Türkiye’nin, Güney Kıbrıs tarafıondan yürütülen doğal gaz arama çalışmalarını denetlemeye başlaması ve bu çerçevede 2 adet savaş gemisini Kıbrıs’a göndermesi sonrasında, Yunanistan ile Rum Yönetimi arasında ‘denizleri birleştiren’ bir anlaşma imzalandı.
Anlaşmaya, Atina’yı ziyaret eden Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis ile Yunanistan Dışişleri Bakanı Evangelos Venizelos imza attı. Anlaşma, iki ülkenin arama ve kurtarma alanında işbirliği yapmalarını öngörüyor.
Fileleftheros gazetesi, anlaşmanın imzalanın imzalanmasıyla ilgili zamanlamanın, özellikle Türkiye’ye mesaj gönderme amacını taşıdığını vurguladı.Habere göre, yapılan resmi açıklamada, “arama kurtarma operasyonlarının iki devletin yetkili merkezleri, yani JRCC Larnaka ile JRCC Pire merkezleri tarafından koordine edilmesi ve ortak arama kurtarma tatbikatları gerçekleştirilmesini öngörüyor” denildi.
287 kilometrelik sınır belirlendi
Anlaşma ile “Kıbrıs ve Yunanistan arasındaki ortak sınırın, yani Kıbrıs Cumhuriyeti’nin arama kurtarma yetki alanının batısıyla, Yunanistan’ın arama kurtarma yetki alanının doğusundaki, uzunluğu 287 kilometre olan sınırın belirlendiği” ifade edildi.
Gazete, aslında anlaşmayla, Güney Kıbrıs ile Yunanistan’ın FIR hatları arasındaki hava sahasına ilişkin mevcut olan anlaşma örneğindeki gibi, Güney Kıbrıs ile Yunanistan arasındaki deniz bölgesinin de birleştirilmesi ve bu bölgenin iki ülkenin ve uluslararası hukukun yetkisi altına girdiğini savundu.
Güney Kıbrıs’ın benzer anlaşmaları İsrail, Suriye ve Lübnan’la da imzaladığını hatırlatan gazete, Mısır’la görüşmelerin ise sürdüğünü belirtti.
“Askeri nitelik taşımıyor”
Rum Dışişleri Bakanı Kasulidis’in Atina ziyaretinin, Türkiye’nin Güney Kıbrıs’ın sözde Münhasır Ekonomik Bölgesi’nde (MEB) yer alan ve ENI-KOGAS şirketinin doğal gaz çıkarma faaliyetlerine başladığı 9’uncu parseli de kapsayacak şekilde “Navtex” (seyir duyurusu) ilan etmesi konusunu ele alma amacını taşıdığını hatırlatırken, Türkiye’ye mesaj vermeyi amaçlayan bu anlaşmanın askeri nitelik taşımadığı vurgulandı.
Yunanistan’ın, Türkiye’nin Güney Kıbrıs’ın sözde MEB’indeki “kışkırtmalarının askeri düzeye taşınmasına karşı ve diplomatik girişimlerin hızlandırılmasından yana olduğunu” belirtti. Alithia gazetesi haberi, “Deniz ve Hava Birleştiriliyor - Kıbrıs’ın MEB’indeki Türk Kışkırtmalarına Yeni Tepki Önlemi” başlıkları altında verirken, Kıbrıs Rum tarafının, Türkiye’nin “kışkırtmaları” karşısında müzakerelere katılımı erteleme ve uluslararası toplum ve yabancı devletleri bilgilendirme girişimin ardından Yunanistan’la söz konusu anlaşmayı imzalayarak yeni bir önlem daha aldığını yazdı.
Gazete ayrıca, iki ülkenin enerji ve deniz politikası konusunda işbirliğine ağırlık verme kararı aldıklarını belirtti.
Venizelos: Çok önemli bir hareket
Gazete, Kasulidis ve Venizelos’un imza töreni sonrasında yaptıkları açıklamalarda anlaşmanın içeriğine değindiklerini ve önemine işaret ettiklerini belirtti. Habere göre Venizelos açıklamasında, “Güney Kıbrıs ile Yunanistan’ın FIR ve deniz bölgelerinin bu anlaşmayla gerçek anlamda birleşmekte olduklarını” belirterek anlaşmayı “çok önemli bir hareket” şeklinde nitelendirdi.
Kasulidis:İlişkiler mükemmel
Kasulidis ise açıklamasında, anlaşmanın Güney Kıbrıs ile Yunanistan arasında mevcut mükemmel ilişkiyi doğruladığını belirterek “Yunanistan’ın, Kıbrıs’ın bu sınavında da kendisine tanınan tüm imkanlarla Kıbrıs’ın yanında olacağını bilerek Kıbrıs’a dönebilirim” şeklinde konuştu.
Kıbrıs Rum tarafının Türkiye’ye tepki olarak müzakerelerden çekildiğini hatırlatan Kasulidis, uluslararası toplumun Türkiye’nin “kışkırtmaları” karşısında beklediği tepkiyi vermemesinden duyduğu hoşnutsuzluğu da dile getirdi. Kasulidis, Türkiye’nin IŞİD karşısında yürütülen operasyonlarda üslerini kullanıma açma ihtimali karşısında kazanım elde etmeyi beklediği, bunlardan birinin de Kıbrıs’taki eylemlerine uluslararası toplumun göz yumması olabileceği ihtimalinden de söz etti. Gazete, Venizelos ve Kasulidis’in açıklamalarında ayrıca, “aslında bu anlaşmanın, Türkiye’nin Kıbrıs MEB’inde yaptığı gibi kışkırtmalar karşısında Yunanistan ve Kıbrıs’ı koruma altına aldığını” söylediklerini belirtti.