Farklı tarihlerde meydana gelen trafik kazalarında yakınlarını kaybeden aileler ve Trafik Kazalarını Önleme Derneği Başkanı Mehmet Avcı, dün Lefkoşa’da Mahkemeler önünde bir araya gelerek, basına açıklama yaptı. Aileler ve Avcı, açıklamaların ardından Meclis’e yürüdü.
Aileler, Meclis Başkanı Sibel Siber’le görüşmelerinde Ceza Yasası’ndaki 210. maddenin değiştirilerek ölümlü kazalara neden olanlara verilen cezanın caydırıcı olması talebini içeren bir de yazı sundu.
Meclis Başkanı Siber, tıpta çaresiz hastalıklar için, aileleri rahatlatmak amacıyla “kaderdir” denildiğini ancak trafik kazalarını “kader” diye izah etmenin doğru ve mümkün olmadığını söyledi.
Gencecik, yaşam dolu insanların evlerinden çıkıp bir daha evlerine dönemediğini belirten Siber, “Küllenmeyen bir acınız olduğunu biliyorum, sizleri anlıyorum” dedi.
Trafik kültürünü yaratanın eğitim olduğuna işaret eden Meclis Başkanı Siber, eğitim, denetim ve caydırıcı cezaların hep birlikte uygulanmasıyla Kuzey Avrupa ülkelerinde olduğu gibi trafik kazası ortalamalarının düşebileceğini vurguladı.
Siber, “Meclis’e düşen görevi yapmakla mükellefiz ama bu sorun aynı zamanda toplumsal bir görev gerektirir. Birçok kurum ve okulların birlikte çalışması gerekir” diye konuştu.
Avcı: Kararlar vicdanları rahatlatmıyor
Trafik Kazalarını Önleme Derneği Başkanı (TKÖD) Mehmet Avcı, trafik kazaları olmasın diye uğraş verdiklerini ancak kazalar yaşanınca da mahkemelerin kararlarının önem kazandığını belirterek, “Mahkeme kararları vicdanları rahatlatmıyor” dedi.
İstemeden ölümlü kazaya yol açanlar için Ceza Yasası’ndaki düzenlemenin değiştirilmesini istediklerini ifade eden Avcı, hem ölüme sebep olmaya, hem de kaçak ava 7 yıl hapis cezası öngörülmesini doğru bulmadıklarını, bunun tartışılmasını istediklerini söyledi.
Gözügüzel: Yaşadığımız acı çok büyük
Trafik Kazası Mağdurları, Trafik Kazası Mağdurları Aileleri adına konuşan Duran Gözügüzel de, “Yaşadığımız acılar çok büyük. Artık güvenli yollar istiyoruz. Yakınlarını trafik kazasında kaybeden biz aileler çok büyük travmalar yaşıyoruz” ifadelerini kullandı.
Gözügüzel, bu acıların tekrarlanmaması için trafik kazalarına karşı daha caydırıcı cezalar talep ettiklerini vurgulayarak ölen insanlar için “kaderiydi” denilmesinin o kişinin yaşam hakkının yok sayılması anlamına geldiğini ve bunu kabul edemeyeceklerini anlattı.
“Hiçbir çığlık bir anneninki kadar acı değildir”
Avukat Murat Yılmaz ise, kazalar ve ölümlerin ülkenin kanayan yarası olduğunu vurgulayarak, Meclis Başkanı Siber’e hitaben “Sizden bir anne ve Meclis Başkanı olarak talebimiz, Ceza Yasası’ndaki 210’uncu maddedeki cezanın artırılması için bir Ad Hoc Komite’de görüşülmesini sağlamanızdır. Bunu şiddetle talep ediyoruz” diye konuştu.
Mahkemeler önündeki basın açıklaması sırasında “Cezalar yetersiz, adaleti biz mi sağlayacağız?”, “Hiçbir çığlık bir anneninki kadar acı değildir”, “Hata değil, cinayet işliyorlar”, “Kaza ile cinayet aynı kefede mi? Madde 210” gibi siyah pankartlar açan aileler, adaletin erken tecellisini ve ölümlü trafik kazaları için verilen cezaların caydırıcı hale getirilmesini istedi.
“Sözlerle ifade edilemeyecek bir acı”
Gazimağusa-Karpaz anayolunda 2013 yılında geçirdiği trafik kazasında yaşamını yitiren Ahmet Gözügüzel’in kardeşi Duran Gözügüzel ise konuşmasında, “Sözlerle ifade edilemeyecek bir acı yaşıyoruz…” ifadesine yer verdi.
2011 yılında Lefkoşa - Güzelyurt Anayolu’nda meydana gelen kazada hayatını kaybeden Ferkan Bozkurt’un kardeşi Ali Bozkurt ise, “Kardeşim ve aynı kazada hayatını kaybeden arkadaşlarım Necdet Işıkgün ve Müslüm Gerçek için buradayım. Acımız büyük” dedi.
Bu yılın Ocak ayında Güzelyurt-Lefkoşa anayolunda meydana gelen ve 4 kişinin ölümüyle sonuçlanan kazayla ilgili konuşan, hayatını kaybeden akademisyenlerden Dilek Yılmaz’ın abisi Murat Yılmaz, “Bizi burada bir bütün olarak görebilirsiniz ama hepimizin bir parçası eksik…” şeklinde konuştu.
Toplumun bu konuya destek vermesini isteyen Yılmaz, “Hepimiz her an trafik kazası geçirebilir ya da sevdiğimiz birini kazada kaybedebiliriz…” dedi.