Çiğdem AYDIN-Pelin YÜKSELAY
Dövizdeki artış nedeniyle elektrik ücretlerine bir anda yüzde 30’luk zam yapılması karşısında tepkiler artarak devam ediyor. Diyalog’a konuşan Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) Başkanı Turgay Deniz, Kıbrıs Türk Sanayi Odası (KTSO) Başkanı Candan Avunduk, İşadamları Derneği (İŞAD) Başkanı Dengiz Kürşad, Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası (KTEZO) Başkanı Mahmut Kanber ve Genç İşadamları Derneği (GİAD) Başkanı Uğur Ergün, elektrikte pahalı üretimin devam etmesi nedeniyle ortaya çıkan çaresizliğin kabul edilemeyeceğini söyledi.
Ekonomik örgüt başkanları, mevcut koşullarda hem üretimin, hem de rekabetin zorlaştığına dikkat çekerek, çok sayıda iş yerinin krize girdiği ve üretimden koparılacağını söyledi. Örgüt başkanları, yapılması gerekenler konusunda da görüş belirtti.
Ne dediler?.. Ne dediler?..
Candan Avunduk (KTSO Başkanı):
Son zamlarla beraber sanayiciye verilen elektrikte tabi ki yüzde 30 oranında zamlandı. Sanayiciye verilen elektrikte 10 kuruş devlet desteği vardır. Bu 10 kuruş destek, elektrik fiyatları 0.40 iken belirlenmişti. Bugün fiyatlar, 0.80’e yükseldi ama destek miktarı halen aynı. Devletin bu destek miktarını revize etmesi gerekiyor. Bir an önce bu adım atılmalı. Maliyet ve rekabet edebilirlik açısından her geçen gün ve zaman bizim için ciddi kayıp demektir. Dediğim gibi bu konuda talebimiz, sanayiciye verilen elektrik sübvansesinin yeni zamlara göre revize edilmesidir. Şunu da belirteyim bu günlük çözümdür. Uzun vadede hükümeti bir an önce elektrikle ilgili çalışmalarını bitirmelidir. Bunlar olmadığı takdirde, sanayiciler yükselen maliyetler karşısında iyiden dünyaya kopmaya başlayacaklar ve bu durum da beraberinde iflasları getirecektir.
Öte yandan maliyetleri artan sanayici de fiyat artırmak durumunda kalacaktır. Bu da ne yazık ki zam dalgası demektir. Bu durumun getirisi de enflasyon olacaktır ve ardından herkes fakirleşecektir. Bir an önce hane halkından yukarıya doğru herkesin zenginleşmesi için tüm çalışmalar yapılmalı ve gerekli adımlar atılmalıdır. Şu an gördüğüm kadarıyla ise tedbirlerden çok uzağız. Bir an önce harekete geçilmeli.
Turgay Deniz (KTTO Başkanı):
Bu olumsuzluklar içerisinde bu zamlarında ansızın gelmesi bugün piyasamızda şok etkisi yaratmıştır. Biz zamların yapılış tarzını hiç tasvip etmiyoruz. Çünkü elektrikte yüksek bir zam oranı bir anda yapılmıştır. Bu zaman içerisine yayılabilirdi. Diğer bir konu ise hiç haber verilmeden ansızın yapılmasıdır. Ve bu şeklide insanlarda ve piyasamızda deprem etkisi yaratmışlardır. Sanki döviz ve doların yükselişi ile 4,60’tan 5,50’ye çıkmış gibi bir hava esti piyasada. Gönül isterdi ki ilgili mercilerden yetkili kişiler haklı gerekçelerini halka anlatabilirlerdi. Ve bunu keşke yavaş yavaş yapsalardı. Şu anda ekonominin üzerine çökmüş bir kambur gibidir. Bu şekilde ekonomik düzenin üzerine bir yük daha eklenmiştir. Allah herkesin yardımcısı olsun diyelim. Hükümete benim önerim ve çağrım elektrik ve akaryakıttaki katma değer vergisini bir müddet almayı bıraksınlar. Ki hane halkı bu konuda mağdur duruma düşmüştür. Bu mağduriyetin giderilmesi için hükümetin elinde bulunan aletle KDV’yi almaktan belli bir süreliğine vazgeçsinler. Bir sosyal devlet olduklarından halkın yanında olduklarını göstermeli ve gereğini en kısa sürede yapmalıdırlar. Ticaret odası olarak direkt tepki vermek yerine bu gibi sorunları ve çözüm önerilerini diyalog ile halletme taraftarıyız. Sabah itibari ile bazı kesim ve örgütlerin zamları protesto edecekleri ve ses çıkaracakları şeklinde duyumlar almaktayım. Ben de bu yüzden böyle bir olay yaşanmaması için hükümet bu zammı habersizce ve bir anda yapmıştır ama bunun gereğini de yerine getirsin en azından KDV almaktan vazgeçsin ki bu tansiyonu biraz aşağı düşürelim çünkü kutuplaşmalar veya birilerinin canını yakmayalım. Umarım hükümetimiz sesimizi duyar ve gereğini yapar.
Dengiz Kürşad (İŞAD Başkanı):
Yapılan zam çok kötü ve çok ağır oldu. Zaten şu anda şartlar ağır bir de elektrik zammı ile insanlarımız ve bizler de çok zorlanacağız. Yazın en sıcak günlerini yaşıyoruz insanlarımıza, üretime, piyasaya pahalılığa kötü yansır.
Elektrik hayati bir şey bunu doğru bulmadık. Gerekli mercilere gerekli girişimleri yapıyoruz ve yapacağız da bunun halka ve piyasalara yansımalarını anlatıyoruz. Gerekli yazılı açıklamayı zaten yapıyoruz fakat ilgili kişilerle sürekli görüşüyoruz bu durum gerçekten ciddi sıkıntılara yol açacak.
Mahmut Kanber (KTEZO):
Açıkçası bu zammı normal karşılamamız söz konusu değil. Ne esnaf ne de halk, zamları gayet normal göremez, bu tavır kimseden beklenemez. Bu son zammın ardından önümüzde pozitif bir süreç görmüyoruz açıkçası. Şunu da eklemem lazım. Tamam, realiteyi biliyoruz. Yükselen döviz karşısında gerek enerji gerek akaryakıt maliyetleri artıyor. Bu zamlar karşısında kendi devletimizden de sosyal devlet anlayışını yürütmesini bekliyoruz.
Elektrik zammına karşılık, başka bir yerde bir indirim yaparak, halkı rahatlatması lazımdır. Sosyal devlet politikası bunu gerektirir. Bu sıcak yaz günlerinde gerek esnafın, gerek vatandaşın enerji ihtiyacı had safhada. Bu zamla birlikte halk da esnaf da çıkmaza sokuldu. Bu zamlar, üretimde de performans düşüklüğüne neden olacak.
Esnafı düşünün. Bu sıcak yaz günlerinde dükkânında klimasını mı kapatacak yoksa ışığını mı kapatıp, karanlıkta mı oturacak? İkisi de çağ dışı. Ki bunu da belirteyim; esnaf bir dönem bu yollardan da geçti, bunu da yapmak zorunda kaldı.
Tek dileğim inşallah başka bir şekilde bu zammı telafi ederler. Bu zam konusu sürdürülebilir değildir çünkü. Ne biz ne de toplum bunu kabul etmeyiz. Sanayi de her şey enerji ile. Bu zam, gerek ekonomik, gerekse de psikolojik çöküntüyü beraberinde getirir. Ekonomik örgütler olarak konuyu değerlendirme taraftarıyım ben. Kendi aramızda konuşup, ne gibi önlemler alabiliriz, bakmamız lazım.
Uğur Ergün (GİAD Başkanı):
Hükümetin elektriğe uyguladığı yüzde 30’luk zam kabullenmek gerçekten bu ekonomik ortamda çok zor, fakat bu zam ne ilk ne de son olacak. Ne yazık ki Türk Lirasının her geçen gün değer kaybetmesi ve ülkemizdeki elektriğin ham maddesi fuel-oil olup bunu da dünya piyasasından dolar bazında alım gerçekleştirmemiz işin boyutunu değiştiriyor. Üzülerek belirtmek isterim ki elektrik üretiminde fuel-oil kullanımı artık dünyada en geri kalmış ülkelerin bile kullanımından çıkmış ve alternatif enerji üretim modellerine geçilmişken Akdeniz’in göbeğindeki bir ülkede bu çağ dışı metotları kullanmak bizleri isyan noktasına getirmektedir. Hem çevre dostu hem de mevcut yapıya alternatif onlarca üretim modeli varken sırf bir kurumu korumak maksatlı alternatif modellere kota koyup üretim faktörlerini teşvik ettirmemek mevcut zihniyetin ve statükonun devamından yana olmaktan başka bir şey değildir. Elektriğin bu kadar pahalı olduğu bir ülkede ne üretim yapabilirsiniz ne de farklı iş kollarında başarıya ulaşabilirsiniz. Ülkemizi ucuzlatıp ekonomimizi güçlendirmek yerine halkımızın alım gücünü zorlaştırmaktan hükümetimiz kaçınmalıdır. Bu gün Güney Kıbrıs ve İsrail, Yunanistan üzerinden Avrupa ile bağlanmayı planlarken bizim yanı başımızda Türkiye Cumhuriyetinden enerji alımını bir an önce onaylayıp çalışmalara başlatılmalıdır. Ülkemizde Turizmden tutun da ülkeye döviz girdisi sağlanan tüm sektörlerde neredeyse kaliteyi artıran en büyük hammadde olan Elektrik enerjisini en ucuza nasıl üretiriz onu tartışmamız gerekirken biz tüm eforumuzu bu şartlar altında nasıl ayakta kalabileceğimizi planlamak için harcıyoruz…