Ticaret Odası’nın başkanı olarak TAK muhabirinin konuya ilişkin sorularını yanıtladı. Deniz, özellikle Güney Kıbrıs ile KKTC arasında son günlerde hareketlenen kaçak ticaretle birlikte yeniden gündeme gelen Yeşil Hat Tüzüğü ile 14 yılda yapılan ticaret ve karşılaşılan sorunları dile getirdi.

“2017’de 4.7 milyon Euro’luk ticaret yaptık”
Turgay Deniz, Yeşil Hat Tüzüğü çerçevesinde 2017’de 4.7 milyon Euro’luk bir ticaret gerçekleştirildiğini belirtti. Önceki yıla göre yüzde 6’lık bir artışın meydana geldiği Yeşil Hat Ticareti’nde ilk sırada plastik ürünler geldiğini kaydeden Deniz, 1.5 milyon Euro’luk plastik kutu, şişe, torba, kapı ve pencere satışının yapıldığını kaydetti. Deniz, 2017’de 800 bin Euro’luk taze balık, 800 bin Euro’luk mermer, traventen ve mozaik gibi inşaat malzemeleri ve 540 bin Euro’luk hurda ve atık ürün satıldığını söyledi.
Güney Kıbrıs’a satışı yapılan en önemli tarım ürünü patatesin satış miktarında yüzde 25’lik düşüş meydana geldiğini kaydeden Deniz, 2016’da 469 bin 486 Euro değerinde patatesin satıldığı Güney Kıbrıs’a 2017’de 350 bin 363 Euro’luk bir satış yapıldığını belirtti.
Deniz, “Satışı düşen diğer ürünler ise plastik ve seramik ürünlerdir. Plastik çanta ve kutu satışında yüzde 26, seramik ürünlerin satışında ise yüzde 67’lik düşüş meydana geldi” dedi.

 
“14 yılda bir arpa boyu yol dahi katledemedik”
Turgay Deniz, Kıbrıs Türkü’nün ürettiği yerel ürünlerin, alıcı bulunması halinde, rahatlıkla Güney Kıbrıs’a satışının yapılması amacıyla hazırlanan tüzüğü 14 yıldır uyguladıklarını ancak bir arpa boyu yol dahi katledilmediğini belirtti. Deniz, “Hep 4 milyon Euro civarındadır. Bir dönem bir artış oldu, o da elektrik santrallerinin patladığı dönem onlara sattığımız elektriktir” şeklinde konuştu. 

“Hem fiyat, hem de kalite avantajı var ancak…”
Ticaret Odası Başkanı Turgay Deniz, 2017’de, 2016’ya göre Yeşil Hat Ticaret’nin yüzde 6 arttığını ve 4 milyon 400 bin Euro’dan 4 milyon 700 bin Euro’ya yükseldiğini ancak bu oranın en az yüzde 80 olması gerektiğine inanıyor. 
“Satılan ürünün hem fiyat avantajı, hem de kalite avantajı var ancak Kıbrıs Türk menşeli olduğu için talep olmuyor” diyen Deniz, Yeşil Hat Tüzüğü çerçevesinde KKTC’den alınan ürünün, Rum tarafının 2017’de gerçekleştirdiği 8 milyar Euro’luk genel ithalatın sadece yüzde 0.06’sını oluşturduğuna işaret etti.
Turgay Deniz, sık sık bir araya gelerek, birlikte proje yaptıkları Kıbrıs Rum Ticaret Sanayi Odası’ndan Yeşil Hat Tüzüğü’nün geliştirilmesi konusunda kendilerine yardımcı olmasını istediklerinde “Sizden getirilen mallar piyasada haksız rekabet yarattığından biz hiçbir zaman Yeşil Hat Ticareti’ni desteklemeyiz” yanıtını aldıklarını belirtti. 

Deniz, “Ticaretin dini milliyeti yoktur deniliyor ama maalesef burası Kıbrıs ve hesaplayamadığımız etkenlerle karşı karşıyayız” ifadesini kullandı.

“Güney’de en büyük engel psikolojik…”
Turgay Deniz, 14 yıl önce hazırlanan Yeşil Hat Tüzüğü’nün gelinen aşamada kapsamının genişletilmesinin şart olduğunu ve AB Kıbrıs Masası ile bu konu üzerinde çalıştıklarını ancak ürün çeşidi çoğaltılsa bile ticaretin artması için en büyük engelin yani Güney Kıbrıs’taki psikolojik engellerin yok edilmesi gerektiğini belirtti.
Deniz, “Nedir bu engeller? Kuzey Kıbrıs’tan mal alan üzerinde baskı kuruluyor. Mermer konusu da bunun en belirgin örneğidir. Mermer alınır, yere döşenir ve bu mermerin Türk kesiminden alındığı öğrenilince, bizim okula nasıl olur da Türk mermeri konur diye düşünen zihniyet bu mermeri sökmeye kadar gidiyor. Ve ‘Aranan kıstaslara uygun değildir’ deniliyor” dedi.
Deniz, 2017’de seramik ve fayans satışında yüzde 67’lik düşüş olduğuna vurgu yaptı. 

“Patates satışı, baskıdan dolayı düştü”
Turgay Deniz, Güney Kıbrıs liderliğinin Yeşil Hat Ticareti’ni açık ve net bir şekilde desteklememesinin de ticareti olumsuz etkilediğini belirtti.
Deniz, 2016’da 469 bin Euro olan patates satışının 2017’de yüzde 25 gerileyerek, 350 bin Euro’ya düştüğüne işaret ederek, bu düşüşün, patates alımı aleyhinde Güney Kıbrıs’ta yapılan yayınlar ve patates alanlar üzerinde kurulan baskı olduğunu kaydetti. Deniz, “Yani Rum Tarım Bakanı çıkar da aleyhte açıklama yaparsa, bu insanları tehdit etmek anlamına gelir. Bir bakan bunu söylerse, bunu yapmayın demektir. Dolayısıyla tüccar bizden mal almaya çekiniyor” dedi. 

 
“Akaryakıt kontrolünde de amaç psikolojik baskı”
KTTO Başkanı Turgay Deniz, sınır kapılarında araçlarda yapılan akaryakıt kontrolünün de insanlar üzerinde psikolojik baskı kurmak amacıyla yapıldığını ve hiçbir yasal dayanağı olmadığını belirterek, “İnsanların gelmesini, alışveriş yapmasını engellemek çalışıyorlar” dedi. 
Deniz, bireylerin ihtiyaç ve bütçesinin belirlediği karşılıklı alışverişe, insanları birbirine yakınlaştıracak ve iletişim kurduracak en önemli unsurlardan olduğundan ekstra bir sınırlama getirilmesine karşı olduklarını kaydetti. 

“Esas istediğimiz doğrudan ticaret” 
Turgay Deniz, esas isteklerinin doğrudan ticaret olduğunu ve bunda ısrarcı olmalarına rağmen Yeşil Hat Tüzüğü’nün geliştirilmesi ve sıkıntıların aşılması için AB Kıbrıs Masası’yla sürekli görüştüklerini belirtti. Deniz, “Biz Yeşil Hat Ticareti’nin yürümediğini, yürümeyeceğini, istenilen amaca hizmet etmediğini ve bizim ekonomimize yardım edilecekse, Doğrudan Ticaret Tüzüğü’nün işler hale gelmesi gerektiğini her ortamda dile getirdik” ifadesini kullandı. 

“Bireylere ürün ya da miktar sınırlaması yok”
Deniz, son günlerde iki ülke arasında yaşanan et ve akaryakıt kaçakçılığının Yeşil Hat Tüzüğü’yle ilişkilendirilerek yapılan tartışmalara ilişkin soruyu da , “Yeşil Hat Tüzüğü, bizim ürettiğimiz ürünleri satabilmemiz için hazırlanmıştır. Bunun dışında bir de her iki taraftaki bireylere 260 Euro’luk alışveriş hakkı veriyor. Karşılıklı ticaret, işbirliği ve insanların birbirleryle temas kurması için” sözleriyle yanıtladı 
Bireylere tanınan alışverişte bir ürün ya da miktar sınırlaması olmadığını, hatta 1 litre alkollü içki ve 2 paket sigara da alınabileceğini kaydeden Deniz, bunun AB’nin uluslararası normu olduğunu ve değiştirilemediğini belirtti.


“Çaresiz değiliz”
Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) yeni Yönetim Kurulu olarak, Kıbrıs Türk halkı ekonomisinin önünü açmak istediklerini belirten Turgay Deniz, “Çaresiz değiliz” vurgulamasını yaptı.
KTTO’nun, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile imzaladığı Türkiye – KKTC Ticaret Odası Forumu’nun mutabakat zaptı için “Daha önce de çok mutabakat yapıldı, her şey imzada kaldı”, yorumu yapanları cevaplandıran Başkan Deniz, “Bizim amacımız bunu gerçekten işlev bir hale çalıştırmak ve bunun faydalarını hep birlikte almaktır” şeklinde konuştu.
KKTC ekonomisinin Kıbrıs sorunundan kaynaklanan izolasyonlar altında istenilen hedefe götürülemediğini belirten Deniz, yazılı açıklamasında; “Senelerdir bir çözüm beklentisi içinde, hep yapılacak olan işler ötelenmiştir. KTTO Yönetim Kurulu olarak bizler, bu adada bugün birlikte yaşadığımız ve ileride de birlikte yaşayacağımız Kıbrıslı Rumların ticaret odaları ve ayrıca Avrupa Birliği ülkeleriyle yakın ilişkilerimizi devam ettireceğiz. Ancak bize uyguladıkları ambargo nedeniyle kınamaya da devam edeceğiz” dedi.
Laf ola ambargoları kınamanın çok fazla bir getirisi olmadığına da dikkat çeken Başkan Deniz, “Kıbrıs Türk halkı olarak yapacak çok işimiz olduğu inancındayız. En önemli işimiz de hemen yanı başımızda bulunan ve bizlere büyük destek veren büyük Türkiye devleti ile ilişkilerimizi geliştirmek, en üst seviyeye çıkartmaktır. Bunu yaparken de katma değerli sağlayacak yatırımcıların ülkemize gelmesini istiyoruz” dedi.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.