Diyalog Gazetesi

‘Değişime açık değil’

KIBRIS

Eski Turizm Bakanlarından Erdoğan Şanlıdağ, siyasetin kötü gidişatı konusunda halkın da kendini sorgulaması gerektiğine dikkat çekti

Çiğdem AYDIN

Erdoğan Şanlıdağ siyasete UBP’de başladı ve iki dönem milletvekili seçildi. Daha sonra Özgürlük ve Reform Partisi’nin kurucuları arasında yer aldı. Partisi koalisyonda yer alınca, kendisi de bir dönem Turizm Bakanlığı yaptı.

Şanlıdağ, “Bizim siyasetimizde bireysel çıkarlar hep ön plana çıkıyor. Fakat bunda sadece siyasetçiler suçlu değil halk da artık kendini sorgulamalıdır” derken, insanların artık vizyona oy vermesi gerektiğini söyledi. Şanlıdağ “ancak toplum çok değişime açık değil” dedi.

Şanlıdağ, Diyalog’un sorularını şöyle yanıtladı:

Soru:Siyasete ne zaman başladınız ne zman ara verdiniz?...

Yanıt: 1998 yılında Ulusal Birlik Partisinden (UBP) aday oldum ve bu sayede siyasete girmiş oldum. Ama tarihte seçilemedim. 2003 yılında tekrar seçime girdim ve kazandım. 2005 yılındaki erken genel seçim yapıldı ve ben yine adaylığımı koydum o dönemde de kazandım. İki dönem vekillik yaptım. 2006 yılında Özgürlük ve Reform Partisi’ni (ÖRP) kuranlardan biri de benim. 2006 yılının son aylarında Ekonomi ve Turizm Bakanı oldum. 2009 nisan ayına kadar bu görevi sürdürdüm .Ve siyaseti bıraktım şu anda hiçbir siyasi faaliyetim yoktur.

Soru:Siyaset öncesinde ne iş yapıyordunuz?

Yanıt: Kamu görevlisiydim. Su İşleri dairesinde 1977 yılında girdim ve 2003 yılına kadar devam ettim. Genel Müdürlük de yaptım. Güzelyurt Şube Amirliği de bu dönemler arasına rasgelmektedir. Şimdi emekliliğin tadını çıkarıyorum. Doğayı seviyorum meyve bahçem var küçük bir tane çiçeklerle ağaçlarla uğraşıyorum.

Soru:Ekonomik durumunuz nasıl?

Yanıt: Geçinebilecek kadar iyidir. Bakanlıktan emekli oldum ve ermeklilik maaşımla geçiniyorum.

Soru:Bakmakla yükümlü olduğunuz kimseler var mı?

Yanıt: Vardır. Üç kızım var ikisi evlidir biri bekar ve tabi hanımım var. Hanımın kız kardeşi var engellidir onu da yanımıza aldık bizimle birlikte yaşar çok şükür sevdiklerimizle birlikte yaşıyoruz. Kızlarımdan biri Burcu öğretmendir, Burçin çocuk hastalıkları uzmanıdır, Burçe ise henüz evlenmedi.

Soru:Son zamanlarda ciddi bir sağlık sorunu yaşadınız mı?

Yanıt: Sağlık sorunum yoktu ama genel bir chek-up yaptırdım ve orada anjio yapılması gerektiği ortaya çıktı anjio yaptırdım. 2013 şubat ayını hastanede geçirdim. Şimdi iyiyim bunun dışında bir sorunum yok.

 

Makam gitti arayanlar azaldı

 

Soru:Siyasetten ayrıldıktan sonra dostlarınızın size karşı ilgisi değişti mi?. Arayıp, soran oluyor mu?..

Yanıt: Dostlarla ilgili bir sıkıntım olmadı. Ama genel olarak görevde olmadığımız için özellikle beni mevkimden dolayı yapabileceğim bir şeyler varsa arayanlar da şimdi etrafımda yoktur. Ama dostlar yine aynıdır onlar değişmedi.

Soru:Bugünkü siyaseti nasıl buluyorsunuz?. Yanlışlar nedir?

Yanıt: Halk giderek siyasetten soğumuştur. Bizim siyasetimizde bireysel çıkarlar hep ön plana çıkıyor. Fakat bunda sadece syasetçiler suçlu değil. Halk da artık kendini sorgulamalıdır. İnsanlar artık vizyona oy vermelidirler. Toplum çok değişime açık değil. Kıbrıs konusu çözüldükten sonra ancak değişir diye düşünüyorum. Toplum devlet ciddiyetini hissetmelidir. Şu anda bunun farkında değiller. Herkes bir siyasi partinin kuyruğuna takıldı gidiyor. İstihdamlar da bunun bir göstergesi olarak kabul edilebilir. Düzelmesi için toplumun devlet ciddiyetini kavraması ve hissetmesi, istikararlı kararlarla yürütülmesi gerekir.

 

İki kurucu devlet olmalı

 

Soru:Kıbrıs sorununun çözümü konusunda ne düşünüyorsunuz?..

Yanıt: Kıbrıs konusunda şu anda sürdürülen siyasette bir çözüme ulaşılması taraftarı değilim. Bana göre dünyadaki süper güçler kalıcı bir barış istemiyorlar. Kıbrıs’ta kalıcı bir barışın sağlanabilmesi için Kıbrıs Türk Devleti oluşturulması gerektiği kanısındayım. İki kurucu devlet temelinde bir çözüm olması taraftarıyım. Şu anda kapalı kapılar ardında görüşülüyor halka bilgi verilmiyor.

Soru:Kıbrıs Türk tarafı çözüme hazır mı?

Yanıt:Genel anlamda Kıbrıs Türk tarafının bilinçli olmadığı halde hazır olduğunu düşünüyorum. Fakat ekonomik anlamda hazır değiliz. Yasalarımız da ne yazık ki hazır değil.

Soru:Müzakerelerde en önemli sorun ne olacak?

Yanıt:Toprak konusu bana göre en önemli sorundur. Bence bu sorun iki toplum arasında çözülebilecek bir sorundur ama devletlerarası. Mülkün bireyselliği indirilmesinde bir kaos çıkarbilir.

Soru:Taşınmaz mal komisyonuna Türklerin de başvuru yapmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Yanıt: Yanlış buluyorum. Eğer bir çözüm olacaksa gereği yoktur. Çünkü bu bireyselliğe indirger olayı.

Soru:Çözüm olursa siz ne yapacaksınız?..

Yanıt: Ben şimdi Yedidalga’da kalıyorum. Ama ne derece doğru olduğunu bilmediğim haritalar ortada dolaşıyor. Bu haritalara göre 3 yıl içinde benim olduğum bölge boşaltılmalı. Oradaki yatırımım Rumdan fazla olmasına rağmen ben Rumlara bırakır giderim orada yaşamam. Türk egemenliğinin olduğu bölgede yaşarım.

 

 

Yarın:Mehmet Ceylanlı

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.