Diyalog Gazetesi

‘Ciddi ilerleme yok’

KIBRIS

Rum basınına göre, Kıbrıs Türk tarafı garantiler konusunu duymak dahi istemiyor

Güney Kıbrıs’ta yayımlanan Simerini gazetesi, müzakerelerde herşeyin yolunda gittiğine dair haberlerin gerçekleri yansıtmadığını bildirdi.
Gazete “Garantileri İşitmek Dahi İstemiyorlar... Kapalı Müzakere Kapıları Arkasından Perde Gerisi... Mustafa Akıncı 10’uncu Protokol’ün Ana Kapısını Açmak İstiyor” başlıklı haberinde müzakerelerde, kamuoyuna aktarıldığı kadar olumlu bir hava olmadığını belirtti.
“Yani bize Kıbrıs Türk tarafının çok daha anlayışlı olduğu, özellikle ‘yakan’ konuları müzakereye niyetli göründüğü söylenerek yaratılan bu ortam, masadaki ilerlemeyle örtüşmüyor” ifadesini kullanan gazete buna, garantiler meselesiyle ilgili perde gerisini karakteristik örnek olarak, şu şekilde verdi:
“Müzakereleri yakından izleyen kaynaklara göre bizim taraf ‘Garantiler ve Güvenlik’ konusunda kendi görüşünü sunmak ve bu şekilde, bir masaya konulmuşlar listesi oluşturmak istedi. Ancak Kıbrıs Türk tarafı, özellikle de Kıbrıslı Türk Müzakereci Özdil Nami, bizim görüşümüzü dahi sunmamızı kabul etmedi. Kıbrıs Türk tarafı bu yakıcı konuda ‘tütsü diyalog’dan kaçıyor ve bu aşamada müzakere edilmesine dönük her ihtimali reddediyor.
Gazetemiz, iki müzakerecinin görüşmesi sırasında, Hristofyas’ın Türk vatandaşlarının Kıbrıs hükümranlık bölgesinde 4 özgürlükten yararlanmasını –Türkiye AB’ye üye olsun veya olmasın Türk vatandaşlarının bazı şartlar altında Avrupa Vatandaşı olmalarını- ilke (in principle) olarak kabul edip Talat’a verdiği ‘hediye’ ile ilgili yoğun tartışma yaşandığını biliyor.

TC kökenlilere 4 temel özgürlük

Müzakerelerin çekirdeğine (heyet içinde) katılan kişilere göre bizim tarafın, Türklerle ilgili 4 özgürlüğü şimdiden kabul edeceği ancak aynı zamanda Türkiye’nin de gelecek olan nüfusun 4 Kıbrıslıya karşılık 1 Türk oranını korumayı kabul etmesi gerektiği ifadesinin yer aldığı belge oluşturma noktasına bile vardık. Bizim taraf bu yakınlaşmayı reddetti. Kıbrıs Türk tarafı bugün işgal bölgelerinde Kıbrıslı Türklerin nüfusunun 215 bin olduğunu savunuyor. Ancak Rum tarafı, bunun gerçek rakamlar olduğuna inanmıyor.
Akıncı’nın Brüksel’de yaptığı, çözümün birincil hukuk olması gerektiği açıklaması Lefkoşa’ya kötü sürpriz oldu. Aslında Türk yaklaşımı; Kıbrıs sorununda varılacak anlaşmanın, müktesebattan uzlaşılacak bütün sapmalar ‘kilitlenerek’ birincil hukuk olmasıdır. Hükümet ise 10’uncu Protokol’ün Katılım Anlaşması’nın ana bileşeni olduğunu ve Kıbrıs’ın tamamının AB’nin parçası olduğu, müktesebatın işgal altındaki bölgelerde uygulanmasının ertelendiğini tayin ettiğini vurguluyor.
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Katılım Sözleşmesi’nin 10’uncu Protokol’ün 1’inci maddesinde ‘müktesebatın uygulanması, Kıbrıs Cumhuriyeti devletinin etkin denetim uygulamadığı bölgelerinde ertelenir. Bu ertelemenin kaldırılmasına Konsey, Komisyon’un önerisi tahtında oy birliğiyle karar verir’ vurgusu yapılıyor.Ancak 10’uncu Protokol’ün 4’üncü maddesi, uluslararası hukuka ve Avrupa müktesebatının kopmaz parçası olan insan haklarına uymasa da her çözümün Avrupa müktesebatı halini almasına ana kapı oluşturuyor görünüyor. 4’üncü maddede ‘Bir hal çaresi bulunması halinde Konsey, Komisyon’un önerisiyle, Kıbrıs’ın AB’ye Katılımının Kıbrıs Türk toplumuyla ilgili şartlarının güncellenmesine oy birliğiyle karar verir’ deniyor.”

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.