Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı ve Başbakan Ersan Saner, Rum Yönetimi’nin hala Kıbrıs’ı Yunan yapmak için Kıbrıs Türklerini öldüren, katliama tabi tutan EOKA zihniyetine sahip çıkmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı. Saner, bu zihniyetle Cenevre’de bir yere varılmasının mümkün olamayacağını belirtti.
Ersan Saner, “Ortada duran gerçekler göstermektedir ki, bizim için doğru olan devletimize, egemenliğimize sahip çıkmak, Türkiye ile birlikte yolumuza devam etmektir. Rumların içinde bulundukları ruh hali ve izledikleri siyaset nedeniyle federal çözümün görüşmeleri zaman kaybından, ayağımıza pranga takılmasına izin vermemizden başka işe yaramadı, yaramayacaktır” dedi.
Ersan Saner, yazılı açıklamasında şunları kaydetti:
“Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in EOKA terör örgütünün 1 Nisan 1955’te Kıbrıs’ta ilk bombalı eylemini yapmasının yıldönümünde söyledikleri ve icraatlarına dikkatle bakmalı sağlıklı değerlendirmeler yapmalıyız.
Rum Yönetimi Başkanı 1 Nisan’da EOKA için pul bastırırken, yaptığı konuşmada, ‘EOKA’nın yaptıklarının Kıbrıs Helenizminin en parlak sayfalarını oluşturduğunu’ iddia etti.
‘Rum halkının o dönemde ortak hedefte buluşarak başarıya ulaştığını’ ifade eden Rum lider, ‘şimdi de kurtuluş için birleşmeleri gerektiğini’ savundu.
‘EOKA’nın değil Türk Mukavemet Taşkilatı’nın terör örgütü olduğunu’ iddia edecek kadar fanatikleşen, kendinden geçen Rum lider, BM ilkeleri ile AB müktesebatına da atıfta bulunarak Kıbrıs’taki Türk askeri varlığının sona erdirilmesini istemiştir.
“Anastasiadis’in hayali de aynı”
Bütün bunların Anastasiadis’in hala Kıbrıs’ı Yunan yapma hayali içinde olduğunu, Kıbrıs Türkü için yegane güvence olan adadaki Türk askeri varlığı ile Türkiye’nin Kıbrıs’a tek yanlı müdahale hakkının sıfırlanması için çalışmaya devam edeceğini, egemenliği, siyasal eşitliği asla kabul etmeyeceğini göstermekte olduğunu kaydeden Saner, şöyle devam etti:
“Rum Yönetimi’nin hala Kıbrıs’ı Yunan yapmak için Kıbrıs Türklerini öldüren, katliama tabi tutan EOKA zihniyetine sahip çıkması kabul edilemezdir ve bu zihniyetle Cenevre’de bu ay sonu yapılması planlanan gayri resmi Kıbrıs görüşmelerinde bir yere varılması mümkün değildir.
Ortada duran gerçekler göstermektedir ki, bizim için doğru olan Devletimize, egemenliğimize sahip çıkmak, Türkiye ile birlikte yolumuza devam etmektir.
Rumların içinde bulundukları ruh hali ve izledikleri siyaset nedeniyle federal çözümün görüşmeleri zaman kaybından, ayağımıza pranga takılmasına izin vermemizden başka işe yaramadı, yaramayacaktır.”