UBP Genel Başkanlığına aday olduğunu açıklayan UBP Milletvekili Nazım Çavuşoğlu, Rum eski Dışişleri Bakanı Erato Kozakou Markoullis’in basında çıkan, adadaki müzakere sürecine ilişkin açıklamalarını hayretler içerisinde okuduğunu ifade etti.
Markoullis’in, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne bağlı unsurların bir an önce Adadan çekilmesinin ve 1974 yılından sonra Kıbrıs'a yerleşen Türkiye vatandaşlarının Anadolu'ya geri dönmesinin çözümün ana şartı olduğunu ifade ettiği sözlerini eleştiren Çavuşoğlu, bu tür açıklamaların çözümü engelleyici bir anlayışın ifadeleri olduğuna işaret etti ve “Rum tarafı KKTC vatandaşlarının bir bölümünü dışlıyor ve bizim buna sessiz kalmamızı bekliyor” dedi.
Çavuşoğlu yaptığı yazılı açıklamada, bu tip şartların koşulmasının ne insan haklarına ne insanlığa ne vicdana sığdırılmadığını söyleyerek, Rum yetkililerin yaptıkları açıklamalarda, Türkiye’nin etkin ve fiili garantisini istemediklerini ortaya koymalarının, bir nevi, ileriki bir zamanda Kıbrıs Türkünü yok etme ve adayı işgal edip sahiplenme güdülerinin dışa vurumu olduğunu belirtti.
“Çözüm arayışı samimi olmalı…”
Çavuşoğlu, karşılıklı çözüm arayışının samimi bir temelde yapılması gerektiğini ancak karşılıklı varlıklar ve kurumların kabul edilmesi halinde yaşayabilir bir çözüm ve içinde yaşanabilir bir ülke yaratılabileceğini söyleyerek, “Bilinmesini isteriz ki bu ülkede yapılacak olan bir anlaşmada biz hiçbir şekilde Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinden vazgeçmeyeceğiz. Herhangi bir çözümün sağlayıcısı olarak KKTC vatandaşları arasında ayrım yapılmak istenmesini hiçbir şekilde kabul etmeyeceğiz.” ifadelerine yer verdi.
“Aramıza nifak sokmak maksatlı…”
Rum Yönetimi eski başkanı Dimitris Hristofyas’ın, Annan Planı’na hayır dediği halde 50 bin TC vatandaşı konusunu kabul ettiğini hatırlatan Çavuşoğlu, Annan Planı’na evet diyen Rum Lider Nikos Anastasiadis de 50 bin TC vatandaşına evet dediğini belirtti.
Çavuşoğlu “Kabul edilen şeyleri dönüp inkâr etmelerinin ve aramıza nifak sokma maksatlı açıklamaları tamamen çözümü zorlaştırıcı, engelleyici, öteleyici amaçlarla yapılmasının bir anlamı yoktur. İster bizden ister Rum temsilcilerden yapılan bu kapsamlardaki açıklamaların tümünü kınıyor ve reddediyoruz.” dedi.