Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Serdar Denktaş, Gönyeli’yi ziyaret etti. Serdar Denktaş’ın seçim ofisinden verilen bilgiye göre; Denktaş, seçim çalışmaları kapsamında Gönyeli ziyareti esnasında yaptığı konuşmalarda, seçimin bir parti seçimi olmadığını, Cumhurbaşkanlığı makamı için partiler üstü bir konumda siyasi tecrübesi, bilgisi ve Kıbrıs sorununa hakimiyeti olan kişinin tercih edilmesi gerektiğini kaydetti. Vatandaşlarla yaptığı temaslarda halkın gündeminde seçim olmadığını gözlemlediğini belirten Denktaş, gittiği her yerde Hükümetin almış olduğu yanlış kararlar ve kararsızlıklarının yarattığı ekonomik yıkımı gördüğünü ifade etti. Vatandaşlara seçim dönemi boyunca ortaya koyduğu “Yeni bir Cumhuriyet” söylemini anlatan Denktaş, Kıbrıs Türk halkının kaderini sadece masada federasyon görüşmelerine bağlanmayacağı koşulları yaratmak istediklerini ifade etti. Mutlu insanların yaşadığı bir ülke inşa etmek istediklerini vurgulayan Denktaş, İkinci Turda seçilmesinin ardından birbirini kırarak yarışmanın yerine dayanışmanın, kavgaların yerine uzlaşının düşmanlıkların yerine kardeşlik duygularının ikame edileceği bir ülke için var gücüyle çalışacağına değindi.
Önemli nokta alt yönetim algısı
Öte yandan Denktaş, bir TV programına katıldı. Denktaş, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Görüşmeler süreci içerisinde 1974'ten itibaren şu hata yapıldı bu hata yapıldı demek doğru değildir. Konjektürel değerlendirmek gerekir, o tarihte alınan kararlar o dönemde geçerliydi. Şimdi o tarihi algılamamız doğru değil. Bütün bu süreç içerisinde bizim bıraktığımız ve üstüne düşünmediğimiz bir olay var, o da alt yönetim algısıdır. Nedir alt yönetimden kurtulmak, ne demektir buna değinmek istiyorum. Bütün sorunların en önemli noktası alt yönetim algısıdır. Güney Kıbrıs’ın İnsan Hakları Mahkemesi’nde elde ettiği birkaç karar ile Kıbrıs Türk tarafının alt yönetim olduğu vurgulandı. Rumlar, ‘Türkiye ne derse KKTC onu yapar, onun için de sorumlu Türkiye’dir’ algısını yarattılar. Özne Türkiye'dir, Kıbrıslı Türkler sorumlu değildir. O günden beridir Rum tarafı Türk tarafını muhatap almaya çalışmaktadır. O dönemden itibaren Rum ve Yunan ikilisi, Türkiye'yi Doğu Akdeniz'de hapsetme çabası içerisindedir. Biz de Rum tarafının, ‘Kıbrıslı Türklerin kendi kendine karar alma yetkisi yoktur’ algısını maalesef güçlendirdik. Bu hâlâ devam ediyor.”