Çiğdem AYDIN
İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, Bakanlar Kurulu’nda onaylanan bazı harcamaları gördükçe üzüldüğünü belirterek “Kaynaklarımızın doğru kullanılması halinde kendi ayaklarımızın üzerinde durabileceğimize inanıyorum” dedi.
Diyalog’a yaptığı açıklamada 8 aydan beri bakanlık koltuğunda oturduğunu belirten Baybars “Bakanlar Kurulunda bazı bakanlıkların yaptığı harcamaları verilen kararları görüyorum ve gerçekten bu ülkenin kaynaklarına üzülüyorum” diyerek, hem vatandaşların, hem de siyasilerin ‘hakkı olanı’ talep etmesi halinde sorunların aşılabileceğini belirtti.
Krizi fırsata çevirebiliriz
Ülkenin ciddi bir süreçten geçtiğini söyleyen, ancak çare üretilebileceğini belirten İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars şöyle dedi:
“Kendi başımıza ayaklarımızın üzerinde durmak istiyorsak kaynaklarımızı daha etkin kullanmalıyız. Biz çiftçisiyle, hayvancısıyla, turizmcisiyle, iş dünyasıyla, emekçisiyle hep birlikte kendi ülkemizde sürdürülebilir politikalar yaratmalıyız. Bu krizi fırsata çevirebiliriz zengin olalım manasında demiyorum, şunu anlamalıyız artık bu ülkenin kaynaklarını çarçur etme vakti değil hepimiz gerçekten oturup da bu ülkede vermiş olduğumuz kaynakları doğru değerlendirmemiz gerekiyor. Ama bu hükumet bunu halka rağmen yapamaz o yüzden destek olmalıyız.”
Tatil eleştirilerine sitem etti
Soru: Ekonomik kriz yaşanırken Barcelona ziyaretiniz çok eleştirildi. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Yanıt: Bir bayram tatili vardı biliyorsunuz ve ben görevde olduğum herhangi bir zaman, herhangi bir resmi tatil olmayan günde ki resmi tatil günlerinde de çok fazla çalışıyoruz hiçbir zaman işimi bırakıp da yurt dışına ya da yurt içinde herhangi bir yere gitmedim. Bu tatil ta en baştan aslında Ocak ayından uzun bir tatil olduğunu bildiğimden ve gerçekten aileme, oğluma çok fazla vakit ayıramadığım bu ortamda çok önceden planlanmış bir aile tatiliydi. Ve evet İspanya’ya gittim. Bu İspanya’ya giderken de merak edenlere söyleyeyim, Ercan’dan gittim. Bu ekonomik kriz ortamında niye gittin sorusunun cevabını veremiyorum çünkü zaten daha önceden bu bileti almıştım ve kendi bütçem içerisinde gidebileceği durumdaydım ve gittim. Ben devletin kaynağını kullanmadım, herhangi bir şekilde halkın zor durumda bulunmasını suiistimal etmedim, kendi bütçeme uygun olabileceğini düşündüğüm ve Bakan olduğum için değildi daha önce yaptığım seyahatler de ortadadır, çok önceden planlanmış bir tatile gittim. Açıkçası bunun kendi fotoğrafımla birlikte ve özellikle de oğlumun da olduğu bir fotoğrafın deşifre edilmesi beni gerçekten rahatsız etti. Ama herkese saygım sonsuz. Bunu eleştirenlere de saygım sonsuz. Ben yanlış bir şey yaptığımı düşünmüyorum. 6 bin 500 Euro bir süitte kaldığım yazıldı bunlara karşı ben sürekli YYK’ya başvuruyorum, dava açma yoluna gidiyorum ama bu asılsız haberler ve asılsız haberlerinde ortaya atılması tamamen kişiyi karalamaya yöneliktir, doğru da bulmuyorum. Herkes bir araştırsın kimlerin ne yaptığını. Ben eğer devletin kaynağıyla bir şey yapıyorsam, sonsuz eleştiri hakkı vardır herkesin. Ama ben kendi özel hayatım içerisinde yaptığım bir seyahatin kimseye de bir zararı olmayan, kimsenin de bir hakkını çalmadığım bir seyahatin bu şekilde deşifre edilmesini ben doğru bulmuyorum. Yaptığımın da arkasındayım. Bunu halka karşı yapılmış bir şey olarak gören insanların davranışlarına da gerçekten şaşıyorum.
Öğrencilere pasaport uygulaması
Soru:Öğrencilerin ülkemize artık pasaportla geleceği doğru mu? Neden böyle bir uygulamaya gidiliyor?
Yanıt: Bu ülkeye giren çıkan herkesin artık kontrol altında olması gerekiyor. Eğitim Bakanlığı, üniversitelerin öğrenci adı altında bildirdiği kişileri biliyor. Onun dışında bu ülkeye öğrenci olarak girmiş fakat devam etmemiş, öğrenci olarak girip elinde bir öğrenci belgesi bulunup sonra başka işler yapmış gerek çalışma izni ile çalışmaya başlamış, gerek kaçak çalışmış, gerek suça karışmış birçok insanın tespit edildi. Biz bu dönemde şu anda yazılımı da tamamlandı. Bu ülkeye eğitim için gelen herkes öğrenci izni almak zorundadır. Aksi takdirde cezaya düşülecek, cezaya düşmesi halinde ciddi cezalar gelecek. Dolayısıyla bu ülkede öğrenci olarak bulunan herkesin muhaceret işlemini yaptırması gerekiyor. Öğrencilerin ülkeye pasaportla girmesi gerekecek çünkü öğrenci izinleri yasaya göre pasaporta vurulan bir durumdur. Üçüncü ülkelerden gelenler de geldikten sonra pasaport için elçiliklere başvurabilecek. Zaten 90 günlük bir süresi var. 90 gün içerisinde öğrenci izni almak zorundadırlar. Biz bir yazılım da gerçekleştirdik bu yazılım hem Polis muhaceretine, hem eğitim bakanlığına hem de üniversitelerimize ulaşan bir yazılımdır. Bu yazılımda öğrenciyi de mağdur etmemek için ülkede 75 bin öğrenci olduğunu söylüyoruz, o 75 bin öğrenciyi muhaceret dairesinde sıra beklemesi için değil, öğrenciler üniversitelere kayıt yaptırdıkları anda kendilerine verilecek bir öğrenci kimlik numarasıyla telefonlarına maillerden gelen sistemden kolay bir şekilde işlemlerini gerçekleştirebilecekler, öğrenci izinlerini alabilecekler. Kolaylıkları da sağladık. Bu ülkede öğrenci olarak bulunan kişiler kayıt altına alındığında özellikle bu 3. ülkelerden gelen ve mağdur olan ya da suça karışan kişiler de engellenmiş olacak.
Mobese kameralar
Soru: Kent Güvenli sitemleri içerisinde önemli bir yeri olan mobese kameraların akıbeti nedir?
Yanıt: Bu ülkede dini dili ırkı ne olursa olsun bu ülkede güvenliğin sağlanması toplumun huzur içinde asayiş içerisinde yaşaması, sokakta herhangi bir vakitte yürürken kendimizi güvende hissetmemiz çok önemli. Bu iki şekilde sağlanabilir. Özellikle ülkeye girişlerin kayıt altında olması ve kentsel güvenlik sistemlerinin kurulması gerektiğine inanıyorum. Bu tabi ki Kutlu Evren beyin zamanında ilk adım atıldı. Protokolün o dönem bilgiye değil onaya sunulması gerekiyordu mecliste biz bunu yaptık, çünkü bunun yasası olması gerektiğini gördük onay yasası olarak meclise gönderdik ve gönderirken de kentsel güvenlik sitemini yasa olarak hazırladık. Protokolde yasallaştı. Tabi ki kişisel hakların suiistimaline sebep olmayacağını da belirtmeliyim kimsenin endişesi olmasın. Bu suçun aydınlanması suçluların kaçış noktalarının belirlendiği alanlara konumlandırılacak ve bana göre artık bu ülkede gerekliliktir. Meclis açıldıktan sonra da bu her iki yasa Genel Kurulda onaya sunulacak ve Lefkoşa ile Girne de uygulanmaya konulacak. Bu Polis Genel Kurulunda kumanda edilecek bir sitemdir kimsenin endişesi olmasın.