Diyalog Gazetesi

Çarşıya umut

KIBRIS

Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Hüdaoğlu, 3 gün içinde Derinya kapısından Bin 359 Rum ve 858 yabancının KKTC’ye geçiş yaptığını açıkladı

 Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Gürdal Hüdaoğlu, Kıbrıs sorunuyla ilgili de son 3 yılda Kıbrıs Türk tarafının gösterdiği iyi niyetli somut adımlar attığını ifade etti. Hüdaoğlu, önemli aşamalardan geçilip Kıbrıs Türk tarafının önemli kazanımlar elde ettiğinin altını çizdi. Çözümden kimin kaçtığının ortaya çıktığının son 3 yıldır görünür hale geldiğinin altını çizen Hüdaoğlu, bunun son BM raporlarına da yansıdığını söyledi. 

Konuşmasında açılan sınır kapılarındaki verilerle ilgili de örnekler veren Gürdal Hüdaoğlu, son 3 günde Derinya Sınır Kapısı’ndan KKTC’ye 2 bin 280 giriş yapıldığını, bunların bin 359’unun Rum vatandaşı, 858’inin turist, 663’ünün de Kıbrıslı Türk olduğunu belirtti. Hüdaoğlu, Derinya Kapısı’nın öngörüldüğü gibi bir turistik bir aktivite ve ekonomik canlılık için adres olma şansın sahip olduğunun 3 günlük verilerle ortaya çıktığını vurguladı.
Hüdaoğlu Aplıç Kapısı’ndaki rakamların da Derinya’daki rakamlarla yakın olduğunu, bu kapıların açılmasının toplumların yakınlaşmasının yanında ekonomik olarak da katkı sağlayacağını bunun büyük bir kazanım olduğunu dile getirdi.

Kaçan taraf belli

Hüdaoğlu Kıbrıs sorununa da değindi. Kıbrıs’ta çözüm isteyen tarafın Kıbrıs Türk tarafı olduğunun artık uluslararası camiada tartışmasız bir şekilde kabul gördüğünün, çözümden kimin kaçtığının ortaya çıktığının son 3 yıldır görünür hale geldiğinin altını çizen Hüdaoğlu, bunun son BM raporlarına da yansıdığını söyledi.
Crans Montana ve Mont Pelerin zirvelerinin Kıbrıs Türk liderliğinin inisiyatifleri ile ortaya çıktığını ve özellikle Crans Montana’nın tarihsel bir buluşma olduğunu belirten Hüdaoğlu, Crans Montana zirvesi ile birlikte referans anlayışlar ve metinlerin ortaya çıktığını, Guterres Çerçevesi’nin bunlardan biri olduğunu ifade etti.
Hüdaoğlu, söz konusu referans anlayışlar ve metinlerin Kıbrıs Türk tarafının önemli kazanımlar elde etmesini sağlayacak potansiyelleri içerisinde barındığını söyledi. 
BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Türk tarafının durumunu anlayan ifadelerinin gün be gün daha gözlenir hale gelmeye başladığın da kaydeden Hüdaoğlu, Crans Montana zirvesi ile birlikte referans anlayışlar ve metinlere Rum tarafının gösterdiği reaksiyonlardan da bahse konu referansların değerinin anlaşılabileceğini dile getirdi. 
Crans Montana’da elde edilen çerçevenin nasıl inkâr ve ters yüz edilmek istendiği göz önünde bulundurulduğunda ortaya çıkan metnin değerinin daha iyi kavranabileceğini dile getiren Hüdaoğlu, Rum tarafının 30 Haziran tarihli Guterres belgesini 4 Temmuz tarihli olduğu iddia edilen bir iddia ile çarpıtma gayesinin bunu izah ettiğini anımsattı. Hüdaoğlu, söz konusu belgeyle ilgili Kıbrıs Türk tarafının BM ile aynı çizgide olduğunu da hatırlattı. 

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.