Pelin YÜKSELAY
Başkent Lefkoşa’da 2008 yılında 1 trilyon 650 milyar lira harcanarak yeniden düzenlenen Ankara Çağlayan Parkı, belediyenin ilgisizliği, bazı insanların sorumsuzluğu nedeniyle harabeye dönmüş durumda…
Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin büyük paralar harcayarak bölge halkının kullanımına sunduğu parkın şu anda otlar her tarafını sarmış, çöpler her yere saçılmış…
Parkta oturacak bank neredeyse hiç yok. Adeta imdat çağrısı yapan parkta, çocukların oynaması için yapılan aletler kendini bilmez kişiler tarafından yerlerinden sökülüp kırılırken, Lefkoşa Türk Belediyesi’nin bekçi kulübesinin ise camları kırılmış, içerisi de pislikle doldurulmuş...
Lefkoşa Türk Belediyesi’nin (LTB) sahip çıkmadığı alan olarak anılmaya başlayan Çağlayan Park’a artık aileler de çocuklarını gönderemiyor. Gençlerin gece gündüz içki içip, etrafa zarar verdiklerini söyleyen aileler, “Çocuklarımızı parka gönderemiyoruz. Göndermekten korkuyoruz. Parkta yatıp parkta kalkanlar var. Burası adeta pansiyon haline geldi. Belediye parka sahip çıkmıyor, poliste bu taraflara hiç uğramıyor. Her türlü suç burada işleniyor” dedi.
“Seçim dönemi verilen sözler unutuldu”
Park içerisindeki kümeste bulunan 2 tane tavus kuşunun durumu ise tam içler acısı. Yemleri ve suları olmayan güzelim kuşlar ne yazık ki ölmeye yer arıyor. Bölge sakinleri, imdat çağrısı yapan parkın sürekli olarak gündeme getirilmesine rağmen, yetkililerin ilgi göstermediğini belirtiyor.
Bölgede yıllardır işyeri bulunduğunu söyleyen bir esnaf, “Başka bölgelerde park açılışı, tamiri yapan belediye ve diğer kurumlar, ne hikmetse söz konusu Çağlayan olunca ilgilenmiyor. Seçim dönemi bölgeye gelen ve bizlere söz veren Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı artık buralara uğramaz oldu. Halbuki o da buraların çocuğu. Doğma büyüme Lefkoşalı” diyerek tepkisini seslendirdi.
İstanbul değil Lefkoşa’nın köprü altı…
Çağlayan Parkı’nın bitimine doğru olan köprünün altı ise tam bir rezalet… Yeşilçam filmlerinde köprü altında yaşanılan uyuşturucu alemlerini hatırlatan manzara Çağlayan Parkın içinde bulunduğu durumu özetliyor. Köprü altında yok yok…
Bally kutuları, prezervatif…
Köprü altında; içki şişeleri, Bally kutuları, poşetler, yemek artıkları, insan dışkısı ve çok sayıda prezervatif mevcut… Başkent Lefkoşa’nın merkezinde bu köprünün altında yaşanılanlardan geriye kalanlar tam bir insanlık ayıbı… Duvarlarda duyarsız insanlardan nasibini almış her yer boyalı, her yer pis, her yer kokuyor…
Çocukların tehlikeli yolculuğu…
Diyalog muhabirinin parkta gezerken objektifine takılan çocukların yaptığı tehlikeli yolculuk ise yürekleri ağızlara getiriyor…
Küçük çocuklar, surların üzerine canlarını hiçe sayarak tırmanıyor ve oradan evlerine gidiyorlar… tehlikeli yolculuklarını bir oyun gibi gören çocuklar, parkta oyun oynayamadıklarından dert yanıyor.
Gece gündüz hiç fark etmez parkta içki içen insanlar bulunduğunu söylüyorlar. Tek başlarına parka gitmelerinin yasak olduğunu belirten çocuklar, “Ailemizle de geldiğimizde akşam olunca eve dönmek zorunda kalıyoruz” diyor…