Ortak bir Kıbrıs’a hazır olduklarını, çözümün süratli ekonomik kalkınamayı sağlayacağını belirten Nami, “Kıbrıs’ta boşanmayı yasaklayan katolik nikahımız var” ifadesini kullandı.
Politis ve Fileleftheros gazeteleri Dışişleri Bakanı Özdil Nami ile yaptıkları röportajları yayımladı.
Nami için “Kıbrıs sorunundaki eski müzakereci ve toplum liderliğine yükselmekte olan politikacılardan biri” nitelemesinde bulunan Politis, Dışişleri Bakanı’nın, Kıbrıs sorununun çözümü aracılığıyla birleşmiş Kıbrıs vizyonunu anlatırken, çözümün Kıbrıs’ın tamamını AB’ye katacağını, ekonomik açıdan kalkınacağını ve birleşik ülkeyi memorandumdan çıkaracağını söylediğini aktardı.
Gazetenin, tarafların ortak açıklamada mutabakata varmaya çok yakın olduğuna dair işaretler bulunduğunu hatırlatarak “Şu anda iki taraf BM’nin hazırladığı taslağı mı inceliyor?” sorusu üzerine Nami, “Bildiğiniz gibi her iki taraf da ortak açıklama için çalışıyor, BM de iki tarafa yardım ediyor. Zannederim iki taraf çabaya olumlu katkıda bulundu ve ortak açıklamayla ilgili görüşlerin oldukça örtüştüğü iyi bir noktada bulunuyoruz. Henüz tamamlanmadı ama geriye kalan konuların daha fazla gecikmeden netleşeceğinden iyimserim” dedi.
Kalan konuların hangileri olduğu sorulduğunda ise Nami, “Prosedürün gizliliğine saygı göstererek detaylara girmek istemiyorum, ancak baştan beri egemenlik, iç vatandaşlık ve artık yetkiler v.b. kavramları ifade ettiğimiz konunun varlığı sır değildir. Bu alanlarda ilerleme oldu, ancak bu fikirlerin ifade edilmesi için yapılması gereken biraz daha iş var” cevabını verdi.
Kıbrıs Türk tarafının istediği iç vatandaşlık konusunda bir karışıklık olduğu görüşünü ortaya koyan gazete, Nami’ye bunun ilave bir vatandaşlık mı, yoksa tamamlayıcı bir madde mi olduğunu sordu. Nami şu cevabı verdi:
İlave değil tamamlayıcı
“Tamamen tamamlayıcıdır. Sadece federal Kıbrıs vatandaşlarına verilecek-diğer bir deyişle önce federasyon vatandaşı olacaksın sonra, her devletin içindeki siyasi hakların kullanma yönteminin belirlenmesi için iki devletten birinin. Alt Meclis seçimleri yapabilmemiz için her temsilcinin hangi devleti temsil ettiğinin belirlenmesi için bir tür iç vatandaşlık gerekli. Her eyaletin, o eyaletteki haklarının neler olduğunu belirleyen kimlikler verdiği ABD’dekinin benzeri bir şey olacak. Ancak kimsenin ‘California Cumhuriyeti’ pasaportu yoktur, California vatandaşlığı anlamı vardır.”
İç vatandaşlık ifadesinin Rum tarafını neden rahatsız ettiği ve farklı bir izlenim yarattığı sorulduğunda ise Nami “Evet, ama bu iki taraf arasında başarıyla görüşülen konulardan biridir ve sorun yaratacağını zannetmiyorum” cevabını verdi.
“Eroğlu’nu etkileyen benzer güçler var”
Nami’ye, DİKO Başkanlığı’na Nikolas Papadopulos’un seçilmesinin Anastasiadis’in tutumunu ve müzakereleri değiştirip değiştirmeyeceği konusundaki görüşü soruldu. Cevabına “Sayın Papadopulos’un siyasi söylemini bilerek endişemiz olmadığını söyleyemem, ancak bu Kıbrıs Rum tarafının iç meselesidir” sözüyle başlayan Nami şöyle devam etti:
“Kıbrıs Rum toplumunu temsil sorumluluğu Kıbrıslı Rum liderindir. Kıbrıs Türk toplumu Annan Planı’na ‘evet’ demiş olmasına karşın, uzlaşıya gitmemesi konusunda kendisini uyararak Sayın Eroğlu’nu etkileyen benzer güçler var. Her iki 1xbet lider de benzer siyasi güçlerle karşı karşıyadır, ortak bir meydan okumadır. Toplumun bir kesiminde Ada’yı yeniden birleştirme çabalarımızla ilgili kaygıları olmasına karşın bütün Kıbrıslıların ortak aklına inanıyoruz. AB’nin aktif üyesi olacak yeni bir Kıbrıs sorunlarla eş anlamlı olmak yerine ilk kez halk için ilham kaynağı olacak. Kıbrıslılar, kendimiz için de, bölge için de olumlu katalizör olabilir.”
Verdiğim mesaja bakın
Gazetenin “Sayın Eroğlu’na yapılan baskılardan söz etmeniz ilginç, Kıbrıs Rum tarafında gerek Sayın Eroğlu gerekse Kıbrıs Türk Demokrat Parti’nin rolü ve Serdar Denktaş’ın söylemiyle ilgili olumsuz bir izlenim var” gözlemine karşılık Özdil Nami, şunları söyledi:
“Bakınız, işler sözlerden daha güçlü konuşur. Şu anda iktidardayız, Dışişleri ‘bakanıyım’ ve verdiğim mesaja bakın. Kişisel görüşlerimi yansıtıyor olsa bile bunlar benim mesajlarım değil koalisyon hükümetinin mesajlarıdır. Kıbrıs Türk tarafına bakıldığında Kıbrıs sorunu için güçlü bir fırsat görülmeli. Şu anda sağ bir cumhurbaşkanı sol bir iktidar tarafından destekleniyor, buna paralel olarak Ankara da bizi destekliyor. Ancak siyasette her şey değişkendir, bu nedenle bu durumu böyle kalacak diye algılamayalım. Zamanla oynamak her zaman tehlikelidir ve bu yüzden artık her taraf, gelecekte bir zaman Kıbrıs sorununu kendi lehine ve öteki tarafın aleyhine çözme fırsatı bulacağını umarak risk almamalı.”
Çözümden sonra süratli ekonomik kalkınma
Gazetenin “Yeniden birleşmedeki diğer bir sorun da Kıbrıs Rum tarafının memorandumda olması ve Kıbrıslı Türklerin Türkiye ile mali protokol imzalamasıdır. Sizce bunlar nasıl göğüslenilecek” sorusu üzerine Nami, “İşadamlığı deneyimine sahip bir kişi olarak çözümden sonra süratli ekonomik kalkınmanın Troyka’nın gözetiminden, bugün planlanandan çok daha çabuk çıkmamıza olanak sağlayacağını düşünüyorum. Kıbrıs’ın ekonomisi çok daha sağlıklı olacak ve Kıbrıslı Türklere de Rumlara da ekonomik açıdan yardımcı olacak, iki tarafınkinden çok daha güçlü bir ekonomiye sahip olacağız” ifadesini kullandı.
Talat’ın yakın arkadaşı
Fileleftheros gazetesi de Nami ile yaptığı söyleşiyi “Özdil Nami: Anastasiadis Tek Egemenlik Tek Vatandaşlık, Tek Uluslararası Temsiliyete Kesin İfade İstiyor” başlığıyla okurlarına aktardı.
Nami için “Talat’ın yakın çalışma arkadaşıydı ve bugün işgal rejiminin sözde Dışişleri Bakanlığı’nda bulunuyor. Annan Planı’yla ilgili referandum döneminde dile getirilen endişeleri yatıştırmak için ellerinden geleni yapacaklarını vurguluyor ve Kıbrıslı Rumlarla kapsamlı federasyon çözümüne gitmeye hazır olduklarını söylüyor. Başkan Anastasiadis’e büyük bir saygı beslediğini açıklayan Nami, yeniden birleşmeyi isterken ciddidir ve ilerlemek için siyasi cesarete sahiptir. Kıbrıslı Rumları müzakere prosedürünün tamamlanması için fırsatı yakalamaya teşvik ediyor” ifadelerini kullandı.
Son söz Eroğlu’nun
Dışişleri Bakanı Özdil Nami, gazetenin “Egemen Bağış kısa süre önce bizi evli çiftlere benzetti ve anlaşamıyorsak boşanmamızı ekledi” hatırlatması üzerine, “Kıbrıs’ta, boşanmayı yasaklayan Katolik nikâhımız var” dedi.
“Kıbrıs sorununda komuta kimde, Sayın Eroğlu’nda mı yoksa Ankara’da mı?” sorusuna karşılık Nami, müzakerelerin iki tarafın liderleri arasında yapıldığını, Kıbrıslı Türk liderin de Eroğlu olduğunu hatırlattı, şöyle devam etti:
“Son söz Eroğlu’na aittir. ‘Dışişleri Bakanlığı’ndan ben de Türkiye gibi Cumhurbaşkanı’na yardımcı oluyor ve tezleri grup olarak birlikte oluşturuyoruz. Ankara ile diyalog içerisinde olduğumuz sır değil, tezlerimiz Ankara tarafından desteklenmezse bunları izleyemeyiz. Müzakere masasına konulan tezler ortak tezlerimizdir.
Maraş önerisi
Dışişleri Bakanı Nami, “Anastasiadis’in Maraş’la ilgili önerisinin neden kabul edilmediği “sorusuna ise şu cevabı verdi:
“İyi niyet göstermemiz gerektiği yanlıştır, Annan Planı’na ‘evet’ diyerek yeniden birleşme isteğimizi gösterdik. Kıbrıs Türk tarafı olarak ilerlemeye hazırız, önceki anlaşmalara ve görüş birliklerine saygımızı beyan ettik ve önümüzdeki aylarda kapsamlı çözüme ulaşabileceğimizi söyledik. Neden bunun üzerinde odaklanmak yerine toprak düzenlemeleri içeren paralel planlar üzerinde yoğunlaşalım? Toprak düzenlemeleri kapsamlı çözümde olacak. 60’lı yıllarda elimizden aldığınız siyasi haklarımızı geri vermenizi istediğimiz bir anda Kıbrıs Türk tarafından toprak iade etmesini istemeniz adil değildir.”