Diyalog Gazetesi

‘Çözüm değil’

KIBRIS

Kasulidis ‘Ortak açıklama’ metnini eleştirenlere cevap verdi

Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis, Kıbrıs sorununda yaşanan son gelişmelerin ABD’nin müdahalesi sonrasında gerçekleştiğini dolaylı yoldan kabul ederek, “ortak açıklamanın Kıbrıs sorununun çözümü olmadığını” söyledi. Politis Gazetesi, gazeteye özel demeç veren, Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis,

son günlerde ortak açıklamaya ilişkin yaşanan gelişmelerde ABD’nin etkin rolü olduğunu “dolaylı ancak net biçimde kabul ettiğini” yazdı.
Kasulidis söyleşisinde, son günlerde yaşanan gelişmelerin ABD’nin müdahalesi sonrasında gerçekleştiği şeklindeki yorumsal soruya, “bu sonucun mantık dışı olmadığı” yanıtını verdi.
“Ortak açıklamanın Kıbrıs sorununun çözümü olmadığını, başlangıcın temelini teşkil ettiğini” vurgulayan Kasulidis, “müzakerelerin sonunda ne olacağını kimsenin bilemeyeceğini” kaydetti.

“Eğer bugün karşımızda, Sayın Hristofyas’la anlaşma yapan Talat olsaydı ortak açıklamaya ihtiyaç olmayabilirdi” iddiasına yineleyen Kasulidis, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun “3-4 ay müzakerelerin ardından referandumlara ulaşabilineceği” görüşünü ise “gerçekçi bulmadığını” belirtti.

 

Takvimi ilerleme belirleyecek

Kasulidis, “Müzakerelerin takvimini ilerlemenin belirleyeceğini” ifade ederek,

AB’nin Kıbrıs sorununa etkin müdahalesinin olmamasına da değindi. AB’nin sadece Kıbrıs sorununda değil birçok uluslararası konuda isteksiz davrandığını ve girişimleri ABD’ye bıraktığını belirten Kasulidis, buna karşın müzakereler başladığında AB’nin daha etkin bir rol üstleneceğine inandığını, AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso’nun bu yönde taahhütleri bulunduğunu öne sürdü.

Doğalgaz teşvik unsuru

Kasulidis, BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon’un “müzakerelerin Kıbrıs Rum tarafındaki seçimler sebebiyle kesildiği” yönündeki açıklamasını Genel Sekreter’in “gafı” şeklinde nitelendirerek, BM’nin bu açıklamaya yönelik izahatının kendilerini memnun etmediğini ancak bilinçli bir niyet olduğunu düşünmediğini ifade etti.
Kıbrıs sorunu, Türkiye’nin AB süreci ve doğal gazın birbirleriyle ilişkili üç unsur olduğu iddiasını da yineleyen Kasulidis, doğal gazın Kıbrıs sorununun çözümünü “teşvik edici unsur” olduğunu da savundu.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.