Kıbrıs kültürünü yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla düzenlenen Büyükkonuk 14. Geleneksel Eko Gün dün yapıldı.
Eko Gün nedeniyle düzenlenen açılış töreninde Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ve TC Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça birer konuşma yaptı.
Kortej yürüyüşüyle başlayan etkinlikte halk dansları gösterileri ve müzik dinletisi sunuldu. Açılış konuşmalarının ardından etkinliğe katılan devlet ve hükümet yetkilileri kurulan stantları gezdi.
Eroğlu: Eko gün marka oldu
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu , açılışta yaptığı konuşmada, Büyükkonuk beldesinin eko gün etkinliğiyle marka olduğunu söyledi. Etkinliğin ev hanımlarının el emeklerini sergilemesi ve satması bakımından önemli olduğunu belirten Eroğlu, söz konusu etkinliklerin insanların kaynaşması açısından da önemli olduğunu ifade etti.
Talat: Bu gibi sosyal aktiviteler önemli
2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat da bu gibi etkinliklerin insanların kaynaşması ve dostluklar kurması bakımından da önemli olduğunu belirtti. Talat, yerel yönetimlerin rutin işler dışında bu gibi sosyal aktivitelere yapmasının önemine de işaret etti.
Akça: Müdavimi oldum
Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça, büyük emek verilerek gerçekleştirilen etkinliğin müdavimi olduğunu söyledi. Akça, başarılı bir organizasyon olarak nitelendirdiği etkinliği düzenleyenleri kutladı.
Turlarla turist taşındı
Turistlerin de büyük ilgi gösterdirdiği Eko Gün’de, eşek ve at gezintileri, folklor gösterileri, geleneksel bazı tatların yapımı, sergiler, gösteriler ve konserler gerçekleşti. Geleneksel el sanatları ve yiyecek-içecek stantları kurularak bölge insanı, ürettiklerini satma ve tanıtma fırsatı buldu. Eko turizm için pilot bölge olarak seçilen Büyükkonuk’ta yılda iki kez gerçekleştirilen Eko Gün uluslararası bir festivale dönüştü.
Katılımcılar ne dedi?
Nilüfer Engin isimli vatandaş, Kıbrıs tarihi ve kültürü ile ilgili tüm organizasyonlara katılmaya çalıştığını belirterek, Eko-Günleri bu konuda yapılmış en güzel etkinlik olarak değerlendirdiğini söyledi. Engin, adanın farklı coğrafyalarında yapılan kültürel etkinliklerin zamanlama açısından bir biri ile çatışmamasını sağlamak için Turizm bakanlığının bir tedbir alması gerektiğini belirtti. Engin, bu tip organizasyonlarda amacın, konuklara eskiye yönelik kültürü ve tarihi yaşatmak olduğunu söyleyerek, bu yıl katılmış olduğu etkinliklerde en farklı kültürel yaşantının ve yemeklerin yansıtıldığı etkinliğin Eko-Gün olduğunu belirtti.
15 yıl Almanya’da yaşadığını belirten Engin, Avrupa da insanların kendilerine ait geçmiş kültürlerini yaşatmak adına bu tip organizasyonlara daha çok önem verdiklerini ve diğer ülkelerde yapılan organizasyonlara da katılımcı olduklarını söyledi. Engin, Eko-Günlerin bakanlık girişimleri ile dış ülkelerde de tanıtımı yapılması gerektiğini, bunun ülke turizmine de katkı sağlayacağını belirtti.
İlgi beklenenin üzerinde oldu
Bahar Küçüksu isimli katılımcı ise insanların öğlene doğru gelmeye başladığını, işlerin iyi olduğunu söyleyerek beklenilen ilginin üzerine çıkıldığını belirtti. Küçüksu, ülkenin kültürünün ve tarihinin yaşatıldığı Eko-Güne vatandaşların ilgi gösterdiğini, özellikle çocukların Kıbrıs kültürünü tanıması açısından ayrıca bir önem içerdiğini belirtti.
“Dolaştıkça çocukluğuma gidiyorum”
Tahir Musalar da Kıbrıs kültürünün yaşatılması açısından yapılmış güzel bir organizasyon olduğunu belirterek Eko-Günün önemine dikkat çekti. Musalar, Eko-Günün bir ilk olduğunu ve bu gün benzeri etkinliklerin adanın en ücra köşelerinde dahi yapılmaya başlanmasının geçmişin geleceğe taşınması açısından büyük bir yol kat edildiğinin göstergesi olduğunu söyledi. Musalar yaşının 52 olmasına rağmen Kıbrıs kültürünü yaşatma adına yapılan bu tür etkinlikleri dolaştıkça, kendi çocukluğunu ve geçmişi hatırlayarak nostalji yaşadığını söyledi ve bu etkinliklerin yapılmasında emeği geçen herkese teşekkür ettiğini belirtti.