Bazen hiçbir şey yazamazsınız. Yazmak isteseniz eliniz gitmez. Kafanızda düşünceler sizi dağıtır, o’nun altında ezilirsiniz.
Bir gün gelir kendinize içiniz kan ağlayarak sorarsınız neden?
İnsan olan insana bunu yapar mı? Bu sözde insanların para hırsı yürekleri bitirmiş, rant ve yandaş oyunlarıyla gözlerini kör etmiş adeta insanlıklarından çıkarmış. İnsan olsalar sırf üç kuruş para daha fazla kazanayım diye; adeta demir, beton kullanmadan, taşıyıcı kolonları koskoca binalardan keserek içlerinde yaşayan onlarca, yüzlerce, binlerce, on binlerce insana mezar yapabilirler miydi?
Yürekleri taş bağlamış bu insanlıklarından çıkmış vicdansız insanlar; günlerdir yüreklerimizi dağladı.
Yazdıklarımın hepsi bu yerle bir olmuş binaları yapan insanlıktan nasibini almamış sözde mimar ve müteahhitlere, mühendislere...
Sözde yaptığınız binalar adeta kumdan kaleler gibi yerle bir oldular. Rüzgarda dağılan toz bulutları gibi uçup gittiler. Tablo meydanda, sakın mazeret üretmeyin kimse artık size inanmaz.
Bir gün gelecek, bu insanların ahı ne sizde ne de maalesef ailenizde kalmayacak. Sizler ne yazık ki artık birer katilsiniz. Bir insanın yaşamını sonlandırmak için ona kurşun sıkmanız gerekmez. Hatta bir adım daha atayım, toplu katliam yapmak isterseniz böyle kağıt helvadan evler yapmanız en doğru yöntem de olabilir sizin için. . Tabii ki insan olan için değil, sizin gibi sözde müteahhitler mimarlar, inşaatçı ve sözde iş insanları gibi. Bir mahalleye bakıyorsunuz, dip diri ayakta kalan zımba gibi apartmanlar evler, diğer yanı başlarında ise yerle bir olmuş adeta çöp yığını olmuş duvar parçaları.
Eminim; çoğunuzun diploması bile yoktur. Bin bir alavere, dalavere çevirerek parayı bir yerden kazanmışsınızdır. Helal mi? Ak mı? Kara mı? Orasını bilemeyeceğim ama bu kazandığınız paralar bir gün işte böyle sizlerin vicdanına, sizlerin insanlığına yenilir ve ilahi adalet öyle bir çıkar ve size vurur ki sizler bile şaşırırsınız.
Söyleyecek, konuşacak, yazacak, o kadar çok şey var ki; yazamıyorum elim gitmiyor, beynim donuyor.
Yardım seferberliği
O evladının binlerce ton molozun altında kalan elini bırakmak istemeyen babanın yüzünü gördünüz mü? Dünyanın dört bir yanından koşa koşa yardıma gelen kurtarma ekiplerinin molozlar arasında kalan bir kişiyi kurtarırken sevincini hissettiniz mi?
Bazı siyasiler bu koşullarda bile siyaset yapma derdinde. Burada insanlık namına gelip yardım etmek isteyen kişilerin sadece insan olduğu için yardıma koştuğunun farkında mısınız? Yoksa kafalarınızın doğduğunuz günden beri adeta örümcek ağları ile kaplanıp bedeninizin ele geçirildiğini yaşarken de farkında değil misiniz?
Ey inşaat mühendisleri! Yerle bir ettiğiniz mahalleler, koskoca caddeler ve molozların altında kalan helvadan evlerinizin ne hale geldiğinin fotoğrafını iyi izleyin. İyi izleyin ki vicdanınız eğer varsa bunun hesabını er ya da geç hem bu dünyada hem ahirette vereceğinizden emin olun.
Bunu 100 yılın en büyük depremlerinden deyip de sakın insanları aldatmayın. Deprem öldürmedi; sizin yaptığınız kağıttan, kartondan, kumdan malzemeleriniz, onlarla yoğrulan kötü vicdanlarınız ve ne yazık ki gözlerinizi kapkara eden insanlığınız öldürdü.
Bir aileden anne, baba, kardeş, teyze, hala, amca, anneanne, babaanne, öldükten sonra, depremzede olarak tek başınıza hayatta kalsanız bile o ailenin bir ferdi olarak inanın ki yaşarken her gün ölmek demektir.
Ey sözde insanlıktan çıkmış, bu inşaatların yapımına izin veren bürokratik insanlar. Rantçılar Bu ölümlü dünyada, sizler bu insanların canlarını aldınız ya, yattığınız yerde rahat etmeyeceksiniz.
Cehennem ateşlerinde kavrulacaksınız. O canlarını aldığınız masum çocukların çığlıkları, anaların babaların feryatları sizleri adeta sağır edecek, kör edecek.
Ölenlere rahmet, yaslı ailelerine metanet, ve sabırlar diliyorum.
Unutmayalım, unutturmayalım. Kahramanmaraş depreminde, 7,8’lik deprem öldürmedi, binlerce insana mezar olan kağıttan konutlar öldürdü.
Bundan sonraki seyahatlerde, depreme dayanıklı konut ve otel şartı aramamız şart.
Allah depremde hayatını kaybeden çocuklarımıza ve ailelerimize rahmet eylesin.
Tek söylemem gereken, ölenlere Allah gani gani rahmet eylesin mekanlarını cennet etsin.